BÖLÜM 36: "HİSLERİN AĞIRLIĞI"

619 46 32
                                    

Yalnızın odasında
İkinci bir yalnızlıktır
Ayna.

Özdemir Asaf

AÇIKLAMAYI OKUYUN LÜTFEN

Selamlar, kitabın ilk bölümleri ile ilgili yorumlar alıyorum. Ben de bölümlerin kısa olduğunun, duygu aktarımlarının yetersiz olduğunun ve detaylandırılması gerektiğinin farkındayım. Yaz ayında bir noktaya kadar bölümler düzenlenecektir, merak etmeyin.^^

Ayrıca ayın 18'inde inanılır gibi değil ama kitabımızın birinci yılı tamamlanmış olacak. Bunun için yetiştirebilirsem Can'ın ağzından bir bölüm okumuş olacaksınız. Bunu ister misiniz?

Oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen, ben buralarda olacağım. Keyifli okumalar.

Bölüm Şarkısı: NF- Remember This

Kalp her şeyi taşıyamazdı, taşıyamadığı zaman zehrini ağlayarak akıtırdı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Kalp her şeyi taşıyamazdı, taşıyamadığı zaman zehrini ağlayarak akıtırdı. Bahsettiğim kesinlikle gözden akan yaşlar değildi, bahsettiğim kalpten akan yaşlardı.

Bir kalp hem durmaksızın kanar hem de susmaksızın ağlardı. Ve dışarıdan görmemek bu yaşların gerçek olmadığı anlamına gelmiyordu.

Kalbim ağlıyordu.

Can'ı öyle gördükten sonra ağlamaması ne mümkündü zaten?

O, orada ufacık ve karanlık balkonda gözyaşlarını dökerken ben de kalbimden ağlıyordum.

Yatağa uzanmaya geri dönmüştüm. Bu durumda uyuyamazdım, istesem de uyku tutmazdı. Kim benim yerimde olsaydı uyuyamazdı. Uyumamalıydı.

En kötüsü de buydu ya. Hem teselli edememek hem de kahrolmak. Onunla birlikte yaşamaya başlayınca bilmediğim yüzünü öğrenmeye başlamıştım. Belki de karşılaşmaktan korktuğum o yüzünü.

Gözlerim yarı kapalı uzanırken Can da odaya girmişti. İç çektiğini duydum. Yavaş adımlarla banyoya geçti. Üzerindeki sigara ve alkol kokusunu temizleyerek bu gecenin izlerini silmeye çalışıyordu. Her yaptığı harekette artık düşündüğü biri daha vardı ve o bendim. Yaklaşık on beş dakika sonra duştan çıktı, her şeyi görmeye gerek yoktu. Bazı şeyler hissedilirdi. Keyifsizliğini dibine kadar hissediyordum. Kalkıp sarılmayı ne çok isterdim ama uyanık olduğumu ve onu gördüğümü bilse gizlice dışarıya taşıttığı duygularını bu şekilde bile yansıtmazdı artık.

Önce bacaklarıma inen ve gövdemi açıkta bırakan pikeyi üstüme örttü. Sonra yanıma uzandı.

Yüzümün bir tarafını kapatan saçlarımı çekti. Kıpırdanmamak için zor duruyordum.

Beni izlediğini biliyordum. Yüzümün her karesini ezberlercesine dolaşıyordu ela gözleri üzerimde.

İç çekmemek için tuttum kendimi.

GİRİFTWhere stories live. Discover now