Tehlike altında

353 219 214
                                    

Omar'ı bulmak için artık yola koyulmaları gerekiyordu.

Dört kişiydiler ve beyin fırtınası yaparak değişik plân yapmak için hazır olda bekliyorlardı. John herhangi bir ipucu bulup bulamadıklarını sorduğunda Elen arkadaşlarıyla bakışarak biraz durakladı.

Bulduğu haritayı John'a söylemeli miydi?
Yeni tanıştıkları adama her şeyi anlatmak ne kadar doğruydu?

Ama başka bir çâre de yoktu. Güvenmek zorundaydılar. Omar'ı bulmada geç kalmak istemiyordu.
Elen, elindeki haritayı göstererek
" Eski bir kulübede bu haritayı buldum." diyerek haritayı John'a uzattı.

John hepsine tek tek bakarak:

"Heyy!! Hadi ama çocuklar size yardım etmemi istemiyor musunuz? Benden çekinip güvenmiyor musunuz? " diye arka arkaya sorular yöneltti.

Belli ki Elen'in biraz önce yaptığı davranışı onu çok rahatsız etti. "Ben kötü birisi değilim. Bana hemen güvenin diyemem ama ben size yardım etmek istiyorum. Kaybolmuşsunuz bu gayet bariz. İstemiyorsanız ben kendi yoluma giderim hiç sorun değil." dedi ve bulundukları bölgede bir kayanın üzerine oturarak haritayı açtı. Derin derin baktı.

Lina, Elen ve Ema ile bakıştı durdu. John'dan herhangi bir hareket bekliyorlardı.

John göğe bakarak derin bir nefes aldı ve gençlere dönüp:

"Bu haritadaki yerler bana hiç yabancı gelmedi. Üçgenin içinde yer alan kulübelerden birisi benim." dedi.

Elen biraz yaklaşarak :

" Emin misin?"
John'un cevap vermesini beklemeden devam etti:
" Bu işin içinde sen de varsın biliyorum...Nasıl oldu da anlamadım?"

derken John ayağa kalkarak haritayı Elen'in ayaklarına doğru fırlattı ve çok sinirlendi.

"Sen ne demek istiyorsun? Omar'ı kaçıranlardan birisi de ben miyim yani?"

Elen haritayı yerden kaldırarak John'a baktı ve bu sefer daha kısık ses tonuyla

"Ben artık hiçbir şeyden emin değilim. Tek bildiğim şey Omar'ın hayatı için endişelendiğimdir. Senin kulüben de var o haritada, ne düşünmemi bekiyordun?" diye aklına gelen ne varsa sıralıyordu.

John alkışlayarak: " Bravooo.. Elen"diyerek sinirini bastırmaya çalışsa da başaramıyordu.

"Çocuklar ben onlardan değilim. Bakın, ben de endişelendim. Kulübem ile alâkalı bir şeylerin döndüğünü şu an sizlerle beraber öğrendim. Gerçekten haberim yoktu." dedikten sonra ayağıyla yerde duran taşı uzağa fırlattı. "Neler olup bitiyor öğrenmemiz gerekiyor, anladınız mı ?" diyerek sert bir bakışla Elen'in elinden tekrar haritayı aldı.

"Birbirimize inanmaya, güvenmeye mecburuz. Daha doğrusu mecbursunuz. Bunun başka bir yolu yok! Ben kendi yoluma giderim kaybolan sizsiniz..Sizin arkadaşınız kayıp." diyerek elleriyle defalarca yüzünü ovaladı durdu.

Elen yaptıklarından pişmanlık duyarak geri çekildi ve toprağın üzerine uzandı. Elleriyle yüzünü kapatarak sakinleşmeye çalışırken bir yandan da onu izleyen Lina ve Ema'ya sinirli sinirli bakıyordu.

"Ne var kızım?" der gibi bakışlarla ve el hareketiyle bunu demek istediği apaçıktı.

Tek suçlunun kendisinin olduğunu unutmuştu. Kamp yapmak için tutturmasaydı şu an herkes sağlıklı bir şekilde denizde, kumsalda keyif yapıyordu veya herhangi bir ülkenin farklı lezzetlerini tadıyor ya da ünlü olan yerlerini ziyaret ediyor olacaklardı.

Her şeye rağmen Lina ve Ema onu suçlamıyordu.

Üzgün olduğu halinden belliydi. Elen'i anlayabiliyorlardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

'Ölϋм Sırαѕı Seɴde'  《korku-gerilim》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin