Endless of the love

453 38 139
                                    

İyi okumalarr!

Sonunda mucizeleri ele geçirmişti genç adam,yerde hareketsizce yatan iki genci önemsemeden ikisini de taktı ve yıllardır beklediği anı gerçekleştirmek için dudaklarını araladı.

"Marinette Agreste'nin hayata dönmesini istiyorum." Mucizeden çıkan iki ışın etrafı kaplarken mutlak gücün yoğunluğunu hissediyordu genç adam ,ışınların tabuta doğru ilerlemesini hissedince ise adımlarını oraya yöneltti.

Elini cam tabutun üzerinde gezdirdi,güzel karısı bir melek gibi masumca uyuyordu hiç değişmemişti o yıllar sonra bile genç adamın kalbini hoplatabiliyordu.

"Sonunda kavuşacağız sevgilim,Marinette seni çok özledim." Birbirine kavuşmuş minik eller hafifçe kıpırdanırken aşık olduğu mavi gözlerin yavaşça açılmasıyla heyecanla tabuta doğru eğildi genç adam ve kapağı açtı.

Marinette elini kaldırarak doğrulurken gözlerini ovuşturdu,elini boğazına götürdü sanki yıllardır nefes almıyormuş gibiydi,uzun süren bir uykudaydı.

"N-nerdeyim ben?"
"Marinette..." Adrien karısının yüzünden tutarken genç kadın parlayan gözlerle ona bakan adama şaşkınlıkla baktı ve gözlerini ovuşturdu.

"Adrien?" Ayağa kalkmaya çalışınca genç adam karısının kolundan tuttu,Marinette adamın koluna girdikten sonra yavaşça yürümeye başladı bir an önce bu mahzen gibi olan garip yerden kurtulmak istiyordu
Dışarı çıktıklarında ise genç kadın kısa bir an dengesini kaybedip ellerini kocasının göğsüne koydu,Adrien kadının hızlı nefes alış-verişlerini duyabiliyordu.

"S-su alabilir miyim?" Kadını koltuğa oturtup orta yaşlı adama başıyla işaret etti,Adrien kadının önüne çömelirken elini başına götürdü kadın.

"Marinette,prenses...Beni hatırlıyor musun?"
"Seni unutmam imkansız." dedi kadın,elbette bu nazik bakışlı yeşil gözlü adamı çok iyi hatırlıyordu kalbini Chat olarak iyileştiren adamı nasıl unutabilirdi ki?

Adamın uzattığı suyu alıp içtikten sonra bakışlarını kocasına dikti,elini adamın yanağına götürürken Adrien minik eli tutup gözlerini kapattı.

"Bana her şeyi açıkla,sanki yıllardır uyuyormuş gibiyim."

"Açıklamadan önce seni öpebilir miyim?"

Marinette kızarınca şefkatle gülümsedi adam,bazı şeyler hiç değişmiyordu.

"Öpebilirsin." Adrien kızın yüzünü elleri arasına alırken kurumuş dudaklara can verdi öpücüğüyle,Marinette geri çekilmeye çalışsa da elleri aksini ispat edercesine adamı kendine daha çok çekiyordu.

Ama hala kocasından daha da çok aklı başındaydı,gömleğinin düğmelerini açmaya çalışan kocasını zorlukla itti konuşulması gereken birçok mesele vardı.

"Marinette..." Adrien'ın elleri kızın saçlarını okşarken genç kadın adamın yüzünü ellerinin arasına aldı "Bana her şeyi anlat." Karısının otoriter ses tonunu duyunca yüzü düştü adamın bu anlatacakları hiç hoşuna gitmeyecekti.

Elini sarı saçlarından geçirip kadının yanına oturdu,Marinette'in elini eliyle kenetlerken kadını da göğsüne doğru çekip kokusunu içine çekti bu kokuyu her şeyden çok özlemişti.

"Biz çok mutluyduk,sen ve ben Paris'in gözde çiftiydik iyi bir işimiz vardı,mutlu bir evliliğimiz...Sonra sen bir gün tüm mucizeleri taktın Marinette tehlikeli olacağını bilsen de yaptın bunu asla tanımadığın birkaç milyon kişi için kendi hayatını tehlikeye attın seni durduramadım bedenin zaten iflas etmişti ve vücudun bu yükü kaldıramadı ve gözlerini kapamanla benim için anlamsız günler başladı.Doktorlar senin için bir umut olmadığını söylese de dinlemedim onları çünkü bir umut vardı." Genç kadının kaşları çatıldı bu noktada ,Adrien ise umursamayıp devam etti.

"Binlerce insanın hayatına mal olsa da seni bana getirecek tek umuttu o,insanların kötü ve olumsuz hisleri seni bu hayata geri döndürmem için yapmam gereken şeyleri kapsıyordu."

"Adrien..."

"Noroo'yu takarak insanları kötüleştirecek beyaz kelebekleri göndermeye başladım,o sırada yeni bir uğur böceği ve kara kedi vardı."
"Sus..."
"Ve yeni bir Hawkmoth da vardı,karısının ölümünden sonra eve kapanmış milyarder ünlü model Adrien Agreste'nin Hawkmoth olacağını kim tahmin edebilirdi ki?"

Marinette elini çekerken başını iki yana sallıyordu,şu an duyduklarının bir şaka olmasını diliyordu.

"Bunu yapmış olamazsın." Adrien kıza yaklaşınca Marinette hışımla adamı göğsünden itti "Yıllardır insanları kendi çıkarı için kullanan babana karşı savaştık! Uzun bir süre babanla konuşmadın sen Adrien!" Kendine yaklaşan adamı itip ayağa kalktı ve ileri geri yürümeye başladı.

"Bana bunun kötü bir şaka olduğunu söyle."
"..."
"Susma ve bana bir şey söyle Adrien! Mesela mutlak gücün ne bedeli olduğunu!"
"Marinette sen yor-Eliyle ona dokunan adamı itti kız,karşısındaki adam insanların duygularını kullanarak kötülük yapan Hawkmoth'dan başkası değildi ne gariptir ki bu adam ona aynı zamanda sırılsıklam aşık kocasıydı.

"Ben hayata döneyim diye neyi feda ettin Adrien? Uğur böceğini mi kara kediyi mi neyi?!"
"Bilmiyorum sadece dileğimi diledim."
"Bedelinin ne olacağını düşünmedin öyle değil mi! Çünkü sadece senin isteklerin önemli çünkü sadece se-Evet düşünemedim yıllardır nefes almıyorken başkalarını düşünmemi asla bekleme benden Marinette! Senin için her şeyi yaparım gerekirse birkaç milyon insanı yıkıma sürüklerim öldürürüm umrumda mı sanıyorsun! Sen gittiğinden beri yaşamıyorum zaten ben nefes bile almıyorum!" Burnunu kızın boynuna dayayarak kokuyu içine çekti.

"Bu koku olmadan asla yaşayamam,ben senin kadar güçlü değilim leydim ve olamam da..." Marinette'in içi titrese de hala kızgındı adama,üstelik yaptığından da pişman değildi.

"Pişman da mı değilsin?!"
"Pişman olsam yıllarca uğraşmazdım,yıllarca senin fotoğrafınla ve anılarınla avunup durdum Marinette bunun benim için ne kadar zor olduğunu anlayabiliyor musun meleğim?"

"Sen...Babana dönüştün..."
"Evet ve onu anlıyorum biliyor musun? Annemi nasıl sevdiğini falan belki de bu yüzden bizi ayırmak istedi seni bu kadar çok seveceğimi görmüş olmalı."

"Adrien ben-Ben her zaman bencil bir insandım Marinette,seni hayatım boyunca bu yüzden üzdüm durdum yanına Chat olarak geldim çünkü senden uzak durmaya dayanamıyordum artık,kimlikler ortaya çıktığında ise benden yine uzaklaştın...Sonra evlendik hayatımın en mutlu günüydü sonunda sana kavuşuyordum biricik prensesime."

Karısının elini tutup dudaklarına götürerek zarifçe öptü "Hayatım boyunca hiçbir zaman sevgi hissetmedim,hissettiğimi sandığım bir kızla beraber oldum ve sonucunda seni parçaladım ama senden uzak kalamadım Marinette,bir tek senin yanında sığınacak bir evim varmış gibi hissediyordum evlendiğimizdeyse o ev büyüyüp sevgi dolu bir aile oldu o güne kadar."

"Ondan sonra yaşadığım bu ev sadece beni boğmaya başladı,her yerinde izin olan bu evden kaçmak istedim yapamadım evden kaçsam kalbimden kaçamazdım ki kaçamadım da."

"Adrien lütfen sen ne yap-Sana aşığım bildiğinden de çok..." Marinette'in yüzünü elleri arasına alırken genç kadın kalbinin sesini dinleyerek gözlerini kapattı,kimi kandırıyordu ki çok özlemişti o da Adrien'ı
Dudağına bir öpücük kondurup geri çekildi kadın,Adrien hala anın etkisindeykense bir şey demeyip yukarı odalarına çıktı.

Sırılsıklam aşık olduğu adama hem nasıl hasret kalıp hem de nasıl kırgın olduğunu o da anlamıyordu,Adrien Hawkmoth'du ve bu aşklarının sonucuydu.

Gözlerini kaparken belli belirsiz sözcükler geldi aklına.

"Bunu dünyaya yapan aşkımızdı leydim."

Bir iki bölüm daha gelebilir.

ENDLESS✅Where stories live. Discover now