Yeni Bölüm

20 11 14
                                    

Multi de Ceylin Deniz var.

Keyifli okumalar ballarım.

  YB-4
             
   Sevgilim Olur musun?
                          
Seslice yutkundu. Konuşmak için dudaklarını araladı.

'Ço... Çok güzel olmuşsun.' gülümsedi. Gülümsedim. Sonra aniden kaşlarını çattı. Anlamamıştım. Ne olmuştu 2 saniye de.

'Lan bu elbise çok kısa ya. Kolları bile yok. İdil git değiştir şunu' kaşlarımı çattım. Çok beklersin cicim.

'Hayır değiştirmem Meriç.' Derin derin nefesler almaya başladı. Sinirliydi. Onu yumuşatmam gerekiyordu. Bir adım daha attım.

'Meriç zaten sen benim yanımdasın. Lütfen bu elbise ile kalayım nolur.' son kez derin bir nefes alıp başını salladı. Çok sevinmiştim. Sıkıca sarıldım.

'Çok teşekkür ederim.' saçlarımın arasına bir öpücük konudurdu ve ayrıldı.

'Hadi gidelim artık.' başımı salladım. Arabaya doğru ilerledik. Kapıyı açmak istediğim de benden önce davranıp açtı.

'Buyrun İdil hanım.' ona baktım gülümseyip içeri geçtim. Kapıyı kapattı. Arabanın önünden dolanıp kapıyı açtı. Sürücü koltuğuna yerleşip kapıyı kapadı. Kemerini taktı. Ben de taktım.

Arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk.

___________

Aradan yarım saat geçmişti. Daha ne kadar var ki acaba? Meriç'e döndüm.

' Daha ne kadar var? ' kısa bir bakış atıp tekrar yola baktı.

'Az kaldı.' camdan dışarıya baktım. Düz gidicez zannederken Meriç sağa döndü. Fakat orası ormana gidiyor.

Hemen başımı tekrar Meriç 'e çevirdim. 'Yanlış döndün sanırım. Burası ormana gidiyor.'

'Hayır doğru yere gidiyorum.' tekrar cama döndüm. Korkmaya başlamıştım.

Korkulacak birşey yok İdil sakin. Ormanda bir kulübeye gidicez sanırım. Ordadır sürprizi. Sakin olmalıyım.

Beş dakika içerisin de araba durdu. Arabadan inip etrafıma baktım. Burası karanlıktı.

Arkamı döndüm Meriç bana değişik bakıyordu.

'Neden buraya geldik?' bana yaklaştı. Şuan tam önümde duruyordu.

'Düşündüm ki ölme vaktin gelmiştir' güldüm.

'Dalga geçme benimle Meriç.' gülerek elimi tuttu.

'Hadi gel.' başımı salladım. Beraber bir iki adım daha yürüdük. Elimi bıraktı. Elini iki kere şıklattı.

Etrafımızda ikimizi tam ortasına alan kalp şeklinde ışıklar yandı. Ağaçlar da bir sürü fotoğraf vardı. Sağ tarafta onun sol tarafta ise benim fotoğraflarım vardı. Kalbin uc kısmında ışıklardan yapılmış bir yol vardı.

Elimden tuttu ve yolu takip etmeye başladık. Yolun sonuna gelince karşıma baktım. Beyaz ve ışıklarla kaplanmış sütunlar vardı. Sütunları yanında oturmak için puflar ve yemeklerle dolu bir masa. Beraber puflar oturduk.

Yemeklerimiz bitmişti. 'İdil gel benimle.' tekrar ayağı kalktık ama kalk otur kalk otur olurmu hiç canım.

Tekrardan kalbin ortasına geçtik. Ellerimi tuttu.

'Sevgilim olur musun İdil?' bunu bekliyordum zaten. Gülümseyip başımı salladım. Sıkıca sarıldık. Silah sesi duyduğumuz da hemen ayrıldık.

Etrafıma baktım kimse yoktu. Bir daha ses geldi. Korkmaya başlamıştım. Sıkıca Meriç'in elini tuttum.

' Sakin ol güzelim hiç birşey yok.' başımı salladım.

' İdiiiil' adımı duymam ile irkildim. Sesin geldiği yöne baktım.

Ama ama bu babam..

Ve kestiiik.

Biliyorum 2 haftadır bölüm geç geliyor. Ben köydeyim ve yoğun oluyorum. Telafi etmeye çalışıyorum. LÜTFEN AFFEDİN!!

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizleri çok seviyorum ballarım 💙 🖤

MESAFE AŞK-IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin