|17|Bir dansçı iki kez ölür.

190 16 8
                                    

Merhabaaaaa
Nasılsınızzz
Umarım her biriniz iyidir

***

Lisa

Ne can yakıcı onu sevmek. Gözlerini açtığın gibi onunla uyanmak. Ne zor ki sevdiğine yük olmak. Fakat...

Herşeyi onunla öğrendim ben. Ailem jennie arkadaşım jennie sevgilim jennie.

Hayatımın ne cok yerinde rol oynamış oysaki böylesine zararlar vermesine rağmen. Belkide ben hayatımın her yerine aldım onu şimdide cezasını çektim hâlâ daha çekiyorum belkide fakat "aşk" kavramı öyle yüceki affettim bi an.

Hani derler ya bir dansçıyı iki kez ölür diye ben ikisinde de öldüm. Dans etmeyi bırakmak zorunda olmam Her saniye öldürdü beni. Fakat en acı ölümüm jennie'nin bana inanmadığı zamanki ölümümdü.

Şimdiyse herşey geçmişte kaldı düşüncesiyle yaklaşıyorum ona. Çok temkinliyim ona karşı. Korku? Ondan korktuğum için mi? Hayır kendini kaybettiği zaman kendisine zarar verebilir diye temkinliyim ben ona karşı.

Dünyaları verecek kadar seviyorum ya ben onu ama o kendisine zarar verdiği müddetçe dünyalar kadar olan sevgim onu iyileştirmiyordur demektir bu. En acısı da bu ya işte sevgi iyileştirmesi gerekirken iyileştirmiyor. Her yerde yazan şu duvardaki "belki ona olan sevgim ona zarar verecek." Yazısı kadar anlamlıydık bizde. Zarar veriyor, hırpalıyorduk birbirimizi.

Şimdi ise güzel kedi gözleri küçük sevimli burnu dolgun öpülesi dudakları seyrediyorum tuvalini seyreden bir ressam gibi ne kadar cezbedici.

Ben Bu kadının sarap rengi dudaklarına kadar aşığım. Ayni şeyler olursa o dudakların bembeyaz olması korkutuyor aynı zamanda.

Pişmanlık ve titreyen dudaklar baş ucumda binbir af dilemeler.

Jennie hastanede yanıma geldiği zamandan beridir sürekli aynı şeyleri söyledi. Görmedim onu görsem yıkılırdım herhalde. Sesi... O titreyen sesi bile komadayken en çok o yıktı beni  pişmanlık dolu cümleleri öldürdü tüm benliğimi.

"Güzelim, beni neden uyandırmadın?" Baş ucumdaki boğuk boğuk çıkan uykulu sese döndü bakışlarım. Öyle güzel bakıyorki bir defa değil birçok defa aşık oluyorum ben ona.

"Çok güzel uyuyordun uyandırmak istemedim." Gülümsedi bedenimi kendi kollarının altına aldı. Benim evim onun boyun girintisiydi adeta.
Serin çiçeksi kokusunu kokladım.

Cennetteki çiçeklerin kokusunu bilemem ama onun çiçeksi kokusu bütün çiçekleri kokusuyla peşlerinden koştururdu. Tıpkı güzel bir kızın veya yakışıklı bir erkeğin peşinden koşan bizler gibi.

"Benim bebeğim bu sabah ayrı bir tatlı?" Başımı salladım. Bebek gibi ilgilenmesini ne kadar sevdiğimi bilemezsiniz yanında çocuk gibi olmam... Umarım bu davranışlarımdan sıkılmaz.

"Bugün birkaç işim var." Ciddiyetli ses tonu başımı kaldırmama neden oldu.
"Birşey mi oldu?" Zarif parmakları önüme düşen saçları yavaşça geriye doğru ittirdi. O an saliseler gibi hızlıydı fakat nedense bana saliseler değilde saatler geçmiş kadar yavaş geldi.

"Hayır benim güzel meleğim birşey yok. Sadece yapılı olmak için Spor yapmam lazım."

"Yapılı olmana gerek yok! Böylede güçlüsün."

"Korkaklar güçlü değildir güzel meleğim." Alnımdan öpüp yataktan doğruldu. Hemen solunda kalan masanın üstündeki su bardağından birkaç yudum su doldurdu. Ardından bana uzattı. Gülümsedim. Unutmamış. Her sabah Sanki yıllardır sussuz kalmış gibi oluyorum jennie de bunu hatırlamış olması ne kadar mutlu etti bilemezsiniz.

"Yemeği hazırlayıp getireceğim. Sende biraz daha uyuyup dinlen olurmu?"
Kuş tuyu kadar rahat olan yastığa uzandığımda cevabını almış olacakki odadan çıktı o odadan çıktığı gibide gözlerimi yumdum. Güzel hayallere dalmak için güzel düşler kurdum.

Kurduğum her düşte bir adet Jennie vardı.

****
Bölüm içime hic sinmedi

Mamafih || JenLisaWhere stories live. Discover now