Güzel düşlerden uyanıp yatağın yanındaki tepsiye göz attım. Kahvaltılık yemekler hazırlamış. Peki tamam poğaçayi yakin bir fırından almış olabilir ama bunu düşünmesi bile benim için çok çok değerli ve anlamlıydı.
(...)
Yemeğimi yedikten sonra belki jisoo evdedir diye seslendim. "Efendim lisa?"
Sesini duymamla gulumsedim yanima gelmesini rica ettim. Seslenmedi fakat adim seslerini duyabiliyorum.
"Efendim lis?"
"Jisoo senden birşey isteyebilirmiyim?"
Heyecanla ellerimi birbirine vurdum.
Kendimle ilgili şeyleri değiştirmeyi seviyorum.
"Tabi nedir?"
(...)
Jen;
Spor yapmayı umut ediyordum ama yapılı olmak uzun vadeli olduğu için
Tekvandoya yöneldim. Bir hoca tutup kurs günlerini ayarladım. Aslında küçükken tekvandoyu seviyordum fakat ailem daha kurstaki 2. Günümde beni kursdan aldılar. Ne kadar da aptallar.
Eve doğru yola çıktım. Bu işimi de hallettiğim icin kendime Müteşekkirim.
Eve yaklaştıkça lisaya ozlememim daha da kabarıyor elim ayağım birbirine dolanıyor gibiydi adeta. Ona olan hislerim takıntı hâle gelmedi tabiki sadece güzelliği büyüleyici ve ben onun büyüsünün etkisindeyim.
(...)
Eve geldiğim gibi odamıza doğru ilerledim. "Lisa? Bak gelirken sana ne aldım?" Elimdeki bir düzine çikolatayı arkama sakladım. Odanin kapısını açtığımda lisa yoktu
Hazırladığım kahvalti tepsisi yatağın yanindaydi.
Endiselendim bütün odalari gezdim ama o hiçbir yerde yoktu. Gözlerim dolmaya başladı onu koruyamadim'mi?
Birkaç saniyede yere düşmem bir olmuştu. Gözlerim sulu, yere öylece bakıyordum.
Yaşanmışlıkların ağırlığı vücudumu hareket dahi ettiremiyor. 2. Kez olucaktı.
Kaybettiğim 2. Kez.
"Jen!" O naif ses odada duyulduğu gibi goz yaşlarımla arkama döndüm. Tekerlekli sandalyeden gelen artık sarı olmayan saçları ile giren o bedene bakakaldım. Sevdiğim sarı saç tutamlarıni kırmızının en güzel tonlarına boyamış.
Ayağa kalktım dikkatlice yanına geldim. Dizlerine doğru eğilip hâlâ daha durmak bilmeyen göz yaşlarımla önünde diz çöktüm orada aciz gücsüz birisi gibi ağladım.
"Beğenmedin'mi?" Sorduğu soru o kadar sacmaydi ki ben ona ait olan herşeyi beğenmekle yükümlüyüm. Güzelliğine her şekilde daha da renk katıyor tıpkı alstroemeria çiçeği gibi.
"Herşey o kadar çok sana yakışıyor ki bazen güzelliğin susturuyor beni."
*****
Aslında bölüm yazmicaktim ama bi kişi kendine asik edip beni edebiyatci yaptığı için burayada yansitmak istedim...
Onunda kirmzii saçları var.. sanriim bu bölüm onun icin oldu ve
Onun Saçlarına Dokununca ellerim yaniyo gibi hissediyorum görüp görebileceğim en en yumuşak ipeksi bir saç.
YOU ARE READING
Mamafih || JenLisa
Short StoryŞimdi ise güzel kedi gözleri küçük sevimli burnu dolgun öpülesi dudakları seyrediyorum tuvalini seyreden bir ressam gibi ne kadar cezbedici. ×× Yan çift; Taekook
