1. Bőlűm {Başlangıç}

1.3K 184 157
                                    

Yeni kurgu, yeni başlangıç ve yeni heyecanlar...

Çok heyecanlıyım çünkü bu benim ilk kurgum ve ilk olmasına karşın hataları olan bir kurgu olacak ki bu sorun değil. Çünkü ben kurguyu hatalarına rağmen seveceğinizi düşünüyorum.

Kurguya başlamadan önce,

Başlangıç tarihi ya da okuduğunuz saati yazar mısınız 👉

Teşekkür ederim ☺️

İyi okumalar 💕

* * *

Karanlık...

Soyut tek kelime,üç hece,sekiz harf ve benim tek görebildiğim...
Ben Yağmur Kara. Görme yetisini küçük yaşta,büyük çaplı bir kazada kaybetmiş bir zavallıyım. Uzun zamandır görememe rağmen hiçbir şekilde bu rahatsızlığa alışamadım. Bazen uyandığımda eskisi gibi renkleri görürüm sandım.

Gördüm görmesine ama sadece siyahı görebildim.

İnanmayacaksınız ama her gün mutsuz oluyorum ama bugün değil. Bugün benim en mutlu günüm. Paralı bir koleje bedava burs kazanmıştım ve bugün yeni okulumun ilk günü. Açıkçası mutluluk bir yana biraz da korkuyorum.

Tamam hor görebilirler,alay edebilirler bunlara alışkınım ama yine de korkuyorum.

Alarmın çalmasıyla birlikte yavaşça yatağımdan doğruldum ve etrafa boş gözlerle bakındım. Her yer karanlık her yer siyah. Gördüğümü görseniz daha sabah olmadı dersiniz ama alarm yalan söylemez.

Biliyor musunuz,eskiden ben de öyle düşünür okula geç kaldırdım. Hatta bazen göremediğimi unutarak ağlardım. Ama ben bunlara alıştım. Bana sorarsanız bu hayattakı felsefen nedir diye? "Zamanla alışmak" derim.

Çünkü zaman her şeyi unutturuyor,unutturmasa bile alıştırıyor. Uyuşuyor yaraların yavaş yavaş. Belki geçmiyor ama yaraların kabuk bağlıyor. En önemlisi de eskisi kadar acımıyor.

Ellerimle eşyaları hissede hissede dolabıma geldim. Eskiden olsa kafamı,kolumu,ayağımı bir yere çarpardım. Size dediğim gibi ben buna da alıştım. Kolay ya da hemen alıştım demiyorum. Zor ve geç alıştım. Kör olduğumu,görmediğimi inanmıyorum. Çünkü uyanınca eskisi gibi göreceğim. Her şey anlam kazanacak. Renkleri bile unutmaya başladım siyah dışında. Ben tekrardan renkleri görmek istiyorum.

Dolabın kapaklarını açtım ve elimi giysilerimde gezdirmeye başladım. Ellerim dün almış olduğumuz,kumaşını ellerimle ezberlediğim formayı ararken kapının açılma sesini duydum. Kafamı yavaşça sesin gelmiş olduğu kapıya çevirdim. Titreyen ses tonuyla annem konuştu.

"Yağmur yardım ister misin?"
Görme yetimi yeni yeni kaybettiğim de her yardımıma annem koşardı. Ben muhtaçtım. Hem de çok muhtaçtım. Hâlâ muhtacım. Gözlerim olmuştu annem. Elinden gelen her şeyi hatta daha fazlasını yapmıştı. Ama bizim bir türlü gücümüz yetmiyordu ameliyat masrafına. Görebilirdim. O ameliyatı olarak görebilirim. Dediğim gibi buna gücümüz yetmiyor.

"Gerek yok anne. Kıyafetlerimi giyebilirim." Dedim kırmak istemeyen kibar sesimle.

Saçlarımda sıcak eller hissettim. Hangi anne evladını böyle bir durumda görmek isterdi ki? Hiçbir anne. Canı yanıyordu kadının beni öyle görünce. Belki içi titriyordu.
Belli belirsiz karşıma gülümsedim. Hayal ettim karanlıkta annemin yüzünü.

KAZA Where stories live. Discover now