Nefes alıyor mu??

91 4 0
                                    

ahahha nasıl vurdum ama. hep özenmiştim bu tarz klişeliklere hep görüyordum dizilerde diye geçirmedim tabiki bir panik aldı beni ki anlatamam.

sanarsın adam öldürdüm. bir dakika ya öldürmediğim ne meçhul. adamın boynunu tuttum.

ölüp ölmediğini bilmiyorum. ben ne anlarim boyuna dokunmayla öldü mü yaşıyor mu!!

yerde öylece oturuyordum. dışardan gülüşmeler duyduk ve ikimiz de telaslandık derken kapı açıldı ve içeri bir kaç öğrenci girdi.

ne kadar rahat söylüyorum onu da ya sanki derse geç kalmışlarda sınıfa giriyorlarmis gibi.

her neyse öğrenci dediğim zübbe tarzı tipler serseri olduklarına parmağımı basabilirim.

"ooo rahatsız ettik" dedi pis bir kahkaya boğulan küpeli arkds. gerizekalı grup yapıyor gibi bir halimiz mi var ak adam yerde kanlı.

"noluyor lan" dedi saçları dikik bir arkds. Evcilik oynuyoruz gel sen de polis ol istersen? soruya bak ya.

"kafası kanıyor bunun" diyede devam etti sözlerine. yaşıyor mu diye kontrol etti hemen ve içimi rahatlatacak cevabı verdi.

Bu sevinçle çığlık atarak ayağa kalkmamla birine sarıldım. naptım ben. sarıldım mı. simayın aptallıkları diye kitap çıkartacağım. 100. baskı çıkmazsa intihar edeceğim.

afallaması gereken benim tamam mı seni lanet olası!! bakma bana öyle!! kendimi geri çektim.

herseyi anlatmaya başlayacaktım ki hayatını kurtarmış olduğum kız kolumdan tuttu ve kendimizi dışarı attık.

merdivenlere yöneldi bende peşinde. lavobaya girdik.

"iyi misin" dedim. ağlıyor olması bu soruyu sormamı gerektirdi yoksa aptal filan değilim.

"git" dedi kısık sesiyle. yanına yaklaşıp göz yaşlarını sildim gerçekten çok kötü bir durum ve onu burda tek bırakıp kaçmaktan korkuyorum.

ben böyleyim kimseye moral filan veremem anlamam böyle şeylerden uzaklaşır kaçarım. en yakın arkadaşım dahi olsa. kimse benim, bende kimsenin yanında ağlamayım. buyum işte bende.

boğuklaşan sesi daha da kötüleşiyordu. kapıya koştum yüzüm ona dönük şekilde kapıyı açık bırakmıstım. "önüne bak" dedi biri herneyse durmadim uzaklaşana kadar koştum.

ilaçlarım lazım bana!! kesinlikle kriz geçirebilirim. sessiz bir yer bulup orda öylece oturdum saatlerce.

hersey iyi olacak. hersey iyi olacak.

lütfen hersey yolunda gitsin.

olanlar beni ilgilendirmez.

yardımım bu kadar daha fazla birsey yapamazdım.

ne kadar zamandır bunları tekrar ediyorum bilmiyorum. zaten bir ara uyuya kalmıştım.

zil çaldı. hadi ama zil in melodisi ne tahmin edin bakalım. Ankara bağları ya da arsız bela değil.

linkin park numb melodisi ister istemez beni kendime getirdi.

bulunduğum kuytudan çıktım ve sinifimi buldum. hocanın çıkmış olmasi açıklama yapan simayı ortaya koymadı.

canım annem!!! seni görmem dahi gülümsememe sebep oluyor. tanıdığım en güzel kadınsın anne.

annem beni evin sokağın başında bıraktı ve markete gitti. farkettim de ne güzel bir mahalle ıssızlık veren bir havası var.

aklım hala kızda. durun durun söylemeyi unuttum o moralle. biz o oda iken hani kafasına vurmuş yerde öylece oturuyordum ya gerizekalı küpeli elinde telefon bizi çekiyordu.

yarın ilk iş onu bulmam gerekecek. iyilikle silmesini isteyeceğim baktım olmuyor bir vazoda ona geçiririm alıştım zaten.

"Simaycığım yeni komşularımız gelecek hazırlan istersen" diyen annemdi. oflayıp püflemem birsey değiştirmeyecek "annecim ben dışarıya çıkacaktım da-arkadaslarimla buluşacağım" dedim ne güzel yalan söyledim ben.

üstüme bir Jean ve bol t-shirt geçirmemle kapsonumu alıp misafirler gelmeden kendimi tehlikeli sokağımıza attım.

simay harikalar diyarında ya da simay ölümcül kaçış labirent te diye bir espiri yapmayacağım ve sizde gülmeyeceksiniz ahahhaha. tamam şimdi küfür edebilirsiniz xsxs

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEYAZ SİYAH'A AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin