"Karanlığın seni kurtaracağını düşünüyorsun.Ama karanlık hiçbir zaman kurtarıcı değildir.Karanlık sadece bir kaçış yoludur.Ben karanlığım deniz gözlü kız. Ama bu karanlık adamın senin kurtarıcın olacağına söz veriyorum." dedi gözlerimin içine bakara...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözümü elimden kaldırdığımda iki şok yaşamıştım. Çünkü karşımda Türkiye'nin en ünlü youtuber grubunun üyesi Yazgı vardı. İkinci şokumu yaşamak için yere baktım. Üç ay önce aileme zorla aldırttığım daha taksidinin yarısını bile ödemediğim iPhone X' im paramparça olmuştu. Yerden telefonu kaldırıp karşımdaki adama ;
- Sen ne yaptığının farkında mısın ? Sen benim telefonumu kırdın. Lan daha taksidinin yarısını bile ödememiştim. Sen var ya bittin. Dedim sinirli bir ifadeyle. Gerçekten gözlerle bir insan ölüyorsa Yazgı şuan gözlerimden çıkan alevler ile kül olmuştu diyebilirim.
- Ben çok özür dilerim. Yanlışlıkla oldu seni görmedim, dedi ama sen böyle sakin söylersen ben nasıl sana bağırabilirim? " Kendine gel Ezra bu adam senin İphone X' ini kırdı." İç sesime hak verip Yazgı' ya ;
- Nasıl görmezsin Allah'tan 168 boyum var. Kısa da değilim dedim.
- Ben gerçekten çok özür dilerim, kahve sırasına bakarken sana çarptım cidden özür dilerim. Bak istersen sana yeni bir telefon alabilirim hatta aynısını alırım, dedi. Telefona pazarda annesini kaybeden bir çocuk kadar hüzünlü baktığımı görünce yenisini almayı teklif etmişti herhalde. Ve ben bu teklifi kesinlikle...
- Tabii ki de alacaksın ben bu telefonu alana kadar ne çektim senin haberin var mı? Dedim. Ne, tabii ki de kabul edecektim. Ben bu telefon için bir yaz tatili boyunca annem ve babama yalvarmak zorunda kalmıştım. Bu yüzden teklifini kabul etmemde bir sakınca yoktu.
- Bak şöyle yapalım bizimkiler hemen sıranın arkasındaki masada oturuyor onların yanına gidelim sana numaramı vereyim ha olur mu ? Dedi
- Numaranı versen kaç yazar? Telefonum yok sağol az önce kırdın, dedim.
- Tamam işte gel benim yedek telefonum yanımda onu sana veririm yenisini alana kadar, dedi. Bir insan neden yanında yedek telefon taşırdı. Bunun beni ilgilendirmeyen bir konu olduğunu düşünüp Yazgıya onayladığımı belirten kafa işareti yapıp o ve grubunun oturduğu masaya doğru yürüdük. Grubun beş üyesi vardı ve birbirlerine hep bir duvar gibi sırtlarını yaslandıkları için 5DUVAR ismini vermişlerdi. Yanlış hatırlamıyorsam çocukluktan itibaren birbirlerini tanıyorlardı. Arkadaşlıklarına hayrandım çünkü bu yaşıma kadar yakın arkadaşım olmamıştı. 5Duvar' ın oturduğu masaya geldiğimizde önce bana şaşırmış bir şekilde baktılar sonra grubun bence en tatlı üyesi olan Oğuz;
- Gel tatlım önce seninle ben çekinelim sonra diğerleriyle çekersin, deyip elini uzattı. Benim ona telefon uzatamadığımı görünce sorar şekilde Yazgı'ya baktı.
