Koşuyordum.Etrafıma baktığımda gördüğüm şey yıllarca izlediğim duvarlar değil,ağaçlar binalar ve kısa süreli özgürlüğümü yüzüme vurmak ister gibi parlayan ay.
Arkama baktığımda epey uzaklaştığımı gördüm.Yarın sabah oraya geri dönmek zorundaydım biliyorum ama yinede bu gece ben özgürdüm.Etrafımda doktorlar yoktu her gece kulaklarıma işkence eden çığlıklar yoktu.Ay vardı.O bana yol gösterirdi.Nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum.En sonunda sahile gitmeye karar verdim.Bi taksi çevirip gitmek istediğim yeri söyledikten sonra kafamı cama yaslayıp insanları izledim.
Küçük bir kız çocuğu gözüme ilişti.Babasının kucağındaydı.Çok güzel bir manzaraydı bu.Onlar mutluydu.
Gülümserken kıza el salladım.Beni görmüş olacak ki gülümsedi ve taksi gitmeden gördüğüm kadarıyla da el salladı.Önüme döndüğümde görüşüm bulanıklaşmış yanağım ıslanmıştı.Yine ağlamadığım bir gece geçirmemiş olacaktım.Harika.
Kafamı bir daha cama çevirince durmuş olduğumuzu gördüm.Ücreti ödeyip arabadan çıktığımda adımlarım beni denizin kenarına götürdü.Ayakkabılarımı çıkarıp kendimi kuma attığımda bacaklarımı denize uzatmış topuklarımın ıslanmasına izin verirken ellerim ile kuma tutunuyordum.Başımı geriye atıp gökyüzüne bakmaya başladım.Gözümden düşen bir yaş ile gülmeye başladığımda gözlerimi de kapatıp gözyaşlarım içinde denizi dinledim.Bir süre sonra denizin sesini bölen bir ses duydum.
''Bu soğukta buraya benden başka gelecek deli tanımıyorum ben.'' Gözlerimi yavaşça açarken yanıma aynı benim gibi oturmuş bir adam gördüm.Ay ışığı kemikli yüzüne vurmuştu ve gözleri kapalı olduğu için gördüğüm tek şey dolgun kirpikleriydi.Dudakları soğuktan olsa gerek kırmızılaşmış ve tek bir çizgi halindeydi.Siyah saçları ise beyaz tenine inattı sanki.Alnına dökülmüş rüzgarla alnını okşuyordu.
Şimdi fark ettim de resmen adamı dikizlemiştim.Kısa süreli kendimden utandıktan sonra yine ona döndüğümde beni izlediğini fark ettim.Gözleri ise koyu kahve tonlarında güzel bir renge sahipti.
''Neden buradasın?'' sorusu ile bakışlarımı ondan çekip denize bakmaya başladım.
''Kaçtım.Bunca yıl sonra ayın yanına başka bir manzara ekledim.'' Yıldızların üstüme düşmesini,gökyüzünün denize karışmasını istedim.Fiilyatta yaşıyor olabilirdim ama hissiyatta ölüydüm.Araftaydım.
''Uçsuz bucaksız deniz,çok güzel.Ama onun bile bir sonu varken gökyüzünün yoktur o yüzden gökyüzü hep yanındayken deniz gider,hiçbir zaman güvenilmez çok benimseme.''
''İstesem de benimseyemem zaten.''
𝓑𝓮𝓷𝓲𝓶𝓼𝓮𝔂𝓮𝓶𝓮𝓶.
''Nerden kaçtın.'' Dürüstçe cevaplamak istedim bu soruyu.
''Hastaneden.''Bakışlarından şaşırmadığını anlamıştım.Sanki tahmin ediyordu.
''Tek deli ben değilmişim.''sadece tebessüm ederek kafamı onaylarcasına salladım.
''Senin ne işin var burada.'' Birbirimize bakarken fark ettim ki ay onun yüzüne çok yakışıyordu.Elmacık kemiklerinin üstüne düşen ay ışığı onu daha bir güzel yapıyordu.Yeni gördüğüm bir adamı bu kadar incelemem garip gelebilir ama ışığımı bir başkasının üstünde bu kadar güzel bir şekilde görmek ona olan merakımı arttırıyordu.
''Ara sıra düşünmek için gelirim ve genelde kimse olmaz burada.''Kafamı anladığımı belli edercesine salladım.Bir süre ikimizde konuşmadan denizi izledik ta ki kolumdan çekilip ayağı kaldırılana kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araf'tan Bedenler
Teen FictionAy ışığı denize vurdu. Denizin akıntıları aya döndü. Ve Ay denize bulandı. Aralarında iki beden can buldu deniz~araf #araf #deniz #Ay