[3]

1.2K 153 64
                                    

"Yeni beste yaptım, inceleyin bir ara."

Jihoon bestesinin reklamını yapıyor, Soonyoung onu kesiyor, Seungkwan her zamanki gibi konuşmuyor, Seokmin ve Jeonghan... Onlar da kendi hallerinde.

Ben ise boş boş oturuyordum. Burada olmamızın bir amacı yoktu. Herkesin girmesi gereken dersleri vardı. Fakat biz derse girmek yerine sohbetin bile bulunmadığı bu ortamda bekliyorduk.

Bağlarımız güçlüydü. Ancak biz bu bağları birkaç kelime ile ibaret olarak görmezdik. Yeri gelince konuşur, yeri gelince susar, yeri gelince de sadece gözlerimizin içlerine bakardık. Dışarıdan yakın gözükmezdik. İnsanların ne düşündüğü umrumuzda değildi.

Bugün kötü bir ruh halindeydim. Kötü hissediyordum ve sanki bugün, "Bütün kötü olaylar peşimden gelecek." düşüncesine sahiptim.

Sessizlikte bir anda o âşık olduğum kahkaha belirdi. Gözlerimin ona gitmesini engelleyemedim.

Seokmin'e bir şeyler fısıldayıp, gülüyordu. Bu onun karakteriydi. Uzun ilişkilere giremezdi. Sanırım Seokmin de bunlardan biriydi.
Uzun süredir onu tanıdığım için bunu anlayabilmiştim.

Tekrar yaklaştı kulağına. Ancak bu seferki yakınlık aşırıydı. Bedenleri birbirine değiyor, Jeonghan'ın dudağı, Seokmin'in kulağı ile birleşikmiş gibi duruyordu. Tek eli Seokmin'in omzunda, diğer eli ise kendi bacağının üzerindeydi.

Yaklaştı ve yaklaştı. Onu izliyordum. Göz göze geldik. Sırıttı, bir şeyler fisıldadı. Tepkimi ölçüyordu. Aptal değildim. Herhangi bir tepki vermedim. Birkaç saniye sonra masa, tekrar kahkalar ile dolmuştu.

Gözlerim, çoktan ellerimi bulmuştu.

Demiştim ya, cesur insanlardık.

"Seokmin..."

Yavaşça gözlerimi ona çevirmiştim. Bana baktı, sonra cevap verdi.

"Efendim."

Bu daha çok "Ne diyeceksen söyle." gibiydi.

"Dikkatli ol."

Jeonghan, demek istediğimi anlar gibi güldü. Sonra birden ciddileşti. Seokmin hâlâ dediğimi anlamamıştı.

"Espiri yapıyor." dedi açıklama yaparcasına.

Sahte bir gülümseme yerleştirdim yüzüme, ardından tekrar ellerime döndüm.

Hayır, "Dikkatli ol." deme sebebim kıskançlık değildi. Kendimden korumuyordum. Jeonghan'dan koruyordum. Çünkü sonrasında ne olacağını biliyordum.

Jeonghan, her defasında yaptığı gibi biraz Seokmin ile takılacak, sonra onu değersiz bir çöp gibi kenara fırlatacaktı.

Masum insanların üzülmesine göz ardı edemezdim. Bu da benim "Kendini koru." deme yöntemimdi. Anlayabilen, kendini korurdu.

 nothing | jeongcheol ✔Onde as histórias ganham vida. Descobre agora