xxxiv » first kiss

1.4K 158 153
                                    

Bölüm şarkısı Ed Sheeran - Kiss Me, okumaya başlamadan önce açın lütfen. Bunu da dinlemeniz şart adhhj

| 34. Bölüm | (İLK ÖPÜCÜK~)

Suho elinde bardaklarla masaya döndüğünde Hyejeong masada değildi. Suho etrafına bakındığında onu Kris ile pistte dans ederken gördüğünde elindeki bardağı öyle sıkmıştı ki bardak elinde tuzla buz olabilirdi. Hyejeong elini Kris'in kalbinin üzerine koymuştu ve Kris onun kulağına bir şeyler fısıldıyordu. 

Suho sinirle dudaklarını öyle bir ısırmıştı ki dudağı kanamaya başlamıştı. Kanı elinin tersiyle sildi ve elindeki bardağı bir köşeye bırakıp salonu terk etmek için kalabalığın arasında ilerlemeye başladı. Birine çarptığını fark edince dönüp bakmadan "Pardon." diye mırıldandı. Ancak adını duymasıyla duraksadı. 

"Suho iyi misin?"

Seolhyun, şu an her zaman ki halinden o kadar farklıydı ki Suho sesini duymasa onun Seolhyun olduğuna inanmazdı bile. Giydiği siyah elbisesi Hyejeong'unkinin aksine düz ancak göz kamaştırıcıydı. Siyah elbisesinin üzerinde yine siyah renkte taşlar diziliydi ve göğsünün sol kenarında bir arma vardı. Geyik arması... Temizliğin ve masumiyetin simgesi.

Suho gözlerini kırpıştırarak "S-Seolhyun? Sen misin?" diye sordu. 

"Kaç senelik arkadaşını tanıyamadın mı?"

"Şey çok farklı gözüküyorsun da ondan... Yani çok... Çok güzel olmuşsun."

Seolhyun önüne gelen saç tutamını saçının arkasına alıp tebessüm etti. "Teşekkür ederim. Sen nereye gidiyordun öyle aceleyle?"

"Ah ben mi? Önemli değil boşver. " 

"Dudağın kanıyor..."

"Hm?"

Suho, pistte hala dans eden Hyejeong ve Kris'e ölümcül bakışlar atarken dudağında hissettiği hafif baskıyla irkildi. Seolhyun peçeteyle dudağından akan kanı temizliyordu. 

Suho afallamış bir şekilde "Ah... Gerek yoktu s-sağol." diye mırıldandı Seolhyun'un elinden peçeteyi alırken.

"Şey eğer istersen... Dans..."

Suho sorar gözlerle Seolhyun'a bakınca Seolhyun "Ah boşver, demedim say." diye geçiştirdi.

Suho tekrar pistte dans eden Hyejeong ve Kris'e bakıp ardından Seolhyun'a döndü. "Seninle dans etmeyi çok isterim." diyerek elini uzattı.

Seolhyun, Suho'nun teklifini kabul etmiş olmasına şaşırsa da gülümsedi ve Suho'nun elini tuttu. 

Suho, Seolhyun'u Hyejeong'u kıskandırmak adına dansa kaldırdığı için kendini suçlu hissetmeliydi belki ama Seolhyun zaten onun arkadaşıydı. Dans etmeleri normaldi. Onu tam olarak kullanmış sayılmazdı. Bu onun için alt tarafı sıradan bir danstı. Ancak Seolhyun için bu 'sadece bir danstan' çok daha öteydi.

♧♧♧

Baekhyun ve Mina el ele masalarına geri dönerken Sehun onları görünce şaşkınlıkla ikisine baktı. "Yoksa siz ikiniz?"

Baekhyun, Mina'yla birbirine kenetli ellerini havaya kaldırıp Sehun'a gösterdi. "Evet sevgiliyiz!"

Sehun hem şaşkınlık hem de sevinçle aniden Baekhyun'a sarılıp sırtını patpatladı. "Sonunda kızı kaptın adamım."

Baekhyun otuz iki diş sırıtırken "Biliyorum." diyerek Mina'ya baktı. "Sonunda kızı kaptım."

Mina tebessüm ederek başını eğdiğinde Sehun yeniden söze girdi. "Mina, kuzenim biraz saftiriktir ama iyi çocuktur. Ona sahip olduğun için şanslısın. Ve sen kuzen, Mina gibi güzel ve iyi huylu bir kızı kaptığın için sende şanslı herifin tekisin. Tam sevgi pıtırcığı bir çift olmuşsunuz doğrusu. Tebrik ederim. Umarım mutlu olursunuz. "

Melez ϟ KampıWhere stories live. Discover now