change

2K 106 57
                                    

Rüzgarda bir şey var, estiğini hissedebiliyorum.

Lana Del Rey, hissettiğim her şeyi şaheserlerinde işleyebilen; şaheserlerinde işlediklerini hissettirebilen tek sanatçıydı.

İki yıldır onu dinleyip düşüncelerimin ve duygularımın onun oluşturduğu melodide akmasına, bir müzisyenin enstrümanını çalarken hissettiği tutkuyu bana geçirmesine izin veriyordum.

Birçok rahatlama yöntemi olduğunu biliyorum fakat hiçbirini onu dinlemekle kıyaslayamam. Sesinin oluşturduğu o huzur dünyanın en güzel manzarasını canlı canlı gördüğünüzde veya erkek arkadaşınıza sarıldığınızda içinizde oluşan o histen çok daha kuvvetli ve farklıydı. Bu duyguya bir isim konulmalıydı. Belki kendimi iyi ifade ederdim, belki de duygu o kadar kuvvetli olurdu ki verilen isim bile basit bir hal alırdı.

Şimdi ise o rahatlatıcı sesin sahibi karşımda duruyordu. Çok hassas bir cama dokunuyormuş gibi yumuşak bir şekilde hareket ediyor, gözlerinin dolmasına izin veriyor, sigarasını içine çekiyordu.

Şarkılarındaki melankoliyi tüm ruhuma işleyişi bende huzur ve ona benzeyen birkaç duygunun harekete geçmesini sağlıyordu. Bu huzura benzeyen duygu, dünyanın en güzel manzarasını gördüğünüzde veya sevgiliniz size sarılırken hissettiğiniz o huzur ve güven duygusundan daha yoğundu.

Bana çarpan bir omuz tarafından sarsıldığımda, düşüncelerimle süslediğim hayal dünyamdan çıkarıp alındığım için içimde bir yerlerde uyanan o kaba duyguya engel olamadım. Yine de çıktığım dünya o kadar yoğundu ki bir süre kendime gelemediğim için dikkatsiz bir ayyaşa ne yaptığının farkına varmasını sağlayacak cümleyi kurmamıştım. O kadar da umurumda değildi.

Aynı yere bir el değdiğinde gözlerim sahibini aradı. "Üzgünüm, kalabalığın etkisi," deyip yüzüne masum ve mahçup bir gülümseme yerleştirdi. Sorun olmadığını belirtmek için başımı onu onaylar bir şekilde salladım. Oysaki az önce yıllarca kin tutabilecek kadar sinirlenmiş ve öylece geçip gitmesine izin verdiğim için kendime kızmıştım.

Aptalcaydı. Bu kadar hızlı bir sürede varlığından şüphe bile etmediğin düşüncelerin bir cümleyle uçup gitmesi beni her seferinde şaşırtıyordu. O kadar kontrolsüzdük ki ruh halimiz, karşımızdaki insanın elindeydi.

Bizi tek bir cümlesiyle öldürebilirdi ama hala nefes alırdık. Böyle zamanlarda öldürdüğü biz değilizdir belki. Hislerimizdir. Kurduğu cümlelerle yoğunluğundan nefes bile bile alamadığımız duygu solup gider, yeni bir şeyler ortaya çıkardı. Ama yine de, duyguları olmadan insan neydi ki? Belki bir organizma, deri montlarda kullanbilecek malzemeye sahip olan bir şey derdik. Fakat asla insan diyemezdik.

"En sevdiğin şarkı hangisi?" Az önce omzuma dokunan çocuk kulağıma yaklaşarak konuştuğunda içki kokusu almadığım için rahatlamıştım.

"Seçmek mümkün değil." Zoraki bir gülümsemeyle ona döndüğümde başını salladı.

"Change benim en sevdiğim." Gördüğünden emin olmadığım bakışlarımı fark etmiş olacak ki açıklama yapma gereği duydu. "Bilirsin, yeni bir şarkı bulursun günlerce, haftalarca, aylarca, hatta yıllarca dinlersin. Yıllar sonra tekrar dinlediğinde belki ilk seferindeki gibi hissetmezsin ama her saniyesinde bir anın olduğunu fark edersin, sanki başından beri senin için yazılmış gibi.. O an özel olduğunu düşünür, sanatçıya büyük bir minnet ve sevgi duymaya başlarsın. Açıkçası böyle şeyler yaşadığım tek sanatçı Lana." Gülüp Lana'ya baktı. O an benimle aynı şekilde düşünen biriyle diyaloğa girdiğim için dünyanın en şanslı insanı gibi hissediyordum.

"Konserden sonra bir yerde oturmak ister misin? Ya da içmek? Sarhoşken neler düşündüğünü merak ediyorum."

Tekrar gülüp başını sallayarak beni onayladı. "Eğer sen de istersen neden olmasın?"

"Teklif eden benim." Gülerek ona baktığımda dalga geçer gibi gözlerini devirdi.

"Ah! Tabii ya, unutmuşum."

"Espri mi yapıyorsun bilmiyorum ama umarım yapmıyorsundur yoksa berbat bir espiri anlayışın olduğunu düşüneceğim." Sahte bir gülümsemeyle cümlenin sonunu getirdiğimde konserin başından beri ilk defa bu kadar enerjik hissettiğimi fark ettim.

Bu iyi bir şeydi çünkü gece daha yeni başlıyordu ve benim şu çocukla geçireceğim bir sürü saat vardı.

Selam ilk bölümden hikayeyi batırmış gibi hissediyorum o yüzdeen sizden tek bir şey isteyeceğim

YORUM YAPIN

Bu arada bugün sapık bir hayranımın doğum günü, ilk tanıştığımızda bir hikayemi ithaf etmemi istedi ama şu an taslaklarla beraber ona ithaf ettiğim dört hikayem var... Nasıl bir sapık olduğunu anlatabiliyor muyum? Eğer doğum günü için hikaye yazmazsan beni-

Doğum günün kutlu olsun ajan pcim, mutlu ve Calum'lı yıllar senin olur inşallah sleepwithfivesos

Lana Del Rey :: HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin