Sahte Yüzler

171 31 9
                                    

Okulun koridorunda insanların bana çarpıp durmasını umursamadan yürürken bu fare deliğinden çıkmak için can atıyordum.

Neyse ki sadece birkaç ay kalmıştı.

İnsanların, Michael tuttuğu için havada duran elime sanki ben delirmişim gibi baktıklarını önemsemiyordum. Ben buna çoktan alışmıştım. Tüm bu sahte, gösteriş meraklısı suratlara ve altında yatan kirli ruhlara.

Güzellik bakımı için tonlarca para ödedikleri bedenlerine rağmen aslında ne kadar çirkinleşebildiklerini üzerimde uyguladıkları korkunç baskılarla anlamıştım.

Onları, onlardan daha iyi tanıyordum.

Hepsi beş para etmez insanlardı ama onlar bunu hala anlayamayacak kadar geri zekalıydılar. Bu yüzden ölene kadar da anlamayacaklardı.

Neyse ki yakın bir zamanda aralarından ayrılacaktım.

Michael'la birlikte alt kattaki edebiyat sınıfına indim. En arkadaki sırama oturup kenara kaydığımda Michael yanıma kuruldu. "Burayı özlemişim." dedi. Ne ara eline aldığını görmediğim gitar kucağında duruyordu, muhtemelen önünden geçtiğimiz sırada müzik sınıfından çalmıştı. Boştaki eliyle ön taraflarda bir sırayı işaret etti. "Ölmeden önce burada oturuyordum."

"Biliyorum."

Gülümsedi ve mor saçlarını yana ittirip kısa parmaklarını gitarın tellerinde gezdirdi. Ne olduğunu bilmediğim bir parçayı çalmaya devam ederken diğer yandan Bayan Howard, Rus edebiyatına dair şeyler anlatıyordu.

"Şu gitarı çalmayı bırak. Dikkatimi dağıtıyorsun." Huysuzca konuştuğumda bunu sesli söylediğimi bana dönen gözlerle birlikte anladım.

Federico, o çirkin burnu her daim tıkalıymış gibi çıkan sesiyle "Tanrım, bu inanılmaz! Hayali arkadaşın gitar da mı çalabiliyor?" dediğinde tüm sınıfın bu iğrenç, şaka bile sayılmayacak şeye gülmesine şaşırmamıştım. Sonra o ince uzun suratı ciddileşti ve İtalyan aksanıyla ezici şekilde konuştu. "Bu deliyle aynı sınıftayken kendimi güvende hissetmiyorum. Neden artık tımarhaneye kapatılmıyorsun?"

"Peki sen neden buna kafa yormak yerine buradan daha güvenli olan ülkene siktir olup gitmiyorsun?"

Sınıftan uğultular yükseldi.

Michael beşlik çakmam için elini havaya kaldırdı ama ona kötü kötü bakmakla yetindim.

Sizi yerin dibine sokmak için fırsat kollayan insanlar varken okulda barınmanız daha zordu.

we all go to hell | cliffordWhere stories live. Discover now