Body Switch

1.1K 65 78
                                    

Yazmam gereken aylardır bekleyen fic ler vardır. O sırada aklı sürekli yeni one shorlarda olan ben hahahaha Of ama bunu çok hevesli yazdım. O yüzden fikrinizi söylemeyi sakın unutmayın. Smut'u bu bölüme yazmak istiyordum ama 2790 kelimeye ulaştığım için iki parta ayırdım. En kısa zamanda ikinci bölümü de yazmaya başlayacağım. Keyifli okumalar sabah kahvelerim... Karantinada size hediyem olsun 😘

Sehun otel odasının penceresinden gözüne gelen sabah güneşiyle rahatsızca diğer tarafına doğru döndü. Başı felaket şekilde ağrıyordu. Büyük ihtimalle o son şişe şarabı içmemeliydi. Dün geceye dair anıları çok bulanıktı. Bir şeyler hatırlamaya çalışınca başındaki ağrı daha da şiddetlenmişti. Belki de o şekilde kalması en iyisiydi. Bu aldığı en kötü kararlardan biri olmalıydı.

Sehun'u düşüncelerinden beline sarılarak onu kendine doğru çeken kollar ayırdı. Dün gece biriyle birlikte olduğunu hatırlamıyordu. En azından sarhoşken bazı doğru tercihler yapmış olmayı umarak gözlerimi araladım. 

Çoktan uyanmış beden yüzünde tatlı bir gülümsemeyle beni izliyordu. Sabah güneşi bedenine çarparak vücudunu vurguluyordu sanki. Gözleri yavaşça göğsünden yukarı doğru kaldırdı. Gözleri tanıdık koyu kahve irislerle buluştuğunda gözleri şaşkınlıkla açıldı. 

Hayır bunu yapmış olamazdı. Hayır, kesinlikle bu bir rüyaydı. Gözlerini sımsıkı kapatarak uyanmaya çalıştı. Diğerinin boğuk kıkırtısı kulaklarına ulaştığında gözlerini tekrar açtı. Bir sürü insanın içinde en iyi arkadaşının sevgilisiyle yatmış olamazdı.

Chanyeol dudaklarını Sehun'nun saçlarına bastırdı. "Günaydın bebeğim" Chanyeol'un sesi yeni uyandığı için boğuk ve hırıltılı çıkıyordu.

Bebeğim mi?

İçini kaplayan korkuyla beline sarılan kollardan ayrılmaya çalıştı. Chanyeol diğerinin anı ruh değişiminin nedenini anlayamasa da göğsüne yasladığı elleriyle kendini uzaklaştırmaya çalışan çocuğun gitmesine izin verdi. 

Chanyeol'un belindeki tutuşunun kaybolmasıyla birden kendini yerde bulan Sehun korkuyla yatakta onu izleyen adamla göz göze geldi tekrardan.

"Sorun ne Baekhyun?" Chanyeol'un sesinde bariz bir endişe vardı şimdi.

"Bana ne dedin?"

"Ne?"

"Bana BAEKHYUN dedin?"

Chanyeol bu sefer şaşkınca kaşlarını çattı. "Evet, çünkü adın bu? Dün gece benden habersiz bir şey mi aldın sen?"

Sehun ayağa kalkarak yatağın çarprazına yerleştirilmiş makyaj aynasındaki yansımasına baktı. Sarı kısa tutamlarının yerini kızıl uzun saçlar almıştı. Aynada gördüğü yüzün en iyi arkadaşına ait olmasını söylemesi bile gerekmiyordu herhalde.

Tekrar ayna üzerinde hala yatakta uzanan Chanyeol'a göz göze geldi. Büyük olanın gözlerindeki endişeyi anlayabiliyordu. Daha kendisinin ne olduğunu anlamazken bunu ona nasıl açıklayacağını bilmiyordu.

"Chanyeol..." durdu ve derin bir nefes aldı. "...Benim Sehun"

Chanyeol derin bir kahkaha attı. "Güzel şaka bebeğim ama saat bunun için çok erken."

Sehun kollarını göğsüne bağladı. "Şaka yapar gibi bir halim mi var mankafa?"

Chanyeol diğerinin yüzündeki ciddi ifadeyi fark ettiğinde yatakta doğruldu. Bu mümkün müydü? "Bana sadece Sehun'nun bildiği bir şey söyle?"

"Lisedeyken bir ay boyunca öğlen yemeğimi ödemiş olmanın sebebi Baek'in yeni oyun konsolunu kırdığını bilmem."

"Siktir Sehun!"

One Shot Book//SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin