2.bölüm; istekler

397 187 458
                                    

Yine kan ter içinde uyanmıştı genç kız, yine babası ve elindeki kemeri, yine o kirli oda, yine dokuz yaşındakı küçük kız ve onun haykırışları....

Nerdeyse bir aydır aynı kabusu görüyordu.
Gerçi buna kabus denilirse çünkü, o bütün bunları gerçek hayatta da yaşamışdı...

Daha dokuz yaşındayken sırf eve yarım saat geç geldi diye babası onu bodrum katında ki, içinde sadece küçük bir yatak bulunan kirli bir odaya götürmüş, onu orada saatlerce kemer ile dövmüş ve ardından da, bir hafta boyunca o, odada kilitli tutmuşdu. Anesi bile onu oradan çıkarmamış yemek ve su vermemışdı.
Küçük kızın yapa bildiği tek şey ise çaresizce ağlamakdı...

Sizce, küçük bir çocuğa bütün bunları yapmak ne kadar doğru? Sizce bütün bu olanlar ne kadar doğru? Sizi bilmem amma ben bütün bu olanların doğru bir şey olduğunu düşünmüyorum.

O daha neyin ne olduğunu bilmeyen, özgür olmak isteyen, yaşıtları gibi parklarda oyun oynamak isteyen, etrafa neşe saçmak isteyen, sevilmek isteyen, arkadaş edinmek isteyen, hayaller kurmak isteyen küçük bir kızdı.

Amma bunu ona öz ailesi yapmış, onun karşısına kuralar koymuş, özgürlüğünü kısıtlamıştılar. Ve en önemlisi onu bu hâle onlar getirmişti. Küçük kızın katili onlardı.

Bir insan, bir çocuk ailesinden ne kadar nefret ede biliyorsa o, kız da öz ailesinde en az o kadar nefret ediyordu. Sonuçta onun çocukluğunun katili onlardı ve o küçük kız onları asla affetmeyecekdi.

Genç kız bütün bu olanlar düşünmek istemiyordu çünkü, bütün bu olanlar ona sadece açı veriyordu. Bu yüzdende bu berbat düşüncelerinden ayrılıp, yatakda oturur pozisyona geldi, gözleri ilk olarak odayı süzdü, Riona ortalıklarda görünmüyordu.
Daha sonra banyodan gelen su sesi ile onun banyoda olduğunu anlamışdı.
Aslında kendisininde banyo yapması gerekiyordu.

Bu yüzdende, ayağa kalkıp gardırobuna doğru ilerledi, gardırobunun önün geldiğinde durup kapılarını açtı, içinden bir sweatshirt ve bir eşofman alıp yatağın üzerine koydu.
Tam bu sırada banyonun kapıları açılmış Riona kafasında bir havlu üzerinde oversize tişört ve altına da kot pantolon giyinmiş bir şekilde banyodan çıktı.

"Günaydın Lìcia" dedi Riona yüzündeki gülümseme ile, Lìcia ise her zaman ki donuk ifadesi ile "Günaydın" . Riona yatağın üzerinde ki kiyafetleri görmesi ile "Oh, sen banyoya girecekdin her halde" Lìcia kafasını sallayarak yatağın üzerinde ki kiyafetleri alıp banyoya doğru ilerledi.

Ilık bir duşun ardından, rahatlamış hiss ediyordu genç kız. Sanki üzerinden büyük bir yük kalkmıştı ve o çok iyi hiss ediyordu.

Lìcia banyodan çıkıp elindeki havlu ile saçlarını kuruturken, gözleri Riona'ı buldu. Riona odada ki, boy aynasının karşısında durmuş aynadan kendine kalp ve öpücük atıyor, arada ise kendi kendine iltifatlar edib övgüler yağdırıyordu. Lìcia bu görüntü karşısında gülmemek için kendini zor tutuyordu. Karşısındaki bu kız çok... farklıydı.

Riona Lìcia'nı fark etmiş ve onun ıslak saçlarını görür görmez "Lìcia saçlarını kurutmamı ister misin" diye heyecan ile sormuştu. Aslında cevap açıkdı "Hayır" kısa ve net "Ama neden?" Diye sordu Riona,"Kendimde yapa bilirim" diye cevap verdi Lìcia. Riona aldığı bu cevap karşısında oflamıştı. Onun saçlarına dokunmayı çok istiyordu, çünkü saçları çok güzel ve yumuşak görünüyordu.

Lìcia saçlarını kuruladıktan sonra, onları toplamaya çalışıyordu... çalışıyordu çünkü, saçları kısa olduğu için nasıl toplarsa toplasın yinede yarısı acık kalıyordu ve o bundan hiç hoşalanmıyordu.

SESSİZLİK Where stories live. Discover now