I Could Not Forget You | Yoonmin✔

Bu Kim Jimin?

Helloooo ben geldim nasılsınızz keyifler nasıl?

Evet finale adım adım yaklaşıyoruz duygulandım aq bu fic ilk ficimdi çünkü ve bu kadar yazabileceğimi bile tahmin edemiyordum

Neyse bu kadar drama yeterr

İyi okumalar~

****

Y

azar

Jimin kapıyı açtığı gibi buz kesilmişti çünkü karşısında askerden dönen abisi olan Jung Hoseok vardı. Uzun bir zamandır askerdeydi ve Jimin kapıda onunla karşılacağını asla ama asla düşünmemişti. Hoseok tam karşısında ona gülümseyerek bakıyordu ve beklemiş olcakki karşısında duran çok özlediği biricik kardeşine sıkı sıkı sarılmıştı.

Jimin, Hoesok'un bu hareketiyle afalladı ve yanlardan duran ellerini abisinin bedenine sıkı sıkı sardı şuan mutluydu ancak aklına birden Yoongi geldi.

Yumduğu anında açarken abisi Yoongi'yi görürse ne halt yiyeceğini bile bilmiyordu. Abisi bu durumu nasıl karşılardı hiç bir fikri yoktu.

Hoseok, Yoongi'yi görmüş olacakki kardeşinden ayrıldı ve Yoongi'ye bakmaya başladı. Jimin anında arkasına döndü ve endişe içinde Yoongi'ye baktı.

Yoongi, Hoseok'un bu bakışlarından rahatsız olmuş olacakki kafasını yere eğdi ve elleriyle oynamaya başladı. Utandığında hep böyle yapardı.

Jimin kısa bir süre sonra önüne döndü. Önüne dönmesi ile Hoseok ona hemen bir soru yöneltti.

"Bu kim Jimin?" Dedi sert ve tehditkar sesiyle. Gerçekten bu durum onu çok sinirlendirmişti çünkü kardeşinin kimseyle bu kadar yakın olduğunu bilmiyordu.

Jimin ilk başta ne diyeceğini bilemedi eli ayağı birbirine dolandı. Ancak son anda baş başa konuşmanın daha iyi olacağını düşündü. Direk abisinin kolundan tuttu ve boş bir odaya geçtiler.

"O kim Jimin söylesene?!" Dedi Hoseok bu sefer öncekinden daha sert bir sesle.

Jimin önce gözlerini kapadı, bir süre o şekilde durdu rahatlamaya ihtiyacı vardı. Normalde rahatlamak ve sakinleşmek için Yoongi'ye sarılırdı ancak şuan bunu yapamazdı.

Kısa bir süre sonra gözlerine açtı. Gözlerini açması ile direk olarak abisinin siyah irislerine baktı.

"Hyung, anlatıcam ama hiç bölmeden dinleyeceksin tamam mı?" Dedi Jimin Hoseok'tan bir cevap beklerken. Hoseok usulca kafasını salladı 'tamam' dercesine.

Jimin ona herşeyi anlattı (jungkook'u öldürdüğü kısım hariç) herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlattı. Hoseok ise onu hipnoz olmuşçasına dinliyordu hiç çıtı çıkmamıştı.

"İşte bu şekilde hyung. Ona aşığım deliler gibi aşığım ona sırılsıklam ve bundan asla pişman değilim. İlk başta ona aşık olmam demiştim kendi kendime ama hayır. Oldum hyung ona aşığım ben çok seviyorum onu. Lütfen bizi ayırma. Onun sayesinde hiçbir şeyi unutmuyorum artık. Lütfen sana yalvarırım bizi ayırma nolur.." dedi Jimin Hoseok'a adeta yalvarırken. Eğer onları ayırırsa asla kendine gelemezdi. Çökerdi resmen çünkü onu toparlayan Yoongi'nin ta kendisiydi.

Hoseok ise çok şaşkındı ne diyeceğini bilmiyordu. Hiç böyle bir şey beklememişti kardeşinin normal bir arkadaşıdır diye düşünmüştü ancak sevgilisiydi. Onları ayırmayı falanda düşünmüyordu. Aksine kardeşinin bu mutlu olması çok hoşuna gitmişti.

Hoseok yüzüne tatlı olduğunu düşündüğü bir gülümseme takındı ve kardeşine hiç düşünmeden sarıldı.

"Şşhh sakin ol Jimin. Sizi neden ayırayım ki? Sen mutluysan eğer bana laf düşmez hep mutlu olun." Dedi mutlulukla Jimin derin bir nefes aldı gerçekten çok rahatlamıştı.

Biraz orada sarıldılar daha sonra Jimin ayrıldı. "O zaman bu günü tanışma günü yapalım ben yemekler hazırlayayım sofrayı hazırlayayım. Bu şekilde sizde Yoongi ile tanışmış olursunuz. Olur mu?"

Hoseok gülümsedi ve kabul etti.

****

Evettt umarım beğenmişsinizdir.

Bundan sonra böyle mutlu neşeli bölümleri çok az göreceksiniz o yüzden tadını çıkarın derim.

Yazım yanlışı varsa lütfen kusura bakmayın umarım okurken keyif almışsınızdır.

Sizi seviyorum kendinize iyi bakın bir sonraki bölümde görüşmek üzere
Muahhh♡♡♡