Ben kadının cansız bedenine şok olmuş gözlerle bakıyordum. Bir anda tekrar silah sesi geldi kapının kilidine ateş etmişti ve kilid kırıldı. Bende o sırada kazağımı kestiğim makası alıp kapının arkasına saklandım.
İçeriye uzun boylu,kaslı,şişman,sıfır kollu motorcu ceketi giyen orta yaşlı olduğunu düşündüğüm,kafasına kırmızı bandana takan ve elinde gördüğüm silah pompalı olan bir adam girdi. Yaşlı kadının önüne geçip ufak bir kahkaha attıktan sonra etrafa erzak bulmak için bakınmaya başladı.
Kadının yanındaki çorba paketlerini görünce eğildi. Benim de o erzaklara ihtiyacım vardı ve önümde bir katil yiyeceklerimi alıyordu. Hazır eğilmişken fırsattan istifade edip makası omzuna sapladım. Beklemediği için silahını yere düşürdü ama arkasını dönüp bana bir yumruk attı. Yere yığılmıştım,gözüm kararmıştı ki silahın yanına düştüğümü farkettim.
Tam uzanacaktım ama adam daha önce bıçak yarası almış olan elime bastı. Acı içinde bağırdım daha çok basıyordu sonra bir an silahı kendi almak için ayağını elimden çekti. Son şansım olduğunu anladım ve bacağından tutup onu yere asıldım. Dengesini kaybedip düştü. O ayağa kalkmadan ayağımla suratına tekme atıp silahı elime aldım ve ona doğrulttum. Çok korkuyordum hatta ağlıyordum ama parmaklarımla gözyaşlarımı sildim.
Adam konuşmaya başladı;
"Sen beni vuramassın daha silah ne demek onu bile bilmiyorsundur ama şunu bil eğer ki beni şuan vurmassan bir daha şansın olmayacak ufaklık."
Cevap bile veremiyordum. Elime geçen erzakları aldım ve o da yavaş yavaş ayağa kalkıyordu. Silahı ona doğrulttum.
- "Yaklaşma! Yaklaşma dedim."
Ama hala geliyordu.
- "Tek bir adım daha atarsan seni vururum."
Nasıl olduğunu anlamadığım bir hamle yapıp silahı elimden kaptı ve iki el ateş etti. Ama bana denk gelmemişti hemen evin diğer odasına kaçtım ve dolabın yanına saklandım. Adam yine kahkahalarla odaya girdi.
-"Neredesin küçük kız, sana son şansını dikkatli kullan demiştim."
Ona vurabileceğim herhangi bir şey yoktu. Beni bulacaktı az kalmıştı. Onu arkadan gördüm. Tam önüme geçmişti ama arkası dönüktü. Heyecandan kalbim çıkacak gibiydi. Sonra birden duraksadı. Karşımda ayna vardı ve beni oradan görmüştü. Hemen arkasını dönerken bende daha önce omzuna sapladığım makası çektim ve o silahı bana doğrultmadan makası tekrar sırtına batırdım. O anda aşırı fazla bir şekilde bağırdı. Yere düştü. Silahı elinden kaptım.
-"Bir daha şansım olmayacaktı öyle mi diyordun."
-"O batırdığın yer daha dün silahla vurulduğum yerdi. Lütfen yardım et bana ölmeme izin verme."
-"Sen az önce beni öldürecektin lan bide yardım mı istiyorsun ?"
-"Bak buraya birazdan arkadaşlarım evden uzun süredir çıkmadığım için gelir. Evin önü tamamen sarılı bana yardım edersen bende sana ederim. Bana biraz erzak bırak ve buradan çıkmanı sağlayabilirim."
Hemen birkaç paket bıraktım ve o da bana evin arkasından gizli bir çıkış olduğunu gösterdi.
-"Tüm evlerde bu gizli çıkış var mı?"
-"Evet var."
Oradan gittim ve saklanacak bir yer aradım. İlk günden erzağımın yarısı gitmişti bile, elimde 2 paket çorba kalmıştı ve bunları 7 gün yetirmek çok zor bir ihtimaldi. Arkamdan bir ses geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yerden Yüksek Ölüm
ActionYerden yüksek oyununun hayata geçirilmiş hali olan bu ilginç hikayeyi okumak isteyeceksiniz. Her hafta yerde veya yüksekte yaşadığınız bir dünya düşünün yerdeki evler rahat bol eğlenceli ve erzak bakımından oldukça zengin olurken yüksekteki evler ve...