1

1.4K 42 12
                                    

"Şu lanet olasıca Hogwarts'a gitmek zorundamıyım Anne!!".diye bağırdı Parkinson bu eziyeti dört yıldır çekiyordur şimdi de beşinci yılına başlıyacaktır.Amann ne heyecanlıdır nede heveslidir Draco Malfoy ile takılmaya evet bir zamanlar hoşuna gidiyordur ama artık canına tak etmiştir sürekli Draconun onu azarlaması ayrıca  birde Ailesinin sürekli Dracoya onu itmesinden nefret etmeside var. Yani durumu şöyle açıklayayım Dracoya ne kadar aşık olursanız olun o baskı altında sanki zorla aşık olmuş gibi hissediyorsunuz bir rahat bırakında rahat rahat aşık olalım!!!

Pansy annesiyle kısa bir tartışmadan sonra yine yenilen taraf oldu.

Tren istasyonuna adımını attığı gibi babasının söylenmesini işitti."Şu muggleler ne şaçma sapan icatlar çıkarıyorlar".Treni göstererek "Şuna bak bir de duman çıkarıyor ne şaçma" dedi.Pansy babasının söylenmesini umursamasan karşısından gelen Ron weasley,Hermione granger ve Sağ kalan çocuk, Harry potter'a doğru baktı.Pansyinin dikkatini çeken şey ise Zümrüt yeşili gözleridir. Ne de güzel parlıyordur.(evet gözlüğü olduğa halde bile parlıyor sjdkjddk) Kendi kendine "kendine gel pansy diye mırıldanır".Başını iki yana sallar ve tekrar karşısına bakar bu sefer Harry,Hermione ve Ron yoktur, şimdi karşısında Asık yüzlü bir Draco onun yanında da elini draconun omzuna koymuş bir Lucius Malfoy.



Bu bölümü kısa kestim aslında nasıl toparlayacağım falan bilmiyorum nasıl başlacam onuda
hiç bilmiyorum neyse akışına bırakalım

THE TRİO (•HANSY•)Where stories live. Discover now