24🌅

30.5K 2.4K 642
                                    

🌅

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


🌅

"Hayır, hayır." Yataktan fırlayıp odayı arşınlamaya başladı. Elini boğazına sarıp nefes almaya çalıştı ama beceremedi. "Sistem hatalı... Bebeğimizi kaybetse niye gizlesin?"

Kendini inandırmak istedi ama olmadı. Hata yoktu. Ece çok büyük bir kaybı tek başına omuzlarken kendisinin haberi bile yoktu.

Duvarın dibine yavaşça çöktü.

"Bir sene olmuş..." dedi inanamıyormuş gibi. "Bir sene önce... Bir sene önce bebeğimiz ölmüş."

Boğazından acı dolu bir inleme fırladı. Üzerine çöken vicdan azabıyla beraber fark ettiği gerçekliği kaldıramıyordu. Ece, hep istediği o bebeğe bir gün sahip olmuştu. Karnında taşımıştı ve onu kaybetmiş, bilinmezliğe uğurlamıştı. Peki kendisine neden söylememişti?

"İstemiyorum dedim." Kendinden daha çok nefret etmeye başladı. "Yüzüne karşı istemediğimi söyledim, kız nasıl benim karşıma geçip hamileyim desin... Ben... Ben sana ne yaptım?"

Yaşları sakallı çenesine karıştı. Kalbinde amansız bir ağrı var olmuştu bugün. Geçeceğini sanmazdı. Kaybı büyüktü. İlk defa şimdi kabullenmişti Ece'nin gittiğini. Sevdiğine yaptığı zulmün affı yoktu. Ece kendi canıyla cebelleşirken bile tepesine çıkmıştı.

Krize girmiş gibi saatlerce duvar dibinde durmaya devam etti. Nihayetinde ayağa kalkabildiğinde salona inip büyük bir içki şişesi çıkardı.

🌅

Ece'den

"Bugün çok huysuzsun." Annemin getirdiği yağlardan karnıma sürmeye devam ederken yerimde duramıyordum. Sürekli rahat bir pozisyon bulmak için uğraşsam da saatlerdir sonuç alamamıştım. "Anneciğim... Duyuyor musun bebeğim?"

Karnımın gurlamasıyla küçük bir kahkaha attım.

"Duyuyorsun demek... Hım... Biraz uyusan mı acaba? Çünkü biliyorsun annen de bir insan ve sabahtan beri rahat ettirmedin. Tüm gece ayakta mı kalalım istiyorsun?"

Küçük kutunun kapağını kapatıp komodine bıraktım. Elimle son kez karnımı okşadıktan sonra pijamamı karnımın üzerine indirdim. Evdeki herkes uyumuştu. Aslında ben de uyumak için odama gelmiştim ama sağ olsun bebeğim durmuyordu bir türlü.

Dikkatlice yatağa uzanıp gözlerimi pencereden görünen gökyüzüne diktim. Havalar soğuk olduğu için yıldız görünmüyordu.

"Peki... Madem uyuyamıyoruz, konuşalım." Gülümsedim kendi kendime. Son zamanlarda en yaygın alışkanlığım buydu. İş yaparken bile karnımla sohbet ediyordum.

"Yanıma gelmeni sabırsızlıkla bekliyorum... Kız veya erkek olman hiç önemli değil ama Fatih dayın kız olmanı istiyor ve ismini de Çilek koyacakmış. Başta olmayacağını söyledim ama çok kararlı. Aslında sen bu kadar bana çilek yedirmesen daha havalı bir isim koyabilirdik. Neyse, annen bir çaresini bulacak, sen rahat ol... Zaten bir sen varsın..." Yutkundum ve gözlerimi kapatıp tüm sevgimin ona akmasını istedim. "Seni öyle çok seveceğim ki babanın eksikliğini hissetmeyeceksin... Öyle çok mutlu edeceğim gibi gözlerin parlayarak bana bakacaksın."

Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora