third ep.

652 87 14
                                    

Lalisa, uzun kahkahaların ardından bizimle alay etmiş ve "ukala tavrınıza katlanabilecek ve saçma gazetenize konuk olmak için can atan ortamcı embesillere sorun bu sorunuzu" diyerek kantini terk etmişti. doğrusu, gururumu oldukça inciten bu hareket onu takip etme konusunda daha da hırslanmamı sağlamıştı. Bu yüzden Jisoo ile okul çıkışında onu takip etme kararı almıştık.

Yaklaşık 15 dakika Lalisa'nın 30 metre gerisinden yürümüştük. En sonunda Lalisa bir durağa ulaşmış ve durağa oturarak başını bir kez olsun kaldırmadan çantasından çıkarttığı deftere bir şeyler karalamaya başlamıştı. Okuldayken bu deftere göz atmam gerektiğini düşünerek kameramı çıkarmış ve defteri zoomlayarak çekmiştim. Bir süre sonra durağa yaklaşan otobüsle Lalisa eşyalarını çantasına koymuş ve otobüse binmişti. Peşinden binemeyeceğimiz  için otobüsün plakasını, gittiği yerler kısmında yazan yerleri ve güzergah numarasını not almıştık. Şimdilik bunlar bize yeterdi.

Otobüs gözden uzaklaştıktan sonra yanımda duran Jisoo'ya dönmüştüm. "Seni de bırakırız biz şöförünü arama boşuna" demiştim. Arkadaşım da internete bir şey yazdıktan sonra telefon ekranını bana çevirmiş ve bir kafe adresi göstermişti "buraya gidelim ilk, yeni açılmış ve çok yakında. Yerim'ler acayip beğenmiş"

Adrese baktıktan sonra onaylamış ve yürümeye başlamıştım. Aynı zamanda konuşuyordum.
"Yerim ve Jeongguk ayrıldı mı bu arada"
"Evet. Jeongguk'un annesi Yerim'i sevmemiş" diye başıyla onayladı Jisoo.
"Bayan Jeon, Roseanne Park hariç kimseyi beğenmiyor. Jeongguk da Roseanne'i beğenmiyor" diyerek güldüm. Bayan Jeon'un çok uzun zamandır Park'ların varisi Roseanne Park'a özel bir sempatisi vardı ve onu gelini olarak görüyordu.
"Aslında aşırı iyi bir kız. Zengin, güzel ve başarılı. Ama zaten sevgilisi var ve Jeongguk'la anlaşamıyorlar" diyen yakın arkadaşıma başımla onay verdim.
"Bayan Jeon, Roseanne Park sevdasından vazgeçse iyi olur. Taeyong ve Roseanne kolay kolay ayrılmaz çünkü" diye ekledim.
Kafenin önünde durduğumuzda Jisoo "Orası belli olmaz" diye konuyu kapamıştı.

Cam kenarında bir yere oturarak menüyü incelemiştik. Ben iced latte ve san sebastian'da karar kılarken, Jisoo iced americano ve Alman pastası almıştı. Bir süre derslerden, insanlardan ve Lalisa'nın kantinde dediklerinden konuşmuştuk. Ardından şöförümü aramış ve o geldiğinde hesabı ödeyerek kalkmıştık. Jisoo'ya eve bıraktıktan sonra evime geçmiş ve gazete için kullandığım deftere kocaman bir başlık atmıştım.

"Lalisa Manoban'ın Gucci Ayakkabıları"

Arkadaşlar, bu okuldaki birçok kişi aşşşırı zengin. Bursları verirlerken de çok Seçil'i davranıyorlar özellikle durumu olmayan ailelerin çocuklarına veriyorlar. Yani Tae'ler bursluları küçümsemiyor, sadece şaşırıyor. Çünkü gucci alacak parası olan adama okul burs vermez zaten. Bu dikkatlerini çekiyor diye araştırıyorlar.

Aslında durumu iyi olan ama maddi durum bursundan yararlanan insanlar hakkında genelleme yapacak olursak,
1- evrak sahteciliği olabilir. Vergi kaçırmak için bazı gelirlerini kağıt üzerinde göstermiyorlar.
2- yasa dışı işler
Farklı durumlar da var elbette ama birçok insanın aklına ilk bunlar geliyor. Eğer böyle bir haber varsa okul gazetesi için aşırı önemli bir haber olur. Bu yüzden Jisoo ve Tae kızın yakasına yapışacak. Elbette biraz şımarık hareketleri olabilir ama onlar lüks içinde büyüdüklerinden genelde fark etmeyecekler şımarıkça davrandıklarını.

Açıklayayım dedim çünkü bir geri dönüş yapan birkaç kişide karakterlerin yanlış bir izlenim bıraktığını fark ettim

gossip&gucciΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα