drown in the ocean | hemmings

{eight}

Ocean,
Bugün benimle konuştun.
İsmim dudaklarının arasından dökülürken bir melekten farksızdın.
Sanki dün sana ne kadar kırıldığımı anlamış gibiydin ve bunu telafi etmek için benimle hiç olmadığın kadar samimi konuşuyordun.
Gitar çaldığımı bir şekilde birilerinden duymuşsun.
Bununla ilgili onlarca soru sorup gülümserken bana gözlerimin gördüğü en güzel manzarayı bahşettin.
Ve bana gözlerimin güzel olduğunu söyledin, ama emin ol ki senin gözlerin benimkileri bile gölgede bırakacak kadar güzeller.
Dün ne kadar kırgınsam bugün de o kadar mutluyum.
Portakal kokun teninden yükselip burnuma dolarken sana herşeyi söylemek istedim.
Seni ne kadar çok sevdiğimi ve diğer herşeyi korkusuzca anlatmak istedim.
Eğer seninle konuşurken diğer kızlarla olduğu gibi rahat konuşabilseydim, belki de dün o çocuk yerine benim elimi tutuyor olacaktın.
Seninle benim aramda gerçekleşmesi mümkün milyonlarca ihtimal var.
Hergün bu ihtimalleri düşünüyorum, tıpkı bir bulmaca gibi sana ulaşmanın yollarını arıyorum.
Bu bulmacayı bitirmek için yeterince sabrım kaldı mı, bilmiyorum.
Ama deneyeceğim.
Sen sadece olduğun yerde durup benden daha da uzaklaşma.
Kalbini sarmaya geleceğim.
Ve kalplerimiz birleştiği gün seni hiç sevmediğim kadar çok seveceğim.
Seni seviyorum Ocean, tüm kalbimle.

Luke H.