18. Bölüm

2K 206 47
                                    

Sanguinarius

"Haydi kalk Su, gidelim buradan."

Gözlerimi tanıdık bir sesin bana seslenişiyle araladım ve sırıtarak tepemde dikilen Emre ile karşılaştım. Kafamı dayadığım yerden hızla kaldırarak,"Emre!" dedim şaşkınlıkla. "Senin ne işin var burada?"

Aptalca sırıtmaya devam eden Emre, "Seni buradan çıkarmaya geldim," dedi kısık bir sesle. "Haydi o uyanmadan çıkalım buradan."

Kafamı Emre'nin bakışlarıyla işaret ettiği yöne çevirdiğimde Kaan'ın yattığı yerde sızıp kaldığını gördüm. Sonra tekrar Emre'ye dönerek, "Ya dışarıdakiler ne olacak?" diye sordum.

Boş ver dercesine bir el hareketi yapan Emre, "Şimdi onları düşünme haydi gel benimle," dedi.

Emre'ye güvenerek ayağa kalktım ve, "Tamam gidelim o zaman," dedim.

Suratında ki aptal gülümseme hâlâ mevcut olan Emre, elini bana doğru uzatarak, "Gel," dedi.

Kaan'a son bir bakış attıktan sonra Emre'nin elinden tutum ve hızlı adımlarla kapıya doğru koştuk. Önce koridoru ardından merdiven basamaklarını aynı hızda inmeye başladık. Hemen ardından nihayet dışarıya çıktık. Kafamı dışarıya çıktıktan sonra da elimi bırakmayan Emre'ye doğru çevirdiğimde elimi tutan kişinin Emre değil Kayra olduğunu gördüm. Hemen elini bırakarak ondan uzaklaştım. Ancak kolumdan tutan başka bir el tarafından engellendim. Arkama döndüğümde vampir lider Ehil ve bir düzine kan emiciyle karşılaştım. Kolumu bana sırıtarak bakan Ehil'den kurtarmaya çalışırken Kayra'nın sesini duydum.

"Sana benden kaçamazsın, demiştim."

Gözümü açtığımda hâlâ Aref'in yatak odasında olduğumu gördüm. Anlaşılan Sanguinarius'u seyrederken uyuya kalmıştım ve bir kez daha ana karakterinin Kayra olduğu kötü bir kâbus görmüştüm. Gördüklerimin gerçek olmamasının sevinciyle derin bir oh çektim ve başımı artık karıncalanmaya başlayan kolumun üzerinden kaldırdım. Hemen sonra en son yatağa uzandığını hatırlatığım Kaan'a baktım. Ve tıpkı gördüğüm kâbusdaki gibi uyuduğunu gördüm.

Oturduğum yerden yavaşça kalkarak gerçekten uyuduğuna emin olmak için parmak uçlarında ona doğru yürümeye başladım. Çünkü eğer Kaan'ın uyuduğuna emin olursam bir kez daha kaçma girişiminde bulunmayı planlıyordum. Ancak daha yarım metre mesafe bile kat etmeden odanın kapısı açıldı ve hızla aralanan kapıda Aref göründü. Onu görür görmez olduğum yerde durdum.

Önce kaçmak istediğimi sezermişcesine bana bakan Aref, hemen ardından arkadaşına döndü. Ve araldığı kapıyı sertçe örterek Kaan'ın yerinden sıçrarcasına uyanmasına neden oldu. Ürkekçe uzandığı yerden doğrulan Kaan, "Ne oldu ya?" diye sordu.

Arkadaşına öfkeyle bakan Aref,"Elinin körü oldu Kaan," dedi. "Ben, seni uyu diye mi yolladım buraya? Ya kız kaçsaydı."

Yavaşça ayılmaya başlayan Kaan, görevini hatırlarmışcasına yataktan kalktı. "Afedersin," dedi. "İçim geçmiş."

Gözlerini bıkkınlıkla deviren Aref, "Her neyse," dedi ve ortaya doğru yürüyerek konuşmaya devam etti. "Şimdi aşağıya iniyorsun ve herkesi avluya topluyorsun. Ehil'in konuşacakları var."

"Şimdi mi? Bari havanın iyice aydınlanmasını bekleseydik."

Kaan'a doğru dönen Aref,"Bu isteğini Ehil'e kendin ilet istersen. Ama pek önemseyeceğini düşünmüyorum," dedi ve ekledi. "Herkesi avluya topladıktan sonra bana haber vermeyi de unutama."

Vampir Sokağı Sanguinarius Serisi [Düzenleniyor]Where stories live. Discover now