•|ᴜᴢᴀᴋ ᴅᴜʀ|• ʜᴀsʜɪᴍᴀᴅᴀ sᴛᴏʀʏ

\Acının Zevki/

Bu acılı savaş günler sürmüştü..
Günlerce ikisi çakraları tükenene kadar kıyasıya mücadele etmişlerdi ama bu savaşın galibi elbette Hashirama olmuştu.

Hashirama ayakta Madara'nın yerde duran halsiz ve yorgun bedenine bakıyordu. kendiside bir çok yara almıştı ama Hashirama'nın kendine özgü eşsiz iyileştirici çakrası bir çok açılan yarayı aniden yenilemişti.

Hashirama'nın vücudunda herhangi bir çizik bile yoktu sadece morluklar, kızarıklar ve yanık izleri vardı.

Hashirama'nın bordo rengine kaçan zırhı'da nerdeyse parçalanmıştı omzunun üst kısmındaki ve göğsündeki giysinin kumaş kısımları Madara ile olan çatışmada yırtılmıştı.

Madara'nın ise zırhı tamamen kullanılamaz hale gelmişti parçalanmış, kopmuştu kıyafetinin ise bir çok yerinde delikler ve yırtıklar vardı bacakları, sırtı, kolları  ağzı ve burnu kanlar içindeydi yerde öylece yatıyordu Hashirama'nın yaptıklarını izliyordu.

Hashirama katanasını kaldırdı, Madara'nın kalbine doğru yukardan katanayı hizaladı ve dudaklarını araladı.

Hashirama: Madara, ya burda ölüceksin yada zindanlarda çürüyeceksin. Seçim senin.

Madara zar zor konuşmaya çalışıyordu sesi çok bölük geliyordu.

Madara: Ö-öldür beni Hashirama

Madara konuşurken kan tükürüyordu Hashirama Madara'yı baktı elindeki katana titriyordu.

Hashirama her ne kadar Madara'nın ihanetini bilsede hıncını alamamıştı üstelik. Madara'yı burda öldürmektense günahlarının af olması için zindanda kalmasını ve bir süre işkence görmesini doğru buluyordu eğer yaşattıklarının bedelini öderse cennete gidebilirdi.

Hashirama elindeki katanayı başka bir tarafa fırlattı dudaklarını diliyle ıslattı.

Hashirama: Madara günahlarının af olmasını istemez miydin?

Madara sadece Hashirama'ya bakmak ile yetindi.

Hashirama: Beni anlıyorsundur umarım. Cezanı ödemeni ve en azından cennete gitmeni istiyorum.

Madara tekrardan son kez dudaklarını araladı.

Madara: Neden halen beni düşünüyorsun.. (öksürük) öldürsene işte.

Hashirama: Sanmıyorum. Şu durumda senin gibi birini öldürmek bereket gibi geliyor.

Madara Hashirama'nın sözlerini dinledikten sonra gözlerini kapadı ve oracıkta derin bir uykuya daldı.

Hashirama o gece Madara'yı az kalan çakrası ile biraz iyileştirmiş ve'de kendi çabaları ile Madara'yı sırtına alıp köye götürmüştü.

Köydeki zindana Madara'yı ellerinden, vücudundan ve gözlerinden bağlı bir şekilde bırakmıştı.

Madara ise sabaha karşı uyanmıştı gözleri bağlıydı hissettiği acı ve bağlı olması şokuyla irkilmiş ve bağırmıştı.

Madara: Neredeyim ben!.. NEREDEYİM!?

Madara bağlı olduğu yerden kurtulamıyordu ayrıca sharinganınıda kullanamazdı gözleri bağlıydı neler olup bittiğini kavramaya çalışırken Madara'nın zindanının kapısına demir kapıyı çarparak biri girdi.