26.BÖLÜM

23 6 3
                                    

Sabah erkenden kalkıp merkeze geçtim ve ne fark ettim biliyormusunuz gözümün içine baka baka başkasıyla konuşuyordu biraz zamanın geçmesini bekledim ve ona nişan davetiyemi uzatım kibarca teşekkür etti ve gitti nişanıma gelirmiydi bilmem ama şöyle bir gerçek vardı ne ben ona kavuşmuştum ne de o bana

Ölüm değilse bizi ayıran yazık olmuş...
Marina Abramovic ve ulay 70'lerde büyük aşk yaşısan, birlikte işler üreten iki performans sanatçısı ; marina abramovic ve ulay 1989'da ilişkilerini ruhsal bir yolculukla bitirmeye karar verirler . Çin seddi'nin iki ayrı ucundan yürümeye başlayıp ortada buluşurlar, birbirlerine son kez sarılır bir daha görüsmemek üzere ayrılırlar.
2010'da marina Abramovic , Moma'da bir retrospektif sergi açar . Serginin bölûmlerinden birinde Abramovic bir sandalyede otururken, masanın diğer tarafındaki sandalyede de tanımadığı kişiler 1 dakika boyunca oturur, konuşmanın olmadığı , sesizliğin paylaşıldığı bir oturuştur bu .

Ancak birden Abramovicin hiç beklemediği bir şey olur ve karşısındaki sandalyeye ulay gelip oturur.

"Herkes farklı şekilde tükeniyor hayatta; kimi doğru insanı beklerken,
Kimi yanlış insana katlanırken .

Ve herkes bir şeylerin bedelini ödüyor ; Bazen seçimlerinin ,Bazen seçemediklerinin..."

*Eskiden anlaşılmak isterdim , herkese kendimi ifade etmek, herkesin derdinden anlamak isterdim. Şimdi sadece kaybolmak istiyorum ,hiç kimsenin beni tanımadığı bir şehirde sadece kendime zaman ayırmak istiyorum , çünkü insanları anlamaya çalışarak en çok kendimi hırpalamışım, öğrendim..*

Kitabımı bitirirken yarı gerçek yarı kurgu olduğunu belirtmek isterim yarısından fazlası da gerçek olabilir :)
İlk kitabım olduğu için heyecanlıyım hatalarımı maruz görün okuduğunuz için teşekkürler hepinize umarım keyif almışsınız dır

SiriusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin