20. Bölüm ~ Mutsuzluğa Da Var Mısın?

3K 199 198
                                    

29.04.2018 / 04.45

Madem bir gece ansızın gelişlerim sevildi bundan sonra hep böyle mi gelsem acaba?.. 🙈😄😄

O zaman gecenin hatrına size bir soru, bence tam YavBahlık satırlar yine Cemal Süreya'dan gelmekte;
Kim istemez ki mutlu olmayı?
Ama mutsuzluğa da var mısın?
Var mısınız??
Merak etmeyin ayırmıcam ilk günden, ay böyle yazınca çok şey oldu sanki 😂😂
Yok yok valla, merak etmeyin yeni kavuştular 😍
Kendi istekleriyle ayrılmazlar öyle kolay kolay 😉
Bölümün başlığı diye şey ettim ben ondan sordum yani 🙈😄


Bu bölümümüz
"KOMİKLİ ve SÜRPRİZ SONLU"
bir bölüm oldu bence ve çok da güzel oldu 💛

MUTLAKA YORUM BEKLİYORUM 🙏 ÖZELLİKLE SATIR ARALARINA 😍

OY VERMEYİ de UNUTMAYIN tabi 😉

Herkese İyi Okumalar 🙏

BAHAR

İnanamıyordum. Bu yaşadıklarıma inanamıyordum. Duyduklarım gerçek miydi? Yaşananlar... Şimdi Yavuzla ben... Biz.. Biz, biz olmuştuk... O kadar heyecanlanmıştım ki ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemiyordum.

Onca badire atlatmıştık beraber. Acı, gözyaşı, yas... Mutlu günlerimiz de olmuştu elbet. Arkadaşlarımızla beraber bir sürü anımız. Umut, sevinç, gurur.. O kadar uzun zamandır birbirimizin hayatındaydık ki.. Uzun zamandır dilimizin ucundaydı bazı sözler.

Gel gör ki; o kadar olaya rağmen inadımızı, gururumuzu, dilimizi kıran göz göre kaybetme korkusu olmuştu. Yanlış anlaşılmalar, doğru düzgün konuşulmayanlar, düşüncelerde kalanlar, kalbimizde yatanlar...

Sanırım en büyük teşekkür İrem ve Yağız'a gitmeliydi. Farkında olmadan büyük bir iyilik yapmışlardı. İkisinin de aynı zamanlarda hayatımıza girmesi güzel bir tesadüftü. Hatta inananlar kader diyebildi belki de.. Kader önce bizi ayırmış -ayırmak zorunda kalmış belki de- ve sonra yollarımızın tekrar kesişmesi için elinden geleni yapmıştı.

Hiçbirinin önemi yoktu artık. Yavuz'a cesaret veren neydi bilmiyorum ama bizimkilerin parmağı olduğuna emindim. Özellikle İrem'in.. Bakışlarında farklı bir şey vardı. Bir insanı bilmeden tanımak mümkün müydü? Her kim her ne dediyse de hepsine bir teşekkür borçluydum. Bir de özür.. Onlar da bizim gibi çok çekmişti bu süreçte. Bizim mutluluğumuz arkadaşlarımızın mutluluğu demekti. Nasıl onların mutluluğu bizimkiyse...

Bir süredir birbirimizin gözlerine bakıp gülümseyerek birbirimizi izliyorduk. Anın gerçekçiliği ikimize de daha vurmamıştı sanırım. Sanki bir hayalin içindeydik. Bir baloncuğun.. Ve patlamasından ne kadar korksam da bu sefer daha cesaretliydim. Yavuz'dan aldığım güç vardı artık. Onun hislerinden emin olmanın verdiği güç. Her ne olacaksa olsun bu yolda yürümekte istekliydim. Yolun sonunu görmekte..

Dudaklarının mutluluktan kıvrılışı kalbimi hızlandırıyordu. Şu an burada değildim, uyanıkken bir hayalin içindeydim. Bir deniz kenarında el eleydik sanki.. İkimizden başkası yoktu etrafta. Gözleri denizden daha derin bakıyordu, daha mavi. Onda kayboluyordum. Boğuluyordum sevgisiyle.

O kadar güzel bakıyordu ki... Hayatımın sonuna kadar mavilerinde yaşayabilirmişim gibi geliyordu. Ömrümün sonuna kadar hep ve sadece, öylece bana baksın istiyordum. Tek isteğim buydu. Heyecanıma yenik düşerek tutamadım dilimi ve döküldü kelimeler.

İYİ Kİ VARSINWhere stories live. Discover now