YAN YANA YANAN GECE

123 4 1
                                    

Ümitle birlikte eve girdiğimiz anda evdeki genel auranın değiştiğini hissettim sanki.Daire beni her zamanki hödüklüğünden çok ellerinde çiçeklerle karşılamış gibiydi. Kokusu bile değişmişti diyebilirim. Tabii benim bu hissettiklerimle birlikte misafir ağırlama tavrına girişim de aynı anda oldu.
-"Siz salona geçin ben de rahat bir şeyler giyeyim."

Ümit gülümseyerek -"Üzerindekiler rahat değil mi? Açıkçası yanımda rahat olmanı isterdim. Biliyorsun, ben rahatıma düşkün bir adamım ve yanımdakinin de yanımdayken rahat hissetmesini isterim." Dedi.

Giyindiği takım elbisede göz gezdirdim.
-"Sen takım elbiseyle rahat mısın ki?"
Sanırım artık hem sizli hem de senli konuşmaya başlamıştım. Aramızdaki patron çalışan ilişkisi Ümit'in çabalarıyla sona ermek üzereydi. Açıkçası ben bunu sonlandırmak istemiyordum. Çünkü patron sekreter ilişkisinin bir amacı vardı. Ama şimdi birbirimize karşı bürüneceğimiz kişilikler bize hangi amacı verecekti?

Kıyafetine bakınarak -"Aslında." Dedi. -"İlk defa iş yeri veya iş toplantıları dışında takım elbise giydim. Davetlere giderken bile spor giyinmeyi severim."

Biliyordum. Ümit'in herkesin resmi giyindiği davetlerde bile spor giyinmesi muhtemelen Güliz Hanım' ın sosyetedeki imajı için iyi olmuyordu ama bana kalırsa Ümit giydiklerini öyle güzel kombinliyordu ki ortamda sırıtmıyordu bile.

Devam etti.
-"Rahat olmasam bile şu an o kadar rahat hissediyorum ki."

-"Sevindim." Derken Güliz Hanım'ı düşünmemeye çalıştım. Ne olursa olsun onların arasındaki meseleler beni ilgilendirmezdi. Ama söylediklerinin aslında bir itiraf olduğunu düşünerek de utandım. Bana özel giyindiğini anlatmaya çalışıyordu belki de . Yine de tepki vermek yerine konuyu değiştirmeyi seçtim. Bazı şeyler hızlı oluyordu sanki. Ya da ben olaylara fazladan anlam yüklemeyi seviyordum. Bilemiyorum. Tek bildiğim hızlı gelişen olaylarda kendimi her zaman bir girdabın içinde bulduğumdu. Şimdi de aynı duyguyu yaşıyordum. Belki de küçüklük travmalarımdan biriydi bu. Olayları akışına bırakamamak.

-"Ama bu benim pijamalarımı giymeme engel olamaz." Derken gülümsedim. -"Siz salona geçin ve rahat olun. Ben hemen geleceğim."

Ümit sizli bizli konuşmamdan hoşnutsuz olduğunu yüz ifadesindeki ekşimeden belli ederken -"Beni salona buyur etmeden mi üstünü giyinmeye gideceksin." Dedi -" Hem de benim değiştirebileceğim bir üzerim yokken?"

Bulunduğu imada sanırım haklıydı. Bir an önce -kendimce- rahatlamak adına verdiğim bir karardı bu. Tabii ki misafir buyur edilirdi. Ancak üzerine verebileceğim bir şeyler de evde mevcut değildi.

Utangaç bir gülümsemeyle ona salonu işaret ettim .
-"O zaman salona geçelim isterseniz. Orada bu konuyu düşünürüz. Bir şey içer misin?"
-"Aslında..." diye bir elini cebine atarken bir şeyler düşünüyormuşçasına bakışları bir anlığına boşluğa gitti Ümit'in. Bir kaşını kaldırıp masum bir sırıtışla devam etti. Sesi yumuşacıktı.
-"Ben bekarken kendi kendime mısır patlatıp sinema gecesi yapmayı severdim. Hem..." Saatine baktı. -"Henüz erken. Belki... Yani sen de istersen birlikte sinema gecesi yapabiliriz."

Teklif karşısında şaşırsam da ne diyeceğimi bilememiştim. Normalde olması gereken- ya da benim masum bir şekilde hayal ettiğim- ona misafir yatağını gösterip kendim de yatağıma geçip uyumaktı. Oysa Ümit Bey' in beklemediğim isteği karşısında ufak bir beyin fırtınasından ya da sarsıntısı desek de olur- sonra diyebileceğim tek kelime -"Tabii ki." Oldu. Zaten son iki günün koşturmacasından kaynaklı allak bullak kafam ve Ümit'in normalde davrandığından daha yakın davranmasıyla ona karşı hisleri alev alev yanan ben şimdi onunla televizyonun karşısındaki ikili koltukta yan yana sinema keyfi yapacaktık. Peki Güliz Hanım'a haksızlık değil miydi bu? Onun duyguları ya formaliteden de öteyse? Ya gerçekten Ümit'i kıskanıyor ve bu sebeple kızgınlığından öyle davranıyorsa?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 15 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

PATRONUN KARISI ( + 18 ) Where stories live. Discover now