D Ö R T

184 12 1
                                    




Keyifli okumalar canım okurlar 🖤

~~~~~


Hummalı bir kaç günden sonra bugün pazartesi okulların açıldığı gündü sabah erkenden kalkıp tıraşımı olup okula doğru yol aldık cengiz hocayla. Demesine göre sınıflar çok kalabalık olduğu için çocukları zapt etmesi zor oluyormuş ilk günden ipleri ellerine vermemem gerekti ki otoritemi kaybetmeyeyim.

Okula geldiğimizde sınıflara ayrıldık aklıma Eşe düştü yine bu akşam Ahmete ders vermeye gidecektim ve dün ahmet özellikle gelip annesinin yemege beklediğini söyledi. Yani bu demekti ki daha fazla görecektim..

Kendime hayret ediyordum doğrusu demek aşk dedikleri buymuş arkadaşlarımın üniversitede ugruna derslerini ihmal etmeleri, sevgililerine türlü süprizler yapmaları, heyecanlanmalırı demek bu duyguydanmış şimdi çok iyi anlıyordum hepsini.

Büyük konuşmuştum zamanında şimdidr en olmadık yerde en olmayacak kişiylr böyle yoğun duygular beslemem hiç iyi değildi.. Rabbim sen hakkımda hayırlısını ver. Kapının açılmasıyla düşüncelerimden uzaklaştım okula girince tek derdimin çocuklar olduğunu unutmamam lazım.

Çocukların çokluğundan günün nasıl geçtiğini bile anlamdım oysa üniversiteye başladığım günden itibaren bu günü beklemiştim.
Ortalığı topladıktan sonra derste kullandıgım kitaplarıda masadaki çekmeceye yerleştirdiktrn sonra çıkma vajtim helmişti eve gidip üstümü değiştirip bir an önce Eşe'lere gitmem gerekiyordu.

Cengiz hocaya çıktığımı haber verip eve doğru yol aldım,
Bu işin sonu nereye varacak düşün düşün bir hal oldum bunu düşünmekten ne ara gelip duş alıp giyinip ayna önünde saç yaptım inan bilmiyordum.

Ders kitaplarınıda elime alıp yola koyuldum zaten aramız 5 dakikalık yürüme mesafesindeydi.

Kapıyı çaldıgımda hatie teyze kapıyı açtı. "Hoş gelmişsen öğretmen oğlum."

"Hoş buldum hatçe teyzem."

Eliyle beni içeri doğru buyur edip geçen oturduğumuz oturma odasını gösterdi. "Geç oğlum ben şimcik hazır ederim herbişeyi yemegimizi yeriz birlikte."

"Bende yardım etseydim hatice teyze valla böyle mahcup oluyorum size karşı öğretmenlik benim görevim ben size fazlasını yapmıyorum ki."

"Olur mu heç öyle şey sen daha misafir sayılırsın bu köyde otur rahatına bak azıcık, gitki okulda yordu bizim deli başlar seni."

Gülüp kafamı salladım, hatçe teyze odadan çıkmadan baka bakıp güldü. Etrafıma bakındım ama eşeden bir belirti yoktu nerdeydi acaba? Gelseydi bir görseydim bende yüzünü fena mı olurdu.

5-10 dakika sonra kapı çaldı, içerden hatçe teyzenin sesi geldi kapı çalmasıyla "öğretmen oğlum sana zahmet kapıya bakıver elim kirlidir."

Oturduğum yerden kalkıp kapıyı açtım gelen Ahmet'di "o hoşgeldiniz öğretmenim kusura bakmayın geciktim"

"Gel ahmetciğim ben de yeni geldim zaten"

Biz içeri geçince hatçe teyzenin sesi geldi mutfaktan ahmet oraya doğru gitti bende eski yerim oturup beklemeye başladım. Ahmet elinde sini koltuk altındada biz sofrayla geldi hemen yerimden kalkıp siniyi elinden aldım sofrayı serip siniyi koyduk hatçe teyzede elinde ayranla geldi bulgur pilavı ustune kızarmış tum tavuk yanındada ilk geldiğim gün muhtarlarda yedigim yoğurtlu çorbadan vardı sofraya oturduk ama eşe gelemdi. Hatçe teyzelerin evi küçüktü evdeki sessizlikten de anlaşıldığı üzere evde değildi canım sıkıldı iştahım gitti birden yemek boğazımdan zorla geçti sanki buraya gelme amacım eşeydi ben Ahmete ders vermeye geldim ama kendimi öyle bir kaptırmışım kii asıl konudan şaşmışım. Ahmetin annesiyle konuşmasıyla kendime geldim.

EŞEDove le storie prendono vita. Scoprilo ora