"Of Jungkook cidden yeter artık altı üstü arkadaşı ile buluşmuş belki de aralarında hiç bir şey yoktur."
Akan gözyaşlarımı silerim. Bedenim fazla kaslı ve iri olabilir ama hala ıçimde küçük bir çocuk var işte, hele de o küçük çocuk konu jimin olunca direk yerinden kalkıp fırlıyor.
"Offf ne yapıcağımı bilmiyorum hyung."
Bardaktaki içkimi kafama dikip arkama yaslanırım."Senin şu jimin sarışın olandı değil mi hani şey böyle yanında ki arkadaşı da siyah saçlı adı taehyung."
"Evet hyung neden birden bire bunu soruyorsun ki"
Hoseok hyung beni tutup karşımızda oturan masaya çevirmişti. Gördüğüm manzara ile gözlerim kocaman büyüdü. Tanrım o jimin olamaz öyle değil mi.
**************************************
*park jiminden*Yoongi ve taehyung ile bara gelmiştik.
Kafamda o kadar fazla düşünce ve soru vardı ki hepsinden kurtulmak istiyordum. sadece içip sarhoş olmak ve kafamı dağıtmak istiyordum. Masaya oturup yoongi nin bize içki getirmesini bekledim."Ah cidden hep içkileri bana yüklüyorsunuz."
Şirince gülümseyerek yoongi nin elinde kı ickiyi alıp direk kafama diktim.
"Cidden bence ben yalnız ölüp gidicem."
"Jimin sen şaka mısın saat başına çıkma teklifi alıyorsun resmen." Taehyung söylenerek konuşur.
"Off onların amacı kullanıp atmak ben beni seven birini istiyorum." Dudağımı büzerek konusurum.
"Oha şunlara bak hepsi taş resmen."
"Selam" tanımadığım sese doğru dönüp yanımıza gelenlere baktım.