0.9 "heyecan."

1.3K 231 244
                                    

   oy verip yorum yapmayı unutmuyorsunuz diye   
           duydum????? söylemeyi unutmadan,
                 bu bölüm düz yazı ağırlıklı.
               keyifli okumalar bebiklerrr ❤︎

                                      ♪
                       Kali Uchis, Melting

                                  

                                    ✮✮

"Kankitoşlar iki kişi yorum yapmış diyorum mal mısınız? Neden gülüyorsunuz?" diyen Gökay'ın sesini gülmekten zar zor duyuyordum. Abone sayısı 10'a çıktığı için üç kişilik minik bir parti düzenlemiş ve bizi zorla evine çağırmıştı. Kapıyı açar açmaz ise bağırarak kurduğu cümle "10 abonem oldu kızlar! İki kişi yorum atmış!" olmuştu. O andan itibaren ise Su ile ben kendimizi tutamamış, kahkahalara boğulmuştuk.

"Yanlışlıkla yorum yapmış olmasınlar? Dikkatli okusaydın, ne yazmışlar?" diyen Su ise gülüşüne yeni yeni hakim oluyordu. Bu cümlenin ardından ise Gökay resmen böğürerek, "Kızlar," dedi ve hemen ardından buzdolabını işaret etti. "Görüyor musunuz şu buzdolabını?" dediğinde ona cevap olarak kafamızı salladığımızda yeniden dudaklarını araladı. "SİZİ ORAYA ATAR ÜZERİNİZE ZİNCİR VURURUM. BENİ DELİRTMEYİN."

İkimiz de sesinin yüksekliğinden ötürü yerimizden sıçradığımızda yeniden gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Of bağırmasana şu borozan sesinle. Ergenlik döneminde neyle beslediler seni ya? Camide ezan okusan kimse hoca olmadığını anlamaz yani." diyerek Gökay'la dalga geçen Su kendimi tutamayarak ciddi anlamda yüksek bir sesle kahkaha atmama neden oldu. Geleli neredeyse beş dakika oluyordu ve ben soluksuz bir şekilde gülüyordum. Tek kelime dahi konuşamamıştım.

"Zorbalık yapmadan konuşamıyor musun sen Su? Bıktım ulan bıktım. Acaba kendimi mi zincirlesem dolaba? Böyle daha iyi olur gibi."

"Dostunuz şu an çok mutlu ama siz dalga geçiyorsunuz. Dost kara günde belli olurmuş. Bu yaptığınızı hiç unutmayacağım." diyerek saçmalamaya devam ettiğinde söylediği şeyi düzeltmek adına dudaklarımı araladım. "Abonenin artması kara gün mü sence sayın geri zekalı?" diye sorduğumda kafası karışmış bir şekilde kafasını kaşıdı.

"Doğru lan." dedi. "Kafa bırakmadınız amına koyayım. İnsan düşmanını bu kadar zorbalamaz."

"Çok konuşma da yorumları okuyalım hadi." diyen Su ise koltuktaki boş yere eliyle pat pat yaparak ayakta dikilen, heyecandan oturamayan Gökay'ı çağırıyordu.

Ortamıza yerleşerek telefonu eline aldığında derin bir nefes alıp yumduğu gözlerini açtı. "Lütfen güzel yorumlar olsunlar, ikinci bir zorbalığı kaldıramam." dediğinde oldukça şaşırmıştım. Şaşkın bakışlarımı Su'ya çevirdiğimde aynı ifadenin onda da olduğunu fark ettim.

"Nasıl yani, sen şimdi yorumları okumadın mı?" diyen Su, Gökay'a şok olmuş bir ifadeyle bakıyordu.

"Hayır, sizi bekledim. Totem gibi düşünün."

"Totem yapa yapa iki kişinin yorumunu mu yaptın yani?" dediğinde ise yeniden gelmeye hazır olan kahkahamı susturup dudaklarımı birbirine bastırdım. O sırada Gökay Su'yun söylediği şeyi duymamazlıktan gelerek yorumları sesli bir şekilde okumaya başlamıştı.

"Ya video iyi hoş da, yemek yerken ağzını şapırdatan abi beni deli ettin ya... Eğer şapırdatmazsa onda on video. Daha çok video gelsin, kadro süper." diyerek birinci yorumu okumayı bitirdiğinde bu sefer kahkahamı ciddi anlamda tutamamış ve deprem etkisi yaratabilecek bir şekilde gülmüştüm.

TAŞ KAĞIT MAKAS / textingWhere stories live. Discover now