xxxvii » break up

999 121 148
                                    

| 37. Bölüm | (AYRILIK ~)

Hyejeong, Suho gittikten ateşin başında oturmuş öylece alevleri izliyordu. Yanakları ağlamaktan sırılsıklam olmuştu. Biraz önce en yakın dostunu, onu en çok koruyup kollayan insanı kaybetmişti.

"A-yoo!"

Hyejeong, Sehun'un sesini duyunca hemen gözyaşlarını elinin tersiyle sildi ve sahteden gülümsedi. "Sehun? Gittin sanıyordum."

"Sizi yalnız bırakmak için gitmiştim ama sonra merakıma engel olamadım. Nasıl gitti?"

Sehun Hyejeong'un yanına otururken dikkatle Hyejeong'un yüzünü inceledi. "Ağladın mı sen?"

"Hayır bunu da nereden çıkardın?"

Hyejeong burnunu çektiğinde Sehun gözlerini devirdi. "Her yerin sümük içinde kalmış da ondan. Aigoo şu haline bak."

"Ne? Hiçte bile!"

Hyejeong yüzünü kapattığında Sehun gülümsedi. "Tamam sakin ol sadece şakaydı. Hala iyi gözüküyorsun."

Hyejeong önüne dönüp yeniden gözlerini yanmakta olan ateşe dikti ve "Artık benimle arkadaş olmak istemiyor." diye mırıldandı. "Benden nefret ediyor olmalı."

"Aşk, nefret... Aralarında çok ince bir çizgi var değil mi? Ama ben olsam aksini söylerdim... Seni sevdiği için böyle yapıyor."

"Bunların hepsi benim suçum. Suho benim yüzümden..."

Hyejeong'un yeniden gözlerinden yaşlar akmaya başladığında Sehun araya girdi. "Hey kendini suçlamayı bırak. Bu senin elinde olan bir şey değil ki."

"Biliyorum ama benim suçummuş gibi hissediyorum."

"Hayır öyle değil. Mutlu olmak senin de hakkın. Bu bir suç değil."

Hyejeong burnunu çekerken "Onu sonsuza dek kaybetmek istemiyorum Sehun." diye mırıldandı. "Sence beni affeder mi?"

Sehun elini Hyejeong'un elinin üzerine koydu ve "Suho'nun acısı sonsuza denk sürmeyecek. Şu an hissettiğin suçluluk sonsuza dek sürmeyecek. Zamanla her şey düzelecek." diye güvence verdi. Ardından hafifçe Hyejeong'un gözyaşlarını sildi. "Şimdi ağlamayı bırak... Bir yolunu bulacağız." dedi ve iki eliyle Hyejeong'un yüzünü kavradı. "Biz her zaman bir yolunu buluruz."

♧♧♧

** "Gör."

Ürkütücü ses karanlık duvarlar arasında yeniden yankılandı. "Gör kahin."

Baekhyun etrafını görebilmek için gücünü kullanıp ışık hüzmesi yaratmaya çalıştı ancak gücü bir işe yaramıyordu. "N-neyi göreceğim? Her yer karanlık." dedi ürkek bir ses tonuyla.

"Sana verilen kehanetleri gör, anla."

"Bunu nasıl yapacağım?"

"Sadece gör."

"LANET OLASI KARANLIK YERDE NASIL GÖRECEĞİM?!!"

Baekhyun bağırmaya başladığı anda aniden ellerinden ışıklar süzülmeye başladı. Her taraf bembeyaz ışıkla doldu ve Baekhyun bu zamana kadar gördüğü tüm imgeleri ve kehanetleri yeniden gördü.

İmgeler bittiğinde ışık kayboldu ve etraf yeniden karanlığa gömüldü.

"Peki bunları nasıl çözeceğim?"

"Bilge olana güven, hainden uzak dur."

"Bilge olan Bay Lee. Peki ya hain kim?"

"İşte bu senin bulman gereken şey kahin. Her şeyi yeniden gözden geçir... Çok geç olmadan." **

Melez ϟ KampıWhere stories live. Discover now