Kablonun Ucu - 3. Bölüm : Soğuk Savaş

97 10 4
                                    

Düşüncelerine bir kadın bir kaç parça kod ve bir el yazısı saplanan Fl00d yani nam-ı diğer "Pawel". Kendini bu sefer Pawel diye tanıttı, karşısında ki kişinin gerçek kimliğini araştırmaya çalışıyordu. Elinde ki küçük bir minibook ile kimlik araştırması, sosyal araştırması yapıyordu Pawel. Pawel ne kadar uğraşsada , siber alemi didik didik etsede hiç bir yerde Monica hakkında bir şey yoktu. Telefon numarası hiç bir yere kayıtlı değildi . Deliriyordu Pawel. Bu kızı bir yerden hatırlıyordu ama nereden ? Kimdi bu kız ? Neden bu kadar gizemli ? Yoksa gerçek adı Monica değilmiydi ? Pawel sigarasını yakıp ilk defa bir gece saatinde sahile koşuya gitmişti. Eve geldiğinde duş alırken bir şeyler canlandı gözünde. Suyu hemen kapattı, kurulandı ve içeriye GG99 u araştırmaya bıraktığı bilgisayara geçti. 3 gündür bilgasayarıyla uğraşmayan Pawel, bilgisayarının GG99 hakkında kaynaklara eriştiğini bildiren uyarı mesajını gördü. GG99 hakkında bilgisayarında tuttuğu dosyayı açıp incelemeye başladı. Tahmin ettiği gibi önceden hacklemişti bu kişiyi ve kimlik bilgilerine kadar öğrenmişti. Bilgilere sahip olsada yönettiği sistemlere girememişti henüz. Özellikle fark etti ki ZeonNET in güvenlik sistemini yazan kişi de GG99 ile aynı kişiymiş. Şimdi internet üzerinde bu gerçek kimliğe ait fotoğrafları aramaya başladı Pawel. Bulduğu fotoğraflar gözlerini doldurmuştu ve bir saldırı altında olduğunu düşünmüştü. GG99 ismini kullanan kişi bir bayan, daha doğrusu GG99 bir bayan korsan ve GG99; o gün Pawel'in barda içki ısmarladığı kız ile aynı kişiymiş.

Pawel, kendini "Monica" olarak tanıtan ancak gerçek adı "Rose Fallen" olan bayanın amacını merak ediyordu. Araştırmalarını arttırdı hatta iş yerinden bir haftalık izin istedi. Tüm gününü evde bilgisayar başında hijacking ve mitm ile geçiren Pawel bir türlü sonuç alamadı. 

Pawel ile aynı oranda bilgisayarda çıldırmaya başladı ;

"Dikkat ! ARP Saldırısı Altındasınız !"

Pawel'in kendi yazdığı anti-spoof sistemiydi bu. Spoof dediğimiz olay, kişinin ağına bağlanıp paketleri yani bağlantıları dinlemek-izlemektir. Bu saldırı bilgisayar üzerinde izinsiz kök yetkisi oluşturur ve bilgisayar kontrol edilebilir.

Pawel bunu fark ettiği gibi direkt internet bağlantısını kesti ve shell terminal dizinini değiştirdi, tor ile kendi proxylerini maskeleyip tanınmaz bir IP aldı. Tekrar ağa bağlanan Pawel, virüs günlüklerini inceledi. Saldırıyı yapan kimdi ? Bu teknikleri bilen kimdi ? Özellikle, Pawel ile aynı ağa nasıl erişebiliyordu ?

IP adresini Google ve çeşitli GeoIP teknikleri ile aramaya ve taramaya başlayan Pawel binlerce sonuçla karşılaştı. Bu sonuçları tek tek kontrol ederek eledi. Son bir seçenek kalana kadar, gözleri yorulup bilgisayarı patlayana kadar devam etti. Saat sabah 05:00 civarı elemenin sonucunda tek bir seçenek kalmıştı..

Bu seçenek tamda Pawel'in yaşadığı apartmanı işaret ediyordu. Kordinatlar bulunduğu apartmanı işaret ediyordu. Pawel resmen bir saldırı altındaydı. Hemde ciddi bir saldırı. Terabaytlarca korsan bilginin saklandığı bir bilgisayar ve ağdan bahsediyoruz. Ele geçirildiğini düşünsenize ? Dünya biter !

Bir kaç saat daha kaybedecekti Pawel ancak bu işlemleri tekrar yapmaya başladı. Tekrar tekrar denesede sonuç hep aynıydı, kendi bulunduğu apartmanı işaret ediyordu her seçenek. Son çaresi ağ çıkışını internet sağlayıcısında fatura sorgulama bölümünde kontrol edip açık adres almaktı.

Pawel sorguladığı çıkış adresinde gördüğü sonuçla ikinci bir şoka uğradı. Adres bir üst katı işaret ediyordu. Hemde üst kata daha yeni biri taşınmıştı ve tanışma faslı için hiç uğramamıştı bile Pawel. Üst kattaki kişiye kendini göstermek yerine ilk önce bir şeyler test etmek istiyordu. Apartmandan dışarı çıkıp hemen yan apartmanın kapısının önüne geçti ve yine her zamanki hırkasının kapşonunu iyice kafasına çekip , paketinden bir dal sigara çıkartıp yaktı. Ardından telefonunu çıkartıp Monica'yı aradı.

Pawel :

-Alo Monica üzgünüm. Seni bir kaç gün önce aramam gerekiyordu. İş sorunlarım yüzünden seni arayamadım. Bu aralar kendimle de ilgilenemiyordum, istersen bu akşam o şansı tekrar verebilirsin ?

Monica :

- Merhaba Pawel. Öncelikle hiç kimseye ikinci bir şansı vermedim bu güne kadar, ancak sen direkt mazeretini önüme sürdün. Diğerleri hiç bir şey söylemeden konuya giriyorlardı. Her neyse bunları boşverelim ve bulunduğun yerin adresini ver bana. Hemen çıkıp geliyorum.

Pawel :

- Aynı klubün önünde bekliyor olacağım.

GG99 yani nam-ı diğer Monica, siyah, diz üstü ve göğüs dekoltesi olan şık bir elbise giydi. Kırmızı rujunu sürdü. Rimelini ve allığınıda sürdü. Tam takım hazırdı. Bu akşam Pawel'i alt etmeyi planlıyordu. GG99'un kafasından neler geçiyordu ? Pawel'i yenebilecek miydi ? Pawel'den neden üstün görüyordu kendini ?

Evden çıkmaya hazır olan Monica sonunda kapıyı açıp merdivenlere oturup beyaz yüksek topuklu ayakkabısını giymeye başladı. Pawel bu sırada sigarasını içiyor ve bir şeyler bekliyordu. İşte beklenen an, Monica apartmandan çıkıyordu ve hemen sağ tarafında Pawel sigara içiyordu. O kadar gizlenmişti ki kameralar bile görmüyordur eminim. Monica apartmandan çıkarken şu cümleyi mırıldanıyordu ;

"Pawel, kendini zeki sanıyorsun dimi ? Fl00d'un sistemine sızan tek kişi olacağım. Seni salak, hayatın şu anda mahvoldu. O mesajı bana yazmayacaktın."

Arkasından Pawel ilerlemeye başladı . Pawel arkasından giderken bir kaç şey mırıldanıyordu Monica gibi.

"Kızlar, dünyanın en tehlikeli varlıkları. Sadece kadınlıklarını kullanarak insanları hackleyebiliyorlar. Mantıken varlık diyemeyiz, siber dünyanın en sağlam hackerleri bayanlardır. Düşünsenize, sadece 85 beden bir çift göğüs ile kişinin kimlik numarasını alabiliyorsunuz ? Bunu ben bir kaç saat içerisinde anca yaparken, onlar bir kaç saniye içerisinde yapabiliyor. Acaba benim üzerimde ne denemek istiyor ? Bu basit sosyal mühendislik numaralarını yutar mıyım ben ? Fl00d'u hiç tanımamış. Tanımadığın birini hacklemek kadar saçma bir şey yoktur bence. Her neyse, yavaş yavaş tanınacağız. Bir ders vermenin zamanı yaklaşmış gibi gözüküyor."

En yakın taksi durağına doğru yolunu değiştirdi Pawel. Boş bir taksiye atlayıp en kısa yoldan kulübün yolunu tarif etti hesaplarına göre Monica'dan önce gitmiş olması gerekiyordu. Tamda hesapladığı gibi oldu. Monica'dan 10 dakika önce kulübün önüne varmıştı. Monica şeytani ve tatminkar bir gülüşle taksiden inip Pawel'in yanına doğru yürümeye başladı. Monica geldiği gibi Pawel'in dudaklarına bir buse kondurdu. Pawel'i etkileyeceğini düşünüyordu. Yazık ki kapıdan çıkarken mırıldandığı cümleyi net bir şekilde duymuştu.

Pawel'in üst kat komşusu, Pawel'i hacklemeye çalışan bir dişiydi. Bu dişi hem siber alemde GG99 olarak kendini adlandırmış bir sanal korsandı, hemde ZionNET'in güvenlik sistemlerini yazan bir mühendisti. Kendisini Pawel'den zeki görüyordu, ancak görünüyor ki Pawel çoktan şah-mat etmişti GG99'u. Bilgisayarında bulunan 16GB'lık bir veritabanı dosyası bunu açıklıyordu sanırım. Her şey bir konsol da yazılmış 4 adet mesajla başlamıştı. Siber ortamın soğuk ve aşk dolu savaşı şimdi başlıyordu. Soğuk savaşın, sıcak külleri siber ortama gömülmüştü, şimdi soğuk savaş küllerinden yeniden doğuyor. Bu savaşın denk geldiği zaman aynı zamanda HellBack adlı sanal ağın kurulması ile aynı zamana denk gelmesi çok tartışılır bir şeydi. Birileri sanki Fl00d'u izliyordu. Yoksa kendini çökertilemez zanneden korsan Fl00d çoktan alaşağı mı edilmişti ?


Kablonun Ucu #Wattys2015Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang