PATRONUN HEYECANI

541 4 0
                                    

Ertesi gün heyecandan ölüyordum. Sabah erken saatte Pandora'nın  yolunu tuttum. Şirket binası bugün hiç olmadığı kadar bana farklı görünüyordu. Bugün bu sekreter bir manken olabilirdi. Hemde ülkenin sayılı moda şirketlerinden birisi olan Pandora'nın reklam yüzü mankeni. Ancak korkuyordum.

Ümit Bey'in aldığı bir anlık karar ona pahalıya patlayabilirdi. Dün ikna edebilmek için ünlü iki fenomen mankeni tabiri caizce okşarken yakalanmıştı. Bu yakalanma Ümit  Beye göre masaj niyetinde olabilirdi. Ancak Güliz Hanım için üstünde sadece sütyenleri olan belden yukarısı çıplak iki mankene karşı bu girişimi tamamen hovardalıktı. Bana kalırsa da  Ümit Bey sınırı aşmıştı. Muhtemelen bu konuda bana çok güvenmişti. Yani Güliz Hanımı, o işini bitirene kadar kapıda tutma konusunda.
Yeni sezon ürünleri için yapılması gereken reklam çekimleri mevcut reklam yüzünün hastalanmasından dolayı şirketin yeni yüze ihtiyacı olması demekti.Ve maalesef mevcut mankenin bu hastalığı neredeyse son günlerde gerçekleşmiş, bu sebeple Ümit Bey son gün ünlü iki mankenle görüşmek zorunda kalmıştı. İki manken, kendilerine yapılan muameleden dolayı ve Ümit Bey'in göz alıcı yakışıklılığına teslim olarak işi belki seve seve kabul edebilirlerdi. Ancak Ümit Bey'in müstakbel karısı Güliz'in bağırarak odaya girmesinden sonra neredeyse üstlerini bile giyinemeden odadan kaçan manken kızların teklifi bir daha kabul edebileceğini düşünmüyordum. Ve muhtemel ki Güliz Hanım onları reklam çekimlerinde görmesi demek Ümit Bey'in sonu olabilirdi. Bir de Ümit Bey'in babasından çekebileceği büyük bir azap olabilirdi. Bu sebeple şu anda buradaydım. Şirketin reklam çekimlerinin yapıldığı, duvarları ve zemini ile birlikte her şeyle bembeyaz odanın kapısında.

Derin bir nefes alarak odaya girdim ve ışıkları açtım. hücum eden parlak ışıkları kırpışan gözlerim zorlukla karşılaşa da görüntüme ilk giren şey kameralardı. Bugün bu kameraların karşısında şov yapmam ve şirketin parıltılı elbiselerinden oluşan ürünleriyle en güzel pozları vermem gerekiyordu. Ve tabii şirketin girdiği bu kıskaçtan kurtulmak için Ümit Bey' in neredeyse üzerime bıraktığı bombayı patlatmadan bu yükün altından kalkmak.

Bunca yıldır aklımdan hiç bu şirketin reklam yüzü olabileceğim geçmemişti. Böyle bir isteğim de hiç olmamıştı aslında. Ancak Ümit Bey'in  dün söylediği kanımı ısıtan sözlerinden sonra eve gidip aldığım ılık duş sonrası her dakika aynaya bakarak gerçekten  söylediği kadar güzel olduğumu idrak etmek zorunda kalmıştım. Ve ümit Bey'in parmaklarıyla okşadığı yanaklarımdan  vücuduma süzülen bir ateş de görevi yapmak için beni gaza getirmişti aslında. Her ne kadar kendime itiraf edemesem de Ümit Bey'in yaptığı sıcacık dokunuş bende ona karşı hissettiğim bastırılmış bir takım duyguları harekete geçirmişti sanki. Salakça bir düşünce.

Sahiden şu anda hala bunu mu düşünüyordum? Hayır, hiç bir şey düşünmek istemiyordum şu an için. Evli bir adama her ne kadar yakışıklı olursa olsun hele ki Ümit Bey gibi hovarda bir adama bir şeyler hissetmek istemiyordum ancak yine de kendime hakim olamadığım gerçeğini de göz ardı edemezdim. Yinede bu tür sıcak hisleri vücudumun ateşinde bırakmam ve  bu çekimlerin hakkını vermem gerekirdi. Ümit Bey'in yaptığı bu hareket ile  iltifatları sadece ve sadece karısına içten içe kızarak ve reklamların yetişmesi için farklı bir manken arayışına girmektense bana bel bağlamış olmasından kaynaklıydı.

-"Ooo Elif Hanım'a bak sen." diye arkamdan çocuksu bir ses duydum. Zihnimdeki düşünceler dağılırken bir anda heyecanlanmıştım. Bu çocuksu sesin sahibi sadece aynı şekilde çocuksu bir gülüşe sahip olan Ümit  Bey'e ait olabilirdi. Kalbim dünkü gibi küt küt atmaya başlarken  dudaklarım ısırarak kendimi zapt etmeye çalıştım. Ve kameradan elimi çekerek yavaşça arkamı döndüm .
-"Sahiden Ümit Bey,  bu işin altından kalkabilecek miyim." diye utangaç bir şekilde mırıldandım.
Ümit Beyse o çocuksu,güzel ve gamzeli gülüşünü devam ettirerek-"Seni kaç yıldır tanıyorum Elif." dedi -"Senin yapamayacağın bir iş yoktur.Hem sen ne zaman işten kaçar oldun."Dedikten sonra yanıma yaklaşarak elini tekrar yanıma götürdü ve  okşayarak kulaklarımın arkasından saçlarımı geriye doğru yatırdı. Sonra gözlerini büyüterek-"Ayrıca bu senin suçun biliyorsun" dedi -"Dün sen Güliz' e engel olabilseydin şu an bu reklam çekimini iki mankenle birlikte yapacaktık ama şimdi reklam yüzüm sen olacaksın." Parmaklarını yanaklarımdan boynuma doğru hareket ettirmeye devam ederek -"Hem gözlerinin yeşilindeki güzelliğe  baktığımda senin bu iş için en iyi aday olduğunu görüyorum."

PATRONUN KARISI ( + 18 ) Where stories live. Discover now