BH: Sana aşkı öğreteceğim, So Young. Sana aşkı tattıracağım. Hissettireceğim..
Kulağıma fısıldadığında tüm vücuduma ürperti yayılmıştı. Yutkunmaya çalıştım ve bir adım geri çekildim.
SY: E-eve gitsek? Acıktım ve uykum var..
Başını salladı ve tekrar elimi tutup eve gittik.
SY: Baek Hyun?
BH: Efendim?
SY: Bizim dünyamızda insanlar beni arıyorlar mı? Yokluğumu farkediyorlar mı?
BH: Hayır. Eğer buradaysan, sizin dünyanızda sanki hiç doğmamışsın, varolmamışsın gibi oluyor. Kimse, seni bilmiyor. Akıllardan siliniyorsun. Ama geri döndüğünde herkes seni hatırlıyor.
SY: Anladım..
BH: Geri dönmek mi istiyorsun?
Geri dönmek istiyor muyum? Sevilmediğim dünyaya mı? Hayır..
SY: İstemiyorum..
Yüzüne baktığımda gülümsediğini farkettim.
BH: Güzel..
Eve vardığımızda beni odama göndermiş ve kendisi kahvaltıyı hazırlamıştı. Masaya oturduğumda herşey hazırdı.
SY: Yeteneklisin?
BH: Hmm.. öyleyimdir...
Çubukları elime alıp yemeğe geçtim.
BH: Geri dönmek istemediğine göre... Artık burada mı yaşamak istiyorsun?
SY: Eğer, sizler için sorun yoksa, evet.. buranın insanları iyi kalpli.
BH: Çoğu öyle, ama hepsi değil. Dikkatli de olmalısın. Bizim içinse, sorun olmaz. Burada yaşarız.. birlikte...
Sonlara doğru başını eğip kısık sesle konuşmuştu. Kendi kendine konuşur gibi...
Başını kaldırıp bana baktı.
BH: Burada kalmak istemene kendi adımdan pay çıkarabilir miyim?
SY: Hmm... Sen olmasan, burada olmazdım. Çıkarabilirsin..
BH: O anlamda sormamıştım. Neyse, boşver...
Tekrar başını eğip yemeğe döndü.
SY: Sen olmasan, hala orada kalırdım. Beni buraya getirdiğin için sana minnettarım. O yüzden üzgün olmanı istemiyorum. Gidersem, ikimize de zarar gelir. Senin kalbin kırılır, bense, oraya döndüğüm için, seni üzdüğüm için kendime gelmekte zorlanırım. Seni sevmediğimi söylemiştin. Ama bu etkilendiğim gerçeğini değiştirmiyor. Eğer istiyorsan, buradan anlam çıkarabilirsin..
Donuk bir şekilde bana bakıyordu. Nefes almayı unutmuş gibiydi.
SY: Baek Hyun?
Cevap vermediğinde kalkıp yanına geldim ve elimi omuzuna koydum.
SY: İyi misin?
Saniyeler içinde elimi koyduğum kısımdan bir az aşağıda hızlanan kalbi hissediyordum. Elimi kalbinin üzerine koydum. Atışlarını daha iyi hissettim. Sanki kalbi elimdeymiş gibiydi.
Bu kadar etkileniyor muydu? Benden? Kang So Young'dan?
BH: Bana ne yapıyorsun böyle?
HR: Ha?
Kalkıp sarıldı.
BH: Teşekkür ederim.. her şey için...
Kendime geldiğimde kollarımı beline yerleştirdim. İki dakika boyunca kımıldamadan öylece durduk.
SY: Baek Hyun?
BH: Hmm..
SY: Yemekler soğuyor..
Geri çekilip yerine oturduğunda ben de yerime geçtim.
SY: Yemeğine odaklansan?
BH: Ne? Ha, evet..
Bu haline kıkırdamış ve yemeğimi bitirmiştim. Sofrayı toplamasına yardım edip tabakları yıkadım. Odamın önüne geldiğimde elimi tuttuğu gibi ona döndüm.
BH: Şeyy... İyi geceler..
SY: Sana da...
Elimi hala bırakmadığı için kapının önünde dikilip gözlerine bakıyordum.
Bir anda yüzüme yaklaştığında nefesimi tuttum. İki santim kaldığında durmuştu. Dudaklarını yanağıma bastırdığında içimde birşeylerin hareketlendiğini hissediyordum.
Geri çekildiğinde gözlerime bakıp gülümsedi.
BH: İzin verdiğin için ve burada kaldığın için teşekkürler.. seni seviyorum..
Arkasını dönüp odasına girdi. Bir kaç dakika öylece boşluğa baktıktan sonra kendime geldim ve kapımı açıp odama girdim. Üstümü değiştirip yatağa uzandım.
Yaptıkları ve söylediklerini hatırladıkça gülümsüyordum. Gözlerimi kapattım ve hepsini düşünerek uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UN VİLLAGE
FanfictionSY: Berbat bir hayatım varken aniden karşıma çıktın ve beni bilmediğim bir dünyaya getirdin. Beni insanlardan uzaklaştırıp kendi hayatına götürdün. Teşekkür ederim.. Başlangıç:03/07/20 Bitti: