" Ya gökçe kalk hadi " dedi ve zorla kaldırdı beni bu satte kahvaltı mı olurdu Allah aşkına ya
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
Yırtık kotumu ve beyaz desenli tişörtümü giydim ve lavabo ya girip işlerimi hallettikten sonra elimi yüzümü yıkadım
Sonra tekrar odaya geçtim kapatıcımı sürdüm kirpiklerimi kıvırdım ve rimel sürdüm
Bide son olarak ruj sürsem tamamdı bence
Kırmızı rujumu sürdüm ve telefonumu alıp dışarı çıktım
Boran da çıkmıştı aynı zamanda odasından gömleğin düğmesini ilikliyodu aynı siyah a geri dönmüştü
Aşağı indik birlikte bi günaydın der insan
Masa hazırlanmıştı avlu ya Reyyan ın yanına oturdum herkes gelince kahvaltıya başlamıştık
Telefonum çalıyordu cebimden çıkardım ve arayan a baktım halam arıyordu
Vurulduğum günden sonra daha görmemiştim onu
Kapattım tekrar çalmaya başladı boran da kaşlarını çatmış bakıyordu karşıdan
" Afiyet olsun" dedim ve kalktım masadan salona geçip açtım telefonu
- gökçe - efendim hala - napıyosun canım nerdesiniz siz - Mardin - İstanbul a dönmüştünüz - mert in düğünü için sonrasında nolucak bende bilmiyorum
- anladım - siz nerdesiniz - İstanbul da
Boran girmişti salon a yanıma yaklaştı
- neyse kapatıyorum sonra konuşuruz
Dedim ve kapattım telefonu Yanından geçicekken önüme geçti
" Ne " dedim
" Napıyosun burda " dedi
" Telefonla konuşuyodum " dedim
" Kimdi " dedi
" Hesap mı vermem gerekiyo ağam" dedim
Bişe demeyince geçtim yanından ve masaya geri oturdum
