14

20.7K 1K 112
                                    

Geceye kadar süren birkaç işim vardı, anca atabildim. İyi okumalar dilerim🫶🏻

🔗

Melal kendini geriye doğru birkaç adım atmaya zorlamıştı. Yaptığı hareket anlamsızdı, o anlık her ne kadar birçok anlam barındırmak istese de anlamsızdı. Yutkunup net olmayan etrafına bakarken göğsüne dökülen saçlarını geriye atmıştı. Tekrar karşısındaki adama döndüğünde kafası her şeyi sıfırlıyor, tekrar baştan yüklüyor gibi düşünme ihtiyacı hissettiğinde anlamsız bir bakış atmıştı.

Sonra gözleri adamın ona uzattığı eline dönmüştü. Az önce yere düşmek üzereyken de bunu yapmıştı.

Demir elini karşısındaki ne yaptığını bilmediği kızın omzuna koymuştu. Düşecek gibi olmuştu.

Melal elini, Demir'in bileğine koyup omzundan indirmişti. Aşağıya indirdiği ve hala tuttuğu, bileğinden daha büyük olan bilekte gördüğü detayla daha iyi görmek için yakından bakmıştı. Gümüş rengindeki saatin hemen yanında olan beyaz bir bileklikti bu. Gözleri tekrar Demir'in karalarına değince bilekliğe dokunmuştu.

Melal'ın onun bileğindeki bilekliği incelemesine izin vermişti. Sessizce bilekliğe dokunuyor ve çözemediği bakışlar atıyordu.

Demir en sonunda bileğini kendine çektiğinde karşısındaki kız huysuzca mırıldanmış ve başını ovalamıştı.

"Ne kadar bencilsin." Melal'ın homurdandığı şey ile Demir'in bakışları ona tip tip bakan kızdaydı.

"Bencil?"

"Evet. Bencil adam." Bunu söyledikten sonra gözleri bilekliğe değmişti. Elbisesini tekrar düzeltirken sessizce aynı yerinde duruyordu.

Yerinde duramayan gözleri tekrar Demir'e bakarken, Demir'in de gözlerinin kendisinde olduğunu farketmişti.

"Neden beni yüzüyorsun?" Yarım yamalak tamamladığı sorusuyla karşısındaki adamın dudağının kenarı kıvrılmıştı. Başını kaldırıp etrafa izleyerek cevap vermişti.

"Süzmek olmasın?"

"Çok biliyorsun." Melal dediği şey ile adamın ona dönmeyen yüzünü seyretmeye devam etmişti.

Elif lavabodan çıkmış, bar kısmına ilerliyordu. Oturma alanında Melal'ın oturduğu sandalyenin boş olduğunu gördüğü gibi bir küfür savurmuştu. Bu kız neredeydi? Boş sandalyenin yanına gider gitmez Melal'ın bıraktığı çantasını eline almış, gözlerini etrafta gezdirmişti. Çıkış kapısından başlayarak her tarafa iyice bakarken gördüğü kişiyle duraksamıştı.

Hırsız sandığı ve kafasına tava geçirdiği adam, tam olarak ileride bir masanın yanında ayaktaydı. İsminin Akif olduğunu hatırlayan Elif, adamın burada ne işi olduğunu merak ederken, adamın bir yeri izlediğini fark etmişti. Bakışlarını takip ettiğinde ise gördüğü manzara ile gözlerini kocaman açmıştı.

Melal, muhtemelen tanımadığı bir adam ile sinirli bir şekilde konuşuyordu. Kaşlarını çatmış, karşısındaki adama bir şeyler söylüyor, adam ise etrafa bakarak kafasını sallıyordu. Melal'ın söyledikleri umurunda değil gibiydi.

Elif hızlı adımlar atarak Melal'ın yanına gitmeye başlamıştı. Eğer adam, Melal'ı kızdıracak bir şey yapmışsa ona haddini bildirirdi.

Onların yanına yaklaşıyordu ki, Melal'ın sözleri onu durdurmuştu.

"Ne yani, asker olunca yaraların önemsiz mi oluyor? Ne kadar saçma."

YAKUT MAHALİWhere stories live. Discover now