HARBİ 31.bölümden alıntı;
“…Aleksey Volvokov, saçı sakalı birbirine karışmış, yüzünün rengi küle dönmüş ve kocaman gözlerinin altı, kestane balı rengi irislerinden daha koyu renkte halkalarla gölgelenmiş genç adamı muayene etmesi için aile doktorunu malikaneye çağırdı ve Arca'yı odasına yerleştirdiler. Arzu ile aralarında Rusça bir şeyler konuştular. Aleksey, Arca'nın Türkiye'den kaçmasına neden olan olayların sonuncusunu biliyordu ve kaçırılmasına yardım etmişti.
Arzu, "Mide ülseri var, iki ay önce ameliyat oldu, iyileşmişti ama deniz yolculuğu yaramadı demek. Ah be güzel oğlum... Uçağa yetişseydin..." diye hayıflandı.
Serum bağlanıp uyku ilacı verildikten 13 saat sonra Arca ancak uyanıp biraz kendine gelebildi. Olayın üzerinden geçen onuncu günde zaman mefhumunu yitirmişti. On dakika da geçmiş olabilirdi, on yıl da... İdrakı yamulmuş, hoşafının yağı kesilmiş, son günlerde ebesi çok üzülmüş, dokuz feleğinden onu şaşmıştı. Ağır ağır duş alıp biraz kendine geldikten sonra hizmetçilere üvey ağabeyini sordu, hepsi Rus olan çalışanların dilini anlamıyordu ancak işaret dili diye de evrensel bir şey vardı, adamın bahçede olduğunu el kol hareketleriyle anlattılar. Malikanenin bahçesine indi.
…”
Yeni bölüm hazır sayılır, birkaç düzenleme daha yapıp görsel ve şarkı ekleyince Cuma günü yayınlarım. Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı da unutmayın;) ♥️