Merhaba gençler..
Yine yorumlarınıza dayanamadım. Düşünün ne kadar sevildiğinizi...Sürpriz bölüm geldi...
Bölümü medyadaki şarkıyı açarak dinlemenizi tavsiye ediyorum.
Bu bölümümüzü geçen bölüm gizli olan cümleyi bularak Süha cevabını veren sevgili okuyucumuz @seldaumut isimli arkadaşımıza ithaf ediyorum.
Herkesin merakla beklediği yeni bölüme başlıyoruz o zaman....
Keyifli okumalar...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum....
***
Yeliz hanım, meclisteki makam odasına girdiğinde arkasından koşturan sekreteri ve özel kalem müdürlerine sakince baktı. Yorucu bir bakanlar kurulu toplantısından çıkmışlardı. İzel ve Murat'ın yaptıkları operasyon sonucunda deyim yerindeyse yer yerinden oynamıştı. Genel kurmay başkanının da katıldığı bakanlar kurulu toplantısında, listenin çalınmasına başka ülkelerinde işin içinde olduğu anlaşılınca, Yeliz hanıma da çok iş düşmüştü.
Bakanlığa seçilmesinin ardından o kadar çok psikolojik baskı ile karşılaşmıştı ki, koca koca adamların, siyasette belirli yerlere gelmiş erkeklerin onu sırf kadın olduğu için başaramayacağı konusunda hor gördükleri çok olmuştu. Yüz ifadelerindeki alaycılık ve küçük görme çok fazlaydı. Dış işleri bakanı olduğu için diğer ülkelerle yaptığı toplantılarda yabancı bürokratlar da çok fazla yaşamamıştı bu durumu... Sanırım kadının başarısızlığını beklemek ve küçük görme durumu ülkelerin biraz da gelişmişlik düzeyi ile alakalıydı. Ancak ne kadar dişli bir bakan olduğunu onların kafalarına kazıya kazıya yerleştirmişti. Şimdi her gittiği yerde korkuyla karışık bir saygıyla karşılanıyor, her söylediği söz dikkate alınıyordu.
Masasının başına geçtiğinde makam koltuğuna oturup arkasına yaslandı. Başını yavaşça ovuşturarak gözlerini açtığında önünde gördüğü ele baktı. Sekreteri Sude elinde bir adet hap ve su ile kendisine bakıyordu. Hanım hanımcık bu genç kızı yetimhanede çıktığı zamanlarda bulmuştu. Zehir gibi kafası olduğu verdiği cevaplardan ne kadar da belliydi. Okulunu bitirmesini sağlandıktan sonra bakanlıkta staja alınmasını sağlamıştı. Ancak o kadar akıllı ve zekiydi ki, bakan sekreteri olmayı kendisi hak etmişti. Daha hiçbir şey söylemeden başının ağrıyacağını tahmin edip ağrı kesiciyi hazırlamıştı.
"Sağ ol Sude. Şimdi sırayla gidelim olur mu? Başım çatlıyor. Bir yarım saat ilaç etki edene kadar daha yavaş ilerleyelim. Öncelikle Mehmet senden başlayalım. Senin sadece imza işin var sanırım?"
Özel kalem müdürü hemen kafasını sallayarak elindeki dosyayı Yeliz hanımın önüne koydu.
" Bakanım, Avrupa birliğinden çıkan yeni maddeler ile ilgili bir mutabakat gönderdiler. Biz inceledik. Genelde tarım ve hayvancılık ile ilgili bazı yeni düzenlemeler isteniyor. Avrupa birliğinden sorumlu bakanımız Ahmet bey ve ekibi zaten incelemişler. Bende inceledim. Bir sorun görünmüyor. Sizin onayınızı ardından Tarım ve Hayvancılık bakanımızın imzasına sunulacak. Ardından yasa tasarısı için başbakanımız ve Cumhurbaşkanımıza iletilecek. "
Yeliz kafasıyla onaylandıktan sonra önündeki evrakta gözlerini gezdirdi. Okuduğu İngilizce ve Türkçeye çevrilmiş mutabakat metnini okumayı bitirdikten sonra kendi imzasını atacağı yere imzasını atarak Mehmet'e uzattı. Mehmet başıyla selam verip odadan çıkarken, karşısında duran diğer güvenlikten sorumlu bakanlık görevlisine döndü.
"Bakanım, önümüzdeki hafta yapacağınız Rusya ziyaretiniz için güvenlik planını arz ederim. Önünüzdeki belgede gezi boyunca size eşlik edecek personelin görev çizelgesi yer alıyor. İmzalarsanız görev bildirimlerini ve mesai ayarlamalarını tamamlayacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜŞÜM (KİTAP OLUYOR)
RomanceHer Değişim bir Dönüşüm değil. Ama her Dönüşüm bir Değişimdir... Ben İzel, İki çocuklu dağılmış bir ailenin hayatta kalan tek evladı, Hüzün bu hayatta bana doğru aktı ama hep benim tenimde kazılı kaldı. Aile olmak nasıldı? Sahi aile korur kolları...