🌟Bölüm 7: Soru-Cevap Meselesi...

204 168 4
                                    

Merhaba arkadaşlar uzun bir sürenin ardından yeni bir bölümle devam ediyoruz. Umarım geçen zamana değen bir bölüm olmuştur.
İyi okumalarr...
❄🍁❄

Kalplerr!!! 💛

🌟🌟🌟

Resim odamda yere oturmuş yeni bir tuvale fırça darbelerini indirirken düşünüyordum. Acaba geçmişte yaşananlara müdahale edebilsem neyi değiştirirdim ya da değiştirir miydim?

Kim bilir belki de geçmişte yaşananlara müdahale edebilsem şimdiki ben var olmamış olurdu ve ben bambaşka bir kişi olurdum... Ne derler bilirsiniz; "Geçmiş insanı geleceğe ulaştıran yegâne varlıktır.". Bu yüzdendir belki de geçmişte yaşananlara müdahale etmeme ihtimalim... Çünkü şimdiki beni ben yapan geçmişimdir...

Geçmiş toy bir yavruyu en zor şartlar altında mücadele etmeyi, savaşmayı ve hayatı öğreterek onu geleceğe taşımaya çalışan bir anne gibidir... Size hayatı öğrenebilmeniz için belli olaylar sunar ve sizden bir şeyler öğrenmenizi, ders almanızı ister...

Ne kadar ki bir anne verdiği emeğin karşılığını görmek ister, işte hayatta böyledir. Sizden, başınızdan geçen olaylardan ders almanızı ve bir daha hatalarınızı tekrarlamamanızı ister... O size öğretmiştir ve sizin bundan bir ders çıkararak aynı hataları yapmamanızı bekler... Biz ise aynı hataları yapıp bunu geçmişte yaşanılanla kıyaslayarak bu olaya dejavu adını veririz...

Ve kaderimizi suçlarız ama unuturuz ki geçmişte bizim kaderimizdir... Ne kadar kabul etmek istemesek de geçmişimiz bize öğretmiştir... Biz ise bundan ders almayıp aynı hataları tekrarlar ve buna da dejavu adını veririz...

Aslında nereden bakarsak bakalım yaşadıklarımızın sebebi bizizdir ve yine sonucuna da biz katlanmak zorunda kalırız...
Aslında bu bir nevi kendi kazdığımız kuyuya düşmektir... Çünkü insan daima yaptığının karşılığını görür.

Belki geçmişimizde çok acı çekmişizdir, belki sevdiklerimizi yitirmişizdir, belki affedilemez hatalar yapmışızdır ama buradaki temel gaye geçmişte yaşanılanların gelecekte de yaşanmaması bizim deyimimizle dejavu olmaması...

Kişi başkasına yaptığının kendisine yapıldığını düşünerek hareket etmeli. Çünkü her birimiz ne birbirbimizden üstünüz ne de zayıfız biz bu dünyada sadece farklı şartlarda yaşam sürüyoruz o kadar... Soluduğumuz oksijen, yaşam şartlarımız, ihtiyaçlarımız, aklımız, kalbimiz, canımız ortakken ne bu ayrımcılık meselesi...

Fırçayı lacivert boyaya batırırken kapının tıklandığını duydum. Sakince fırçayı elimden bırakıp ayağa kalktım ve kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda Öykü duruyordu. Bana gülümseyince bende gülümsedim.

"Annem yemeğe çağırıyor abla. 'Gelsin de bir şeyler yesin' dedi."

Ne kadar aç olmasamda bunu düşünmesi beni daha da mutlu etti ve bunu etkisiyle ona içten bir gülümseme sunarak başımı salladım. O da bana gülümseyerek merdivenlerden inmeye başladı. Odaya dönüp boyaların kapağını kapattıktan sonra banyoya geçip ellerimi boyadan arındırdım.

Banyodaki işim bitince telefonumdan saate bakıp merdivenden inmeye başladım. Aşağı indiğimde herkesin masaya yerleşmiş beni beklediğini görünce biraz daha hızlanarak hemen yerime oturdum. Esma abla dua ettikten sonra hep beraber yemeğimizi yemeye başladık.

Herkes yemeğini yedikten sonra Esma abla ile birlikte masayı toparladık ardından bulaşıkları da makineye yerleştirince Esma abla "Ben artık uyuyayım. Başım ağrıyor biraz." dedi. Onu onaylarken cebimden telefonu çıkartıp sahile gideceğime dair ufak bir not yazdım. Esma abla bir an duraksayıp "Gece yarısı başına birşey gelmesin kuzum." diyince ona sarılıp kafamı olumsuz manada salladım.

Sarı Karanfil -Ara Verildi-Where stories live. Discover now