Please save me to night

3.5K 232 186
                                    

 Kafamın içinde büyükbabamın hatırlatmaktan usanmadığı sözler yankılanıyordu ''Asla hayallerinin hayal olarak kalmasına izin verme, önüne çıkan her engeli aş.Ne pahasına olursa olsun.'' Bu hayatta kafama takıp uğraştığım sayılı şeylerden biriside basketbolldu.Ve şuan Gündüz Lisesine karşı olan baskeboll maçının üçüncü seti bitirdik dinleniyorduk.

Okuldaki çoğu kişi ve bizimkiler, hepsi bizi destek etmek için gelmişlerdi.Hem onların destekleri hemde kendi emeğim için bu maçı kazanmalıydık.

~

Son setin bitmesine bir dakika vardı ve Gündüz Lisesi bizden bir puan öndeydi.Nasıl durum buraya geldi diyecek olursanız, dün bana tüm marifetlerini gösterdiğini sandığım Kim Taehyung aslında benimle oynamıştı.Dünki oynayışından eser yoktu.

Benden kısa olmasına rağmen daha zeki ve topa hakimdi.Gerçekten düşündüğümden de iyi oynuyordu.Benim onu hesaba katmamam ve hafife almam sonucunda maç beklediğimden de zor geçiyordu.

Bogum'un bana pas atmasıyla olabildiğince odaklanıp riske girerek şut denemesi yapmaya karar verdim.Eğer başarılı olursam 2 veya 3 puan alıp maçı kazandırabilirdim.Olmazsada kaybedecektik.

Atışı yapmak için konum alıp topu ellerimin arasından çıkarmadan son kez kontrol etmek için etrafa baktığımda bunun büyük bir hata olduğundan habersizdim.

Kim Taehyung bütün seksiliğiyle terlemiş saçlarını eliyle karıştırıp dilini dudaklarında gezdirirken bana göz kırpmıştı.Buda tüm dikkatimin ona kaymasına ve son beş saniye kala yaptığım atışın potadan dışarı çıkmasına sebep olmuştu.Sikeyim seni Taehyung!

Etrafta yankılanan Gündüz Lisesinin sevinç çığlıkları veya bizim okulun söylenişleri, şuan hiç biri umrumda değildi.Kim Taehyung'un bana oynadığı oyunlar...Bu kadarı da fazlaydı! Dün yaptığı kurnazlık yetmezmiş gibi şimdide dikkatimi üstüne çekerek maçı kaybetmemize sebep olmuştu.Bir cezayı haketmişi.

Pis bir sırıtış attıktan sonra arkasını dönüp tuvaletlerin olduğu yere doğru gitmişti.Bende tabii arkasından gittim, sonuçta kaplancığı cezalandıracaktım.

Arkasından geldiğimi farketmemişti, tuvalete girdiğinde bende bir dakika sonra peşinden girip kapıyı kitedim.Geldiğimde ellerini kuruladığı peçeteyi çöpe attı.

Arkasına dönüp beni gördüğünde ise bayağı afallamış gibiydi."Selam güzelim" kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı "S-selam Jeon" üstüne doğru yürümeye başladım, ben her adım attığım da oda geri doğru bir adım atıyordu.

Arkasındaki lavaboya değmesiyle daha fazla gidecek yeri kalmamıştı, aramızdan rüzgarın bile zor geçeceği az bir mesafe vardı.Gözlerini benden kaçırarak konuştu "N-nabuyorsun Jeon?" Çenesinden tutup bana bakmasını sağladım "Oyun oynuyorum bebeğim, istediğin bu değil miydi?" Kızaran yanakları, ısırıp durduğu dudakları ve sürekli kırpıştırdığı kirpikleriyle okadar masum duruyordu ki karşımda, onu tanımasam küçük bir bebek olduğunu düşünürdüm.

Dizimle Taehyung'un bacaklarını açmasını sağlayıp arasına girdim, sol elimi bacağında yavaşça gezdirip sağ elimle yanağını okşamaya başladım."S-saçmalama J-jeon kes şunu" sessiz ve titrek çıkan sesi beni daha fazlasını yapmam için tahrik ediyordu, bundan haberi bile yoktu.

Dudaklarımı kulağına yaklaştırıp hafifçe ısırdığımda ağzından bir inilti kaçtı.Kafamı geri çekip çoktan kapattığı gözlerine baktım "Çok yanlış kişiye bulaştınız Bay Kim" ona baktığımı farketmiş olacak ki gözlerini açtı "Hah o yanlış kişi sen mi oluyorsun tavşancık?" Bakışlarımı dudağına indirdiğim de oda öyle yapıyordu, hissetmiştim."Sen fazla kaşınıyorsun güzelim." Dudaklarını yalamasıyla dudaklarımı onunkilerle birleştirmem bir olmuştu.

Ellerimi kalçasına indirdim, kucağıma alıp lavaboya oturmasını sağladım.Alt dudağını hunharca emerken ağzıma gelen çilek tadıyla dahada sert öpmeye hatta ısırmaya başladım.
Şaşırdığım ise Kim Taehyung'unda bana karşılık veriyor oluşuydu.

Dolgun kalçasını sıkmamla dudaklarından küçük bir inilti döküldü.Okadar istekli öpüyorduki beni, onu benim yapma fikri aklımdan çıkmıyordu.

Kalçasındaki sağ elimi çekip küçük Taehyung'a sürtmeye başladığımda Taehyung alt dudağımı sertçe ısırdı "Ahmm mhh Jungkook d-dur" ağzını aralamasını fırsat bilip dilimi ağzının içine yollayıp her yerini keşfetmeye başladım.

Sert ve istekli bir şekilde onu öpmeye devam ederken küçük Taehyung'un üzerindeki elimle fermuarını açtım ve elimi üzerinde gezdirmeye başladım."Ah J-jungkookie" adım dudaklarına okadar çok yakışıyorduki daha fazlasını duymak istedim.

Dudaklarımı dudaklarından ayırıp hızlıca pantalonunu çıkardım, o ise neler olduğunu anlamamış gibi etrafa bakıyordu.Parmaklarımı dudaklarına götürdüğümde, gözümün içine bakarak iştahla yaladı.Ah tanrım bu çocuk beni delirtirdi!

Dudaklarımı Taehyung'un boynuna götürdüm,biraz kokusunu içime çekip öpmeye başladım, daha sonra ise yalamaya."Ahhmhhh"

Elimi boxerının içine sokup erekte olmuş küçük Taehyung'u okşamaya başladım."J-jungkookie Ahh y-yapma" tekrar adımla inlemesiyle ona sahip olma isteği bedenimi daha da ele geçiriyordu.

İz kalıp kalmayacağını umursamadan sertçe boynunu ısırdım, hem sonuçta benim ona bıraktığım izler yakışırdı bedenine."Çok güzelsin T-taehyung" boynuna bir ısırık daha bırakıp geri çekildim."Güzelliğine yazık olmasını istemiyorsan etrafımda dolaşmanı tavsiye etmem." Kayık gözleri ve erekte olmuş penisiyle karşımda okadar güzel duruyordu ki onu şuan burda becerebilirdim, ama yapmadım çünkü benim amacım ceza vermekti ödül değil.

"Ya yazık olmasını istiyorsam Kookie?" demek hala oyun oynamak istiyordu.Tam konuşmak için ağzımı açacaktım ki kapının zorlanmasıyla birilerinin geldiğini farkettim."Siktir hemen üzerini giy Taehyung." Dediğimi yapıp üzerini giydiğinde hiç bir şey yokmuş gibi kapıyı açtım, "Görüşürüz Kim" göz kırpıp yüzümde alaylı bir gülüşle kapıdan çıkıp gittim.Bu günü asla unutmayacaktım :)

Ramazan ramazan çarpılalım dedik...

Düşman Okullar | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin