Kütüphane

39.5K 1.8K 3.1K
                                    

Selam canlarım. Dayanamadım ve ikinci kitaba da başladım.

Başlama tarihiniz?👉

Burayı okuyun lütfen👇

Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Kitapta mantık hataları var farkındayım. Ama öylesine yazıyorum. Bir oyuncağın insan bedenine dönüşmesi bile zaten başlı başına mantık dışı. Yani fantastik bir tür. Bunlara takılmayın lütfen.

İlk kitabın final bölümünde ikinci bir kitap yazacağımı söylesem bile çok fazla linç yedim. Gerçi bu normaldi beklenmedik bir son olmuştu. Ama yine de biraz üzdü.

Bu kitap umarım size kendini affettirmeyi başarır🤎

jimincute131995 bu bölümü beni aşırı derecede motive eden kişiye ithaf ediyorum ❤️

☄️☄️☄️

"Ben çıkıyorum anne" Çantamı alarak anneme seslendim. Mutfakta yemek yapıyordu.

"Tamam birtanem geç kalma"

"Kalmam merak etme" Yanına gidip yanaklarından öptüm ve evden çıktım.

Genelde haftada en az 3 gün kütüphaneye giderim. Kitaplara büyük ilgim var. En çok da korku kitaplarına.

Bu gün bir farklılık yapma kararı aldım. Her zaman gittiğim kütüphaneye değil de başka bir kütüphaneye gidecektim.

Dün bilgisayarda çevredeki kütüphanelere bakarken mahallenin en tenha kısmında neredeyse altmış yıllık olan bir kütüphane gördüm. Dikkatimi fazlasıyla çekmişti.

Konumu buraya çok da uzak değildi. Bir otobüse bindim ve koltuğa oturup bekledim. Beş dakika bile geçmemiş kütüphanenin yakınına gelmiştik. O taraflara araba gitmediği için en yakın yerde indim.

Tenha sokaklarda bir süre dolaştıktan sonra kütüphaneye vardım. İçeri girdiğimde görevli olan yaşlı bir amca dışında kimse yoktu.

"Merhaba"dedim güler yüzle. Beni gördüğünde oldukça şaşırmıştı.

"Hoş geldin kızım. Kusura bakma. Aylardır, hatta yıllardır kimse uğramıyor buraya. Bu yüzden şaşırdım"

"Sorun yok. Kitaplara bakabilir miyim?" İzin verdi. Etrafı dolaşmaya başladım.

Kitaplar o kadar eskiydi ki hangisini elime alsam sayfaları resmen toz oluyordu. Kütüphaneci amca zaten bu konudan bahsetmişti ve sorun olmadığını söylemiştim.

Okuyacak kitap bulma umudum tükenmişti. Hiçbiri okunacak halde değildi.

Üst raflarda gördüğüm kalın kitaba bakmak için aldığımda arkasından bir oyuncak düşmüştü yere.

Kaşlarımı çattım. Bir oyuncağın kütüphanede ne işi vardı? Üstelik oyuncak da en az kitaplar kadar eski görünüyordu. Aynı zamanda da ürkütücü.

Kitabı rafa geri koydum ve eğilip oyuncağı yerden aldım. Kafası porselen olsa bile kırılmamıştı. Yüzü büsbütün kir içerisindeydi. 

Oyuncağı aldım ve kütüphaneci amcanın yanına gittim.

"Amca bunu alabilir miyim?" Elimdeki oyuncağa şaşkınlıkla baktı.

Kayıp İMPARATOR (Tamamlandı)Where stories live. Discover now