BİTEN YOLCULUK

2 0 0
                                    

                                                                                       (1)

Yeteri kadar sohbet ettiğim için mutluydum.Günlük dozumu almıştım.Ama çok uykum gelmişti kafamı cama yasladım,etraf çok sessizdi ve kısa bir süre sonra göz kapaklarıma hakim olmayı başaramadım.O Sessizliğin içinde kafamdaki sorularla uykuya dalmıştım.

Gözlerim kapalıydı, sadece karmaşık sesler duyuyordum.Aniden uyandım,gözümü açtığım ilk anda gördüğüm ilk şey(Daha doğrusu göremediğim o şey) zifiri karanlıktı.Camdan baktığımda ay çok net gözüküyordu.Şoför koltuğunda yoktu ama biz kaç saattir yoldaydık veya kaç saattir yolculuk yapmıyorduk ?

Karanlığın içinden çok itici bir ses geliyordu.O kadar çok bağırıyordu ki kulaklarım çınladı. Sesi tanımıştım, bu ses kendisini öğretmen olarak tanıtan kadının sesiydi.Ama garip olan bir şey daha vardı ki o da şu anda servisin hareket etmemesiydi.Tam olayları algılamaya çalıştığım anda kadın uğultunun içinden birden bağırdı.

"HEPİNİZ SESSİZ OLSUN!"

Etraf sessizleşti.Kafamı biraz yana çevirip camdan dışarı baktım.

"AaAaAaAaAaaAa!"

(Evet bu ses tam adresinden yani benden çıkmıştı)

*Herkes kafasını 360 derece çevirip bana baktı*

Tabi o kadın hariç.Sanırım kafasında zibilyon tane düşünce vardı.

"İyi misin?"

Kafamı arkaya doğru çevirdim.Bunu soran Berke'ydi.

"İyiyim sağol."

Kafamı öne doğru çevirirken tekrar bi çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.Karşımdaki kadın göz bebeklerime doğru fener tutuyordu.Feneri göz bebeklerimden çekmesi için kafamı salladım ama takmadı.

"Şey."

"Ne?"

"Rica etsem feneri gözlerimden çekseniz olur mu?Yani hiçbir şey göremiyorum da,ondan dedim."

"Neden bağırdın acaba az önce,bir şey mi gördün?"

(Evet hanımefendi gördüm bi sıkıntı mı var?) (Öyle demedim tabii ki de.)

"Yani bir şey gördüğümü söylemem gerekirse gördüm ama illaki görmem gereken bir şey mi vardı?"

"Yok canım,sadece biraz daha sessiz olman gerektiğini söyleyeyim bu bence sana yeter.Akıllı kıza benziyorsun."

(Boşuna mı ilk 10'a girdik canım.)

Bu arada size ne gördüğümü söylemedim.Gördüğüm şey,servis şoförünün kafasıydı.Şimdi söyleyeyim mi bilmiyorum ama asıl korkmama neden olan şey servis şoförünün yüzünde derin bir kesik olmasıydı.

                                                                                   (2)

Bu arada lastiğimiz patlamış ve o yüzden yolda kalmak durumunda kalmış bulunuyoruz.Şoför birisi ile konuşuyor, kadın ise yanında durmuş ve kulağını dikkatle telefona yöneltmişti.Ben de onları izliyordum.Yapacak bir şey bulamadığım için he birde fırsat bulabilmişken servistekiler ile tanışalım dedim.Ayağa kalktım ve konuşmaya başladım.

"Merhaba,yolculuk boyunca neredeyse kimse birbiriyle tanışmadı.İsteyenler olursa bence artık tanışmanın vakti geldi."

- Aslına bakarsan ben tanışmak isterim.

-Şey,bende.

-Bende.

"Tamam o zaman hepimiz sırayla kendimizi tanıtalım."

-Olur.

-Bana uyar.

-Tamamdır.

"Ben Alya 11/? ye gidiyorum."

Herkes kendini tanıttıktan 5 dakika sonra sohbet etmeye başlamıştık ki "o" kadın geldi.Servisin lastiğini düzeltmişler.Kaç saattir yolda olduğumuzu bilmiyordum.Kadına sordum ve 15 dakika kadar kaldığını söyledi ama gerçekten şu anda ormanlık bir alandaydık ve bize deniz kenarında bir yere gideceğimizi söylemişlerdi.Tabii ki onu da sordum ve kadın sabırlı bir sesle şu anda gece olduğu için etrafın görünemediğini söyledi.

Aradan 25 dakika geçmişti,uyuyakalmışım.Birisi omzumu sarsınca irkildim,Berke dibimde bekliyordu.

"Uyuyangüzel acaba bu gün kalkacakmısın?" (Uyuyangüzel(?) Bu samimiyet nereden geliyor aslanım?)

"Uyuyakalmışım da geldik mi?"

"Geldik geldik kalk hadi inelim."


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 28 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

OKUL YOLCUSUWhere stories live. Discover now