4.6/Geçmiş

3.4K 138 215
                                    

selaamm bugün 2. bölümle geldim
aklınıza takılan bir değer soru ile;
Giz neden şikayet etmiyor?

umarım onu anlarsınız

sizler seviliyiürsünüz

46. bölüm şarkısı;
Hemsaye/ Bi'kaç Fotoğrafın Hikayesi ve Sabah Rüzgarı

🕸

46. BÖLÜM

Kasım, 2020 (12. sınıf)

"Görüşürüz hadi." diyerek Ahmet'e el salladım. Rümeysa ile biyoloji kursumuz vardı ve bu yüzden okulda kalacaktık. Eşyalarımızı toplayıp sınıfa gidecekken annem Rümeysayı aramıştı. Telefonu elime aldım ve açtım.

"Ne oldu anne?" diye sordum.

Sinirli bir şekilde cevap verdi. "Çabuk eve gel!" Telefonu yüzüme kapattı. Döndüm ve Rümeysaya ne olduğunu anlamadığımı belli eden bir yüz ifadesi ile baktım.

"Annem eve gelmemi söyledi." dedim. İçime bir sıkıntı düşmüştü. Giz öğrendi!! Evet, öğrendi!

Önceki hafta herkes fotoğraflarımı birbirine atmıştı. Bugün pazartesiydi. Konuşan herkesi duymazdan geliyordum.

Aşağıya inerken ağlamaya başlamıştım. Merdivenlerden inecekken biri kolumu tutmuştu. Sıla...

Kavgalı olduğum, beni her daim rezil etmeye çalışan biriydi. Beni kendine çekti ve sarıldı.

"Keşke böyle olmasaydı Giz. Üzüldüm ama bil ki seni hala sevmiyorum." dedi kafam omzunda ağlarken.

Geri çekilip güldüm. "Ben de hala seni sevmiyorum." dedim.

"Giz hadi servis kalkacak." diyerek Rümeysa uyardı. Kafamı son kez Sıla'ya salladım ve Rümeysa ile aşağıya inmeye başladık.

Serviste her zaman en öne otururdum ama bugün arka koltuklara geçmiştik. Hemen instagrama girdim ve hesabımı kapatmaya başladım.

Bir yandan ağlıyor bir yandan da fotoğraflarımı kaldırıyorum.

Umarım başka bir şey yüzünden beni eve çağırıyordum annem.

Rümeysa'nın yurdunun olduğu yere yaklaştığımızda son kez beni başımdan öpüp "Giz beni haberdar et olur mu?" diye sordu. Kafamı onaylar şekilde salladım. Servisten inerken son kez bana baktı. Buruk bir gülümseme ile...

Bizim eve gelmiştik. Ayaklarım hiç istemese de eve doğru adımlamaya başlamıştı.

Gülümseyerek kapıyı açtım ve içeri girdim. Annem büyük ihtimalle beni salonda bekliyordu. Önce odama gidip çantamı falan bıraktım.

İçeri geçtiğim gibi annem ayağa kalkmıştı. Korku ile bir adım geriye adımladım.

Titreyen sesimle "Ne oldu anne?" diye sordum.

Sadece gülmeye başladı. Deli gibi gülüyordu.

Bir anda sustu ve üzerime doğru yürümeye başladı.

Korku ile gözlerimi kapattım.

Bağırarak "Aç o siktiğimin sürtük gözlerini." dedi ya da haykırdı.

Ağlayarak gözlerimi açtığımda ne diyeceğimi bilemiyordum.

"Sana bir kez sorucam. Bana doğruyu söyleyeceksin." dedi. Cevap vermediğimde bağırarak "Tamam mı?" diye haykırdı.

BUGÜNÜN TARİHİ | YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now