BAŞ BELASI

71.bölüm: "AçRüz."

71.bölüm: AçRüz.
*Sağ tarafımda da bir kalp var artık.*

Açelyadan...

Sıkıntılı bir şekilde oflayarak sınıfıma girdiğimde Yeşil yanımda belirdi, kolunu omzuma attığında ben dalgın dalgın yürümeye devam ettim. Sırama oturduğumda Yeşil yan sıradan çantasını alıp çantamın yanına koydu, ellerimi çenemin altına koyarak başımı taşıma görevini gördü. "Kanka iyi misin?" Kafamı iki yana salladığımda kaşlarının çatıldığını bakmadan anlamıştım. "Rüzgarı çağırayım mı?" Hızla ona dönüp ayarlayamadığım sesimle reddettim, sınıfın yarısı bize dönerken ayağa kalkıp çekilmesi için Yeşile baktım. Ayağa kalkıp geçmem için yol verdiğinde, hemen sıradan çıkıp sınıfın kapısına yöneldim.

Dışarı adım attığımda kaloriferde oturmuş iki arkadaşıyla konuşan Rüzgar beni gördüğünde hızlandım ve önlerinden geçtim, o kadar hızlıydım ki birisi bana çarpsa benden güçlü de olsa yere düşebilirdi. Omzumun üstünden arkama baktığımda bana yetişmek için koşan Rüzgarı görünce daha da hızlandım, kolumda hissettiğim parmaklarla gözlerimi kapattım. "Açelya iyi misin güzelim?" Kolumu kurtarıp onu arkamda bırakarak merdivenlere yöneldiğimde hemen arkamdan gelmeye başlamıştı, aldırmadan çatı katına çıktım. Dışarı adım attığım gibi esen rüzgarı hissetmemle gülümsedim, gözlerim soğuktan dolayı dolarken çatının ucuna gidip ayaklarımı sarkıtarak oturdum. Rüzgar hemen yanıma oturduğunda ayağa kalkmak için hamlede bulunsamda kolumdan tutması ile durdum, bakışlarım onu bulduğunda gözlerinin dolduğunu görünce bakışlarımı kaçırdım.

"Açelya, sorun ne?" Diye fısıldayarak sorduğunda cevap vermedim, kolumu bıraktığı anda ayağa kalkıp çatıda yürüdüm ve manzarayı öyle izlemeye başladım. Bir müddet sonra burun çekme sesiyle Rüzgara döndü bakışlarım, kafasını eğmiş parmaklarıyla oynuyordu. Yanına oturduğum gibi gözyaşlarını sildi, bakışlarım bileğine kaydığında A∞ yazısının geçen seferkinden de koyu olduğunu gördüm. Tekrar burnunu çektiğinde yüzünde gezindi gözlerim.

Başını başka tarafa çevirdiğinde çenesini kavrayıp kendime çevirdim, kızarmış gözlerini gözlerime kenetlediğimde bakışlarını kaçırdı. "Bıktın benden değil mi? Sürekli sana yaklaşmamdan, yakınlaşmamızdan rahatsız olmaya başladın.." Gülümsediğimde dudağıma bakıp tekrar kaçırdı gözlerini.

Derin bir nefes alıp elimi çenesinden çektiğimde gözlerini kapattı, gözlerini açıp ayağa kalktığında gitmesine izin verdim. Yanımdan uzaklaştığını hatta çatıdan gittiğinde gözyaşlarını saldım, öğretmenler zili çalsada öylece durup ağlamama devam ettim.

Bir tenefüs oldu kimse gelmedi, ikinci tenefüs oldu kimse gelmedi. Ağlamaktan helak olmuş bir şeklide ayağa kalkıp çatıda ilerledim ve çıkıp bizim kata indim, bakışlar bana dönerken kolorifere oturmuş eli dudağını kapatacak şekilde yanağına yaslamış pencereden dışarıyı izleyen Rüzgarı görünce sırtımı yanımdaki duvara yaslayıp kızarık ve ağrıyan gözlerimle onu izlemeye başladım.

Gözleri benimki gibiydi, dağınık saçı iyice birbirine girmişti ve A∞ yazısı başka bir kalemle daha da belirginleştirilmişti. Gözünü bir saniye bile camdan çekmezken bir yaş kaydı yanağından, kafamı eğip parmaklarım ile oynarken benimde yanağıma doğru bir sıvı inmeye başladı. Kafamı kaldırdığım gibi bir erkek çocuğun Rüzgar ile konuşmaya çalıştığını görünce onları izlemeye başladım, çocuk ne yaptıysa hiçbiri Rüzgarın dikkatini çekmemişti. Sinirle arkadaşına döndüğü anda kızarık gözlerle ona bakan beni görünce, bana bakmaya başladı. Kafası hafif yana eğerken arkadaşı omuz üstünden bana bakıp güldü ve Rüzgarın omzuna vurup sınıflarına girdi.

Biz öylece bakışırken gözlerini kaçırıp dışarıyı izlemeye başladı, bakışlarım tekrar ellerime kayarken birisinin bana hızla sarılıp ağlamaya başlamasıyla gözlerimi kapattım. Kollarımı belini sararken boynuma sardığı elleri daha da sıkılaştırdı, gözlerimi kapatıp kafamı boynunda sakladım. "Açelya..." Diyip benden ayrıldığında gözlerine baktım. "Sevmesende yanında durmama izin verir misin?" Kafamı eğip parmaklarımla oynamaya başladım. "Rüzgar..."

"Tamam eskisi gibi seni rahatsız etmeyecek şekilde uzaktan-" Sözünü tamamlamasına izin vermeden elini tuttum ve kalbimin üstüne koydum, gözleri anında ışıl ışıl olurken boşta olan eliyle gözünü sildi. "Açelya sen... Sen beni... Yani... Seviyor musun şimdi?" Kafamı aşapı yukarı salladığımda elini çekip hızla sınıfına koştu.

Arkasından öylece kalakalırken sınıfıma adımladım, Yeşil ayağa kalktığında sırama oturup dışarıyı izlemeye başladığım sıra tam o an koridorda birisi bağırdı ve bu birisi Rüzgardan başka biri değildi.

"Seviyor lan beni seviyor!"

×~×~×~×~×

Masada duran şişeyi bir sağa bir sola çevirirken karşı sandalyem çekildi, hızla ayağa kalkıp kantinden çıkacağım an belimden kollarını geçirerek karnıma kollarını saran aynı zamanda kafasını omzuma koyan Rüzgarla ofladım. Kısık bir sesle gülüp konuştu. "Kızım manyak mısın sen? Kim sevdiğim oğlan onu sevdiğimi biliyor diye utanır?" Ondan uzaklaşıp gözlerine baktım, kollarını göğsünde birleştirirken yüzündeki gülümseme iyice büyüyordu.

"Bir kere ben seni sevmiyorum," Kaşları çatılırken yeni birleştirdiği kolları çözüldü ve bileğimden tutarak beni sürüklemeye başladı, arkasından sinsi sinsi gülümserken revire geldiğimizi gördüm. Kapıyı açıp içeriyi kontrol ettikten sonra beni çekiştirerek içeri soktu.

Bana döndüğünde utanıp bakışlarımı kaçırdım, tam önümde durduğunda kendimi gülmemek için sıkmaya başladım. "Madem sevmiyorsun neden seviyorum dedin Açelya?" Anlamadım ayağına yatarak sordum. "Ne?" Sonra gülüp dibine kadar girip gözlerine baktım. "Gerçekten şaka yaptığımı anlamamış olamazsın Rüzgar." Omzunu şehadet parmağı ile gösterip konuştu.

"Burayı öp," Göz devirip ayak ucumda yükseldim ve öptüm. Bu sefer yanağını gösterince bir busede oraya kondurdum. "Tüh burası kalmış." Diyip diğer yanağını gösterdi, kafamı iki yana sallayıp orayıda öptüm.

"Bende öpiyim o zaman." Diyip yanağımı öptü, kolları belimi sararken bende kollarımı beline sarıp omzuna kafamı koydum. Oda benim omzuma koyduğunda nefesi artık saçlarıma karışıyordu. "Açelya benim sağ tarafımda da kalp var biliyor musun?" Diyip geri çekildi, kaşlarım çatılırken elini kalbime koyup benim elimi sağ göğsüne koydu. "Orada yıllardır senin kalbin var," Elini kaydırıp sağ göğsümin üstüne koydum ve bende kalbine koydum.

"Artık benim sağ tarafımda da bir kalp var."

****