"Anlamı ne ?" diye sordu, elleri çıplak omuzumdaki romence yazılmış dövmemin üstünde durduğunda "Romence sevdiğim bir şarkının sözü, Tu in fata măștii mele, eu în fața ta, yani, sen maskemin önündesin, ben senin önündeyim demek" parmakları sırtımda...
Mırıltılı bir ses kulağımı tırmalarken elimle telefonuma uzandım 8:12 yatakta oturduğumda bir kaç saniye etrafa bakıp ayaklandım.
"Neden daha erken uyandırmadın beni, kahvaltıyıda kaçırdım on iki dakika ile."
Üstümde şortlu kısa kollu saten pijama takımım vardı ne ara giydirmişti üstümü ?.
"Biraz daha uyumanı istedim dün biraz solgun görünüyordun."
Kalkıp odadan çıktım Kara da peşimden geliyordu.
"Sen giyinirken kahvaltı için bir şeyler hazırlatacağım acele etme."
Başımı sallayıp kıyafet odasına girdim ilk önce bu günü kombinine göz gezdirip bir kaç seçenek daha baktım en son,
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bu günün kıyafetini seçip üzerime giydim altına ise siyah stilettolarımı giymiştim ince su yolu bir pırlanta kolye taktığımda yüzüğümü düzelttim sırada saçım ve makyajım vardı odama geçip makyaj masamın pufuna oturdum Kara haklıydı gerçekten de solgun görünüyordum, dünden kalma makyajı temizleyip yüzümü nemlendirdiğimde hafif tonlarda makyajımı yapıp allıkla yüzüme renk vermiştim saçlarımı da tarayıp at kuyruğu topladığımda en son rimelimi düzeltip parfümümü sıktım, hazırdım ayağa kalkıp yandaki boy aynasında görüntüme baktım eteğin belini ve askılarıda düzelttiğimde makyaj masasındaki telefonumu alıp aşağıya inmek üzere odadan çıkarak merdivenleri tek tek indim.
"Günaydın Rüya hanım, geçen gün kuru temizlemeye gönderdiğiniz gece kıyafetleri geldi."
Elindeki poşetli askılara baktım.
"Kara' nın takımını çıkarıp güzelce asın askıya, benim elbisemide asın dikkat edin kumaşı yırtılmasın." "Tamam Rüya hanım."
Elen' in yanından geçip sofranın önünde durduğumda Kara da her zaman ki yerinde oturuyordu.
"Beni beklemeden kahvaltını ettin sanıyordum." "Şirketle ilgili bir kaç dosya vardı sen uyanana kadar onlarla uğraştım."
Sandalyemi çekip yerime oturduğum da Sera başımda belirmişti.
"Rüya hanım içmek üzere ne istersiniz ?." "İki kahve getir bize Sera Kara' nın sütsüz benim ki sütlü biliyorsun." "Hemen getiriyorum."
Önümdeki tabağa bir kaç kahvaltılık alıp yemeye başladığımda Sera kahvelerimizi getirmişti.
"Şirkette işler nası gidiyor ?." "Yeni bir iş alacağız onun için hazırlanıyoruz." "Hisselerim ne durumda ?." "İstediğin gibi üstündeki yüzde yüzlük hissenin yüzde ellisini ben devraldım." "Belkide elli hissenin yarısını daha almalısın." "Üstünde hisse kalmalı Jasmin kalsın ki toplantılara seni de götürebileyim senin kıvrak zekana ihtiyacım var." "Ben olmayınca hiç bir şeyi yapamıyorsun itiraf et." "Sadece bakış açımız farklı diyelim Jasmin." "Koskoca üç şirketi, senin batırmak üzere olduğun üç şirketi, ben kurtardım." "Bence nasıl kurtardığınıda anlatmalısın, adam resmen kaç ay pipetle beslendi bizzat gördüm."
