Bölüm 2: Lolipop Kız

7.2K 353 325
                                    

Okula yürürken tek düşündüğüm o garip atmosferdi. Ne yapacağımı bilememiştim fakat bir şeylere istek duyuyordum. Çıkışım çok aniydi. Teşekkür bile etmemiştim. Bu çok ayıptı, düzeltmeliydim. Önemsediğim daha çok bu değildi. O atmosferi tekrar hissetmek, gözlerini tekrar görmek istiyordum. Belki de ergenin teki olduğum için böyle şeyler hissediyordum. Fakat bu bana engel değildi. Ailemden öğrendiğim bir şey varsa o da zarar vermediği sürece kendimi mutlu etmemdi.

Bu yabancı kadına yaklaşmak istiyordum. Zihnimin çok karanlık kısımlarında ise bana yapabileceklerini göstermesini istiyordum. Onu daha dün tanımıştım oysa ki. Daha önce asla böyle şeyler düşünmemiştim. Hele ki yabancı birine.

Çok fazla takılı kaldığımı düşünüp yanağımın içinde garip bir hâle gelen lolipopu elime alıp dudaklarıma sürttüm. Bunu hep yapardım. Dudaklarıma sürter, tadını dudaklarımdan alırdım. Hoşuma gidiyordu.

Onun evinin önünden geçerken camına baktım. Perdeler kapalıydı. Sanırım evde değildi. Büyük ihtimalle çalışıyordu. Ev ve eşyalar fazla pahalı gözüküyordu. İş kadını olabileceğini düşündüm. Siyah, kalçalarını saran kumaş pantolonla uzun masanın başında otoriter bir şekilde konuşma yaptığını hayal ettim. Nefeslerim hızlanmıştı ve öylece durmuş eve bakıyordum. Kafamı sağa sola salladım ve kendime gelmeye çalıştım. Yakınımda bile değildi. Bu etki de neyin nesiydi.

"Görüşürüz Taehyung!" dedim ve yumruğumu ona uzattım.

"Görüşürüz dostum!" karşılık verdi ve yumruklarımızı çarpıştırdık. Tüm gün boyunca kendimi derslere vermeye çalışmıştım fakat aklımı toplayamıyordum. Her yerde o vardı ve tanışalı bir gün bile olmamıştı. Bu beni fazlasıyla endişelendiriyordu. Yaptığı ufak bir çağrıda kendimi ona bırakabilecekmiş gibi hissediyordum Lolipopumu açtım. Bu defaki çilekliydi. Heyecanlı adımlarımı hızlandırdım. Bir an önce evine varmak istiyordum.

Lolipopu çok sert emdiğimi farkettim ve kendimi durdurdum. Evinin karşısına geldiğimde derin bir nefes aldım ve saçımı düzelttim. Eve birkaç adım attığımda uzun camın arkasında, elinde minik içki bardağıyla oturduğunu gördüm. Gülümsemeye çalıştım ve kapıyı işaret ettim. Ayağa fırladı ve çok geçmeden kapı açıldı.

"Şey...ben dün teşekkür bile edemedim." dedim ve çantamdan pembe, sevimli saklama kabını çıkardım.

"Bu yüzden bunu getirdim." dediğimde cesaret edip başımı kaldırabilmiştim. Üstünde baskılı, kolsuz bir tişört ve yine siyah dar bir pantolon vardı. Bu hali ile tıpkı üniversiteli gençlere benziyordu. Sahi neden düşünememiştim ki? Belki de okuyordu.

"Çok düşüncelisin Jennie." diye fısıldadı. Fısıldamamalı. İsmimi böyle söylememeli. Kapağı kaldırdı.

"Çok güzel görünüyorlar." dediğinde yanaklarım kızardı. Kapkekleri beğenmesi için saatlerce uğraşarak yapmıştım. Yanaklarımın kızardığını gördüğünde kaşlarını kaldırdı.

"Yoksa sen mi yaptın?" dedi şaşkın sesiyle. Neden şaşırıyordu ki?

"Evet, beğenmenize sevindim." dedim ve ellerimi arkada birleştirdim.  Lolipopum dudaklarımın arasında kalmıştı.

'' Ah, Jennie..." yine fısıldadı ve beni baştan aşağı süzerek iç çekti. Bana bunu yapmamalıydı. Ben bir ergendim ve bunu yapmaya devam ederse kucağına atlayacaktım. Düşüncelerim karşısında dudaklarımı ısırdım.

"Neden içeriye gelmiyorsun?" dedi biraz daha yükselen sesiyle.
"Böylece birlikte tatlarına bakarız." göz kırptı.

Tatlarına bakmak istiyordum. Farklı şeylerin. Gözlerim kocaman açıldı. Neler düşünüyordum böyle?

"B-ben" kekeledim ve durakladım.

"Beni kırmak istemezsin değil mi?" diye fısıldadı ve kafasını aşağıya eğerek bana baktı.

Asla istemezdim. Başımı salladım ve gülümsedi. Geriye çekildi ve lolipopu çöpe fırlatarak ikinci kez içeriye girdim. Hiçbir şey değişmemişti. Doğal olarak. Dün oturduğum koltuğa oturdum.

"İçecek bir şeyler getireyim." dediğinde gülümsedim. Kendimi biraz daha rahat hissediyordum.

Kısa sürede elinde iki bardakla geldi. Kırmızı olanı bana verdi. İçinde süt vardı. Onun siyah bardağında ne vardı göremiyordum. Yanıma oturdu. Dünki kadar olmasa da yakındık. Saklama kabını eline aldı ve bir kapkeki çıkarıp bana uzattı. Elime aldım ama o kendine bir tane alıp ısırana kadar bekledim. Isırırken gözlerini kapattı ve beğendiğine dair sesler çıkarttı. Bugüne kadar yaptığım şeyleri birilerinin beğenmesi beni sevindirmişti ama bugün, Lisa bana ait bir şeyleri beğendiğinde içimde bir yerlerin tatmin olduğunu hissediyordum.

"Bu çok lezzetli Jennie."

''Teşekkür ederim." utangaç bir şekilde gülümsedim. Gözleri gamzelerime kaydı. Biraz daha yaklaştı.

"Çok güzelsin miniğim." dedi ve sağ yanağımdaki gamzeye dokundu.

"Sana öyle şeyler yapmak istiyorum ki."

Nefeslerimi kontrol edemiyordum. Bana bir şeyler yapmasını istiyordum fakat daha yeni tanışmıştık. Bu kadar sorumsuz olamazdım. Yüzüme daha çok yaklaştı. Burnunu burnumda hissettim. Heyecandan ölmek üzereydim. Nefeslerini dudaklarıma üflüyordu.

"Lolipop kız." diye soludu.

"Seni tatmak isterdim." dediğinde kendimi kaybettim. Nefeslerim durdu. Gözlerimi iri iri açmış gözlerine bakıyordum. Bu fazla değil miydi?

"Ama bana ait değilsin. Sana dokunmayacağım." diyerek geri çekildi. 

İçimde bir boşluk hissettim. Tanışalı ne kadar olduğu, onu ne kadar tanıdığım, tehlikeli olup olmadığını bilmemem zerre umrumda değildi. Onun olmak istiyordum. Fakat başka şeyler söyledim.

''B-ben gitmeliyim. Yarın sınavım var. Bilirsin, çalışmalıyım. Matematikte iyi olduğum söylenemez. Aslında hep geçerim ama zorlayarak. Bilemiyorum, bunu nasıl başarıyorlar? Her neyse ben gideyim."

Ah, Tanrım! Bunları neden ona anlatıyordum? Kesinlikle heyecanlandığımda konuşmamalıydım. Fazla saçmalıyordum.

Ne zaman ayağa kalkmıştım? Gülümseyerek beni izliyordu. Ama saf bir gülümseme değildi. Karanlıktı. O da ayağa kalktı.

"Matematiğim gayet iyidir. İstersen sana yardımcı olabilirim." derken sesi başka şeyler vaad ediyordu.

Oh, ona yakın olmam için bir şans. Bu harika değil miydi? Dünyanın en iyi öğretmeni olacağına yemin edebilirdim. Ailem de buna sevinirdi. Ve çok istiyordum.

"Size yük olmak istemem." dedim ve bakışlarımı parmaklarıma diktim. Eve girmeden önce lolipopu attığım için lanet ettim. O beni sakinleştirebilirdi.

"Bu benim için bir zevk olur." dedi ve bana yaklaştı. Parmaklarını çeneme koydu ve ona bakmamı sağladı.

"Kabul etmeni çok isterim bebeğim."dediğinde eriyordum.

"Bende isterim." diye titrekçe fısıldadım."Şimdi gitmeliyim. Sizi haberdar ederim." dedim ve yanıtını bekledim. 

Gülümsedi ve fısıldadı.

"Güzel."

Ne yaptığımı bilmeden ona uzandım ve dudağının kenarına, minik boşluğa dudaklarımı bastırdım. Gözlerim kapanmıştı. Onu öpmek muhteşemdi.

Geri çekilmek istemesemde gözlerimi zorla araladım ve uzaklaştım.
Gözleri yine kocamandı ve yine duygularla doluydu ve yine anlayamıyordum.

"Beni büyülüyorsun minik lolipop."

Bana lolipop demesi garibime gidiyordu fakat önemli olan onu büyülediğimi söylemesiydi. Yerimde duramıyordum. Son kez gözlerine baktım ve koşarak evden çıktım. Eve varana kadar koştum ve kahkaha atmayı kesmedim.

Harika hissediyordum.

Hemen atacağım sınır geçildiğinde? Kitap nasıl ilerliyor? Çok iyi bölümler var.

Lolly Girl || Jenlisa (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin