1. Oyun ve Oyuncu

41 5 7
                                    

"Daha fazla soru kabul etmeyeceğiz teşekkürler, hadi canım"
"Geliyorum hayatım"

Cici kızı oynayarak magazincilerden sıyrılmış siyah arabaya binmiştim

"Bıktım senin şu paparazilerinden Jasmin"
"Ben dedim sanki gel benimle evlen diye"
"Neden evlendiğimizi gayet iyi biliyorsun"
"Hala çıkmadımı bir şey"
"Ne zaman bir ip ucu yakalasam ip ucunun bağlantılı olduğu kişi ya öldürülüyor, yada sırra kadem basıyor"
"Ve koskoca alaz kara koruzade bir tane adamı bulamıyor"
"Kolaysa sen ara jasmin"

Hareket eden arabanın camından dışarıya bakıyordum paparaziler kuyruk oluşturmuştu anlaşılan ana yola inene kadar sıra bitmeyecekti

"Yanlış yere bakıyor olamazmıyız yada gözümüzün önündekini göremiyor"
"Bilmiyorum jasmin arama alanını daraltmayı düşünüyorum"
"İyide o zaman alan dışında kalırsa"
"Bende onu planlıyorum eğer içimizden biriyse mutlaka bana gelip çekilmek isteyeceğini belirtecektir"
"Ya sandığımızdan akıllıysa"
"Kendini illa ele verecek jasmin bir şey var aklımda"
"Aklındaki şeyi bende bilmek istiyorum kocacım"

Kara, gözlerini üzerime indirdiğinde adı gibi kara kahverengi gözleri mavi gözlerime değmişti

"Gerçekten aklımdan geçeni bilmek istiyorsumusun karıcığım"

Biliyordum, çünkü yaptığı imadan belliydi, bir süre daha eve kadar sessizce göz göze kalmıştık evin önümde durduğumuzda ise iri yarı iki adam ellerini önünde birleştirip kapıya kadar bize eşlik ettiler

"Bu kadar adamın olması canımı sıkıyor kocacığım"
"Seni güvende tutmam gerekiyor malum peşimizdekiler belli"
"Ona lafım yok bari evin içine girmeseler sabah kalkıyorum sadece lavaboya gideceğim ha, bak bahçeye bile çıkmıyorum, peşimde iri yarı bi adam bir sabah fark etmeyeceğim gecelikle çıkcağım sonra sen katil olacaksın"
"Benide düşünürmüş"
"İnsan eşini düşünmezmi aşk olsun"
"Ama merak etme gecelikle uyandığın sabah eve kimse adım atmıyor"
"Doğru, bazı şeylere hatta herşeye sadece robot gibi kodlandığımız için günleride belli denk gelmiyor"
"Seni ne için kodlamışım jasmin"

Kıyafet odasına girdiğimizde takım elbisesinin ceketini çıkarıp yan taraftaki koltuğa bırakırken sormuştu

"Her sabah, kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği saatimiz belli bir dakika geç kalsam kıyameti koparıyorsun"
"Öğün atlamak iyi bir şey değil çünkü jasmin"
"Giydiklerimi sen seçiyorsun, iç çamaşırlarıma kadar"

Son kelimeleri kapsayarak iki elimide aynı anda kaldırıp tırnak işareti yapar gibi aşağı yukarı oynattım

"Çok kısa giyiniyorsun jasmin sen evli bir kadınsın"
"Kağıt üzerinde"
"Magazin öyle demiyor onlar sadece bize bakıyor en ufak bir açıkta manşet oluruz"

Ellerini cebine sokup önümde durdu

"İç çamaşırları mezvusuna gelince, belkide gün boyunca içinde ne olduğunu bilmek hoşuma gidiyor"

Ellerimi sakince alazın boynuna doladığımda oda cebindeki ellerini çıkarıp belime dolamıştı

"Nasıl bir insansın sen"
"Alaz kara koruzade ben memnun oldum"

Elleri belimden kalçama doğru kayarken siyah mini elbisem yukarı doğru sıvanmıştı

"Hayır"

Dedim fısıltıyla, alaz boynumu öperken

"Bir anlaşmamız var"
"Sen hiç kitap okumuyormusun yada film izlemiyormusun, bu zamana kadar yapılan hangi anlaşmanın bozulmadığını, gördün ki ayrıca onca zaman tamamdı şimdi mi hayır oldu"
"Sayende pek vaktim olmuyor dediklerini yapmaya, sürekli benimlesin"
"Uyurken yanında değilim"

Perdenin ArdındakilerWhere stories live. Discover now