∴39∴

324 46 13
                                    

Çıplak ayaklarıyla çimleri ezerek ilerlerken gecenin ne kadar huzurlu olduğunu düşünüyordu. Havada hafif bir esinti vardı ama üşütmüyor, aksine huzur veriyordu. Gökyüzü küçük, parlak yıldızlarla kaplıydı. Ay yukarıdan ona doğru gülümsüyordu.

Gökyüzüne bakarak yürümeye devam etti bir süre. Daha sonra adımlarını durdurdu ve karşısında tüm güzelliğiyle onu bekleyen ağacı gördü. Büyülü bir yerdi burası. Sanki bastığı çimler gökyüzündeki yıldızlar, karşısındaki ağaç ise ışık saçarak ona yol gösteren aydı...

Kocaman düzlüğün ortasında tek başına duran ağaca çevirdi yolunu. Düşünmeden, adım adım ilerledi ve çiçekler açmış kiraz ağacının dalları altını kendisine yuva edinmiş, ışıl ışıl parlayan gölün yanında durdu.

Gölün kenarında bir adam vardı, dalgın dalgın yansımasını izliyordu. Gözleri hayranlıkla parladı birden, kalbi çarpmaya başladı. Sessizce adamın yanına oturdu, bakışlarını alamıyormuş gibi tekrar ona döndü.

Adam da izlendiğini fark etmiş gibi kendisine bakmıştı. Ardından yüzünde, içinde tıpkı yanlarındaki kiraz ağacı gibi çiçekler açtırabilecek bir gülümseme belirdi.

Zihnine kazımak ister gibi inceledi adamın yüzünü. Sonra utançla bakışlarını kaçırıp göle çevirdi. Ama kaçamadı, gölde de yine gözleri ona doğru kaydı.

Yüzündeki gülümseme silinmeden yanındaki genç adam da göle döndü tıpkı onun gibi. Bir süre görülebilecek daha iyi bir manzara yokmuş gibi birbirlerini izlediler öylece. Saniyelerce, dakikalarca, iki kalp de bir atana kadar suyun üzerinde birbirlerini seven gözleri ayrılmadı.

Artık gitmesi gerektiğine karar verdiğinde en güzel manzarasından koparak ayaklandı ve geldiği yola yöneldi fakat arkasından duyduğu ses buna engel olmuştu.

"Yine adını söylemeyecek misin?" Dudaklarının kenarında utangaç bir gülümseme oluştu. Başını hafifçe yana çevirdi ve çarpan kalbini sakinleştirmek için elini sol göğsüne çıkarırken "Jungkook..." diye cevap verdi fısıltı gibi sesiyle.

Genç adam ayaklanarak ona doğru yaklaştı ve tam karşısına geçip "Seni tekrar görebilecek miyim Jungkook?" dedi. Jungkook bir süre duraksadı, ardından başını aşağı yukarı hafifçe salladı.

Genç adam mutlu olmuş gibi görünüyordu. Biraz daha ona yaklaşıp ellerinden birini yanağına yerleştirdi. Jungkook, gözleri kapanırken yanağını daha çok ele yasladı.

Neden kalbi bu adam için adeta kendini parçalıyordu?

Önemsemedi. Sadece anın tadını çıkardı.

Daha sonra istemese de geri çekildi ve karşısındaki adamın gözlerine bakmaya devam ederken yavaş yavaş uzaklaştı.

Genç adam umutla beklemeye devam etti...

Impossible Love≒HopeKook [Completed]Där berättelser lever. Upptäck nu