#29

356 33 33
                                    

Yorumlara çökelim ve yorumlarda buluşalım bebeklerim!

ˆˆ

"Kardelen, peki ya Çiçek Oğlan, Umut'sa?"

Bu sözler aklımdan çıkmıyordu. Cemre'nin bana bu sözleri söylemesinin üzerinden beş koca gün geçmişti ama başımı kendimi oyalamak için kullandığım herhangi bir işten kaldırdığım anda aklıma gelmekten vazgeçmiyordu.

Sanki duygularım dayak yiyordu ve hiç bir şey bu kadar acıtmamıştı.

Okulun kapısının önüne geldiğimde kafamı sonunda kaldırdım ve görmeye alıştığım manzarayla karşılaştım. Hakan, Gizem ve Sezin kapının önünde beni bekliyorlardı. Yanlarına vardığımda yorgun bir gülümseme ile, "Günaydın," dedim.

Hakan ve Gizem tam ağızlarını açmıştı ki, Sezin araya girdi. "Bir dakika, bir dakika," dedi ve yüzüme iğrenircesine baktı. "Bugün ayrı bir çirkinsin sanki."

Yalnızca baktım ona.

Çünkü hiçbir şeye mecalim yoktu.

"Kuzum," dedi Gizem bana bir adım yaklaşırken. "Şu an Sezin'e bir şey demen gerekmiyor mu?"

"Ne diyeyim ki?"

"Ne bileyim," dudak büktü. "Pislik insan Sezin ya da alıştım ben senin hakaret gibi gelen iltifatlarına falan."

Ona da sadece baktım.

"Kardelen, iyi misin sen?" Sezin kaşlarını çattı.

"Değilim." derken etrafa baktım ve bana bakıp fısıldaşan bir kaç gözle göz göze geldim. Hemen yollarına dönüp yürümeye başladılar. "Sanırım depresyona falan girdim. En ufak şeyler bile gözüme batmaya başladı."

"İzin alıp eve git," dedi Hakan sakin tutmaya çalıştığı sesiyle. "En azından bu olay bitene kadar."

"Olmaz Hakan, kaçmak istemiyorum ama..." hızla gözlerim doldu. lanet. "Savaşmaya da mecalim yok sanırım."

"Ya..." dedi Gizem ve hızla gelip bana sarıldı. Hakan da bizi kolunun altına alırken Sezin'in buraya bakan gözlerini kaçırdığını gördüm. O kimseyle sarılmazdı.

Hiç bir sorunu yokmuş gibi davranan yaralı kuşum benim.

Sevmekten kaçan ama sevemediklerine bağlanmaktan kaçamayan minik serçem.

"Halledeceğiz," dedi Sezin bir süre sonra, ayrılıp ona baktık. Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim ve burnumu çektim. "Hemde en kısa zamanda."

ˆˆ
"Bir de utanmadan geziyor," diye yanımdan geçip giden kıza aldırmamaya çalışarak hızla başımı yere eğdiğimde iki kolumdan sertçe tutulup bir yere sürüklenmem bir oldu. Şaşkınlıkla beni tutan ellere baktığımda bir kaç kızın beni sürüklercesine bir yere götürdüğünü fark ettim.

"Ne oluyor ya?!" dedim şaşkınlıkla onlara bakarken. Sanırım beş kişi falanlardı. İkisi erkekti ve bu gözlerimin büyümesine sebep oldu. "Ne yapıyorsunuz!? Bıraksanıza beni!"

"Kes sesini fahişe!" diye kolumdan tutan kız sarstı beni. Şokta gibiydim. Koridorda kimse yoktu ve ders zili çalalı beş dakika olmuştu. Bağırmalarıma kalmadan beni kullanılmayan tuvalete soktuklarında elimdeki su şişesini alıp yere attılar ve tuvalete fırlatırcasına savurdular.

Sarsılarak yere düştüğümde hızla ayağa kalkarak onlara ilerledim ama yüzlerine pislik birer gülümseme yerleştirmiş iki erkek önümü kesti.

ÇİÇEK | texting (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin