The General's Vampire Omega [Türkçe BL MTL] ✔

Bölüm 41: Bunu Bir İyilik Olarak Kabul Ediyorum

İnsanlar konuşmayı bıraktı ve sessizleşti.

Mavi Köpekbalığı dedikleri genç adam yavaşça öne doğru yürüdü ve asık bir suratla sordu: "Yeraltı pazarının kurallarını unuttunuz mu? Kim sorun çıkarmaya çalışıyor?"

"Hayır, sadece bilinmeyen bir Omega gördük ve onunla dalga geçmeyi düşündük, kim ona gerçekten bir şey yapmaya cesaret edebilir ki?" Birisi sinsi bir kahkaha attı.

Luo ZhouZhou sırt çantasını topladı ve Mavi Köpekbalığı'nın buranın müdürü gibi göründüğünü görünce yüksek sesle, "Bu Ticaret yaptığınız yer hiç iyi değil."

Mavi Köpekbalığı ona baktı ve "Bunun nesi iyi değil?" diye sordu.

"Bizim de bir yeraltı ticaret katımız var ama herkes huzur içinde ticaret yapıyor ve kimse böyle davranmıyor." Luo ZhouZhou yeraltı ticaret katını sık sık ziyaret eder, en taze plazmayı satın alabileceği kişileri arardı. Orada daha önce hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştı.

Güçlü vampirler hem açıktan hem de gizliden gizliye düzeni sağlıyordu.

"Gittiğin yeraltı ticaret katı, senin gibi bir Omega'nın tek başına dolaşabileceği bir yer mi?" Mavi Köpekbalığı açıkça sordu.

"Ticaret katında hiç Omega'mız yok ama orada serbestçe alım, satım ve ticaret yapabilen yaşlı erkekler, kadınlar ve hastalar var ve kuralları var, bu yüzden böyle ortalıkta dolaşmıyorlar."

"Yeraltı ticaret katı, gücün kural olduğu kaotik bir yerdir." Mavi Köpekbalığı dedi ki.

"Ancak gücün başkalarına zorbalık etmek için kullanılmaması gerekir." Luo ZhouZhou söyledi.

Luo ZhouZhou, şefin bir vampirin kudretli gücünü hafife almaması ve bu gücün başkalarını ihlal etmek ve fethetmek için değil, yalnızca kendini korumak için kullanılması gerektiği yönündeki sözlerini hatırladı.

Mavi Köpekbalığı başını salladı ve "Az önce seni rahatsız ettikleri için onları cezalandıracağım ama sen kendi Omega statünü ve hangi yerlere girmemen gerektiğini bilsen iyi olur" dedi.

"İçeri girdiğimde kapıdaki adam Omega'ların içeri alınmadığını söylemedi."

"İzin verilmediğinden değil, içeri girdiğinizde az önce içinde bulunduğunuz gibi bir durumla karşılaşabileceğinizden."

"O zaman söyleyebileceğim tek şey, bu ticaret katınızın en değersiz ticaret alanı olduğu."

Mavi Köpekbalığı bunu duyduğunda tavrı soğuklaştı. Gözlerini kaçırdı ve biraz sabırsızlıkla, "O zaman güce sahip olduğunuzda, bizim bu ticaret katımızın çöp olup olmadığını söyleyebilirsiniz." dedi.

"Hahahaha, küçük Omega, bu sözleri söylemeden önce küçük ince kolların benimki kadar kalın olana kadar bekle." Yanındaki biri gülmeye başladı ve kollarını göstererek kaslarının kabarmasını sağladı.

Mavi Köpekbalığı, kahkahasını yavaşça geri çeken ve geri çekilen adama baktı.

Luo ZhouZhou, "Seninki gibi bir kolum yok ama dişlerim var," dedi.

Az önce Mavi Köpekbalığı tarafından bir bakışla durdurulmuş olmasına rağmen, adam bunu duymadan edemedi ve başka bir gülümsemeyle sordu, "Sıra sıra küçük beyaz dişlerinden mi bahsediyorsun?"

"Sadece dişlerden değil, bundan da."

Luo ZhouZhou elini kaldırdı ve herkes elinde parlak bir hançerin belirdiğini gördü. Etraftaki herkes konuşmayı kesti ve soğuk bir nefes aldı. Kimse onun hançeri yan tezgahtan alıp elinde ne zaman tuttuğunu bilmiyordu.